Turizmde 2018 trendleri

Son 10 yılda seyahat sektöründe önemli değişiklikler yaşandı. Lüks seyahat, artık statükocu beklentiler yerine, deneyim toplamak üzerine kurgulanıyor. Tatiller hâlâ önemli ama devreye çok farklı seçenekler girmeye, trendler değişmeye başladı. Bilgi birikimi için artan bir iştah var ve tatilciler yeni yerler ile kültürler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyor. Sosyal medya da tatil anlayışıyla ilgili parametreleri değiştirdi. Tüketiciler, lüks iddialarının gerçekçi olup olmadığını daha rahat inceleyebiliyor. Standartlar yükseliyor. Bunun da anlamı şu: Artık turizm sektörü değişen tüketici ve değişen tercihlerle karşı karşıya...

Görünen o ki seyahat sektörünün kazananları, müşterilerine ‘anlam’ sunabilenler olacak. Yeni tüketicinin ilk tercihi dev tesisler değil, lüks butik işletmeler olacak. Konuklar artık gittikleri lokasyonların ve konaklayacakları mekânların hikâyesi olsun istiyor.
Tarihi dokuya sahip, sanatla iç içe yaşayan, konumlandığı bölgenin otantik havasını hissettiren ve ünlü bir mimarın elinden çıkan özgün oteller hayli popüler. Yeni tüketicinin önem verdiği bir başka nokta, eko turizm, yani doğaya saygı, geri dönüşüm, karbon salınımı gibi yeşile dair özellikler trend. Diğer önemli konu ise yerellik... Bulunduğu bölgenin özelliklerini yansıtmak, konuklarını bu konuda aydınlatmak, otelleri özgün kılan ve bir adım öne çıkaran bir başka ayrıntı.

Orjinalite önemli

Örneğin, rutine binen tatil anlayıştan sıkılan gezginlerin ortaya çıkarttıkları, alım gücü yüksek kişilerin rağbet ettiği yepyeni bir akım var artık: ‘Glamping’. İngilizce ‘glamorous’ (büyüleyici, göz alıcı) ve ‘camping’ (kamp yapmak) kelimelerinin birleşimiyle oluşturulan ‘glamping’, ‘lüks kamping’ ya da ‘butik kamping’ manasında kullanılıyor. Bu tatil anlayışında konuklar, konfordan feragat etmeden doğayla buluşuyor. Afrika’dan Ortadoğu’ya, Avrupa’dan Güney Amerika’ya farklı coğrafyalarda pek çok örneği var. Dünyada geceliği 50 - 500 dolar arasında değişen tesisler mevcut. Ama bu tesislerin ‘glamping’ sınıfına girebilmesi için bir şartı yerine getirmeleri gerekiyor: Orijinalite... Gelelim ülkemize... Arıtk 2018’deyiz. Malumunuz son iki yıldır turizm sektörü için işlek pekiyi gitmedi. Özellikle otellerin kimyası bozuldu, turizm sektörünün genleri değişti. Yeni yılla birlikte birçok alanda hızlı değişimler oldu.
İşte o değişimlerden bazı örnekler...

Daha fazla adrenalin: Artık klasik turlardan çok, adrenalini yükselten aktiviteler revaçta. Dağlara çıkmak, kızgın çöllerde, ya da ıssız kanyonlarda yürümek, parasailing veya off-road yapmak gibi… Dizayn oteller: Ünlü tasarımcı ve mimarların elinin dokunduğu oteller, medyanın da desteğiyle bulunduğu bölgeyi seyahat destinasyonu yapmaya yetecek. Büyük tesisler bu yarışa özel villalarıyla giriyor; özel havuzlar, plajlardaki kişiye özel gazebolar ve konsept restoranlarla öne çıkıyor.

Cruise ‘out’, süper yatlar ‘in’: Büyük otel zincirleri sahil otelleri programlarına yat turlarını dahil etmeye başladı bile. Ritz Carlton gibi zincirler sadece yat turizmine dönük planlamalar yapıyor, cruise sektörüne ilgi gösteriyor. Daha küçük çaplı, ama bünyesinde her türlü lüksü barındıran nehir turları da şu aralar ilgi görüyor. Telefonum olmadan asla: Wi-Fi’in artık tüm otellerde ücretsiz olması kaçınılmaz. Ama misafirler bununla yetinmeyip hız ve kota limitlerine de bakmaya başlıyor. Kurun götürdüğü yere git: Türk Lirası’nın değer kaybı ülke dışı seyahatleri kısıtlarken, yurtiçi seyahatleri çoğaltacak. Oteller de yerli müşteriye yönelecek.

Ev kiralamaya devam: Dönemsel ev kiralama hizmeti veren Airbnb verilerine göre, 2008’den bu yana 115 milyon tatilci konaklamak için gittikleri bölgelerdeki evleri tercih etti. Bu veriler 191 ülkeyi kapsıyor! 3 milyon kiralık evden birini seçebilir ve ailenizle otelden daha ucuza kalabilirsiniz. Doğa odaklı seyahat: Doğa odaklı turizm trendi giderek güçleniyor. Yeni tüketicinin önem verdiği bir başka nokta; eko turizm, yani doğaya saygı, geri dönüşüm, karbon salınımı…

Sağlıklı olalım: Dünyada SPA ve wellness endüstrisi 3.7 trilyon dolar gelire ulaştı. Otel seçerken artık SPA ve wellness imkânlarına, spor salonlarına göz atıyoruz. Yeme içmede yerele ilgi: Lüks otellerin alışılagelmiş İtalyan ve Uzakdoğu mutfaklarına, bölge lezzetlerinin eklenmesi bunun iyi bir örneği. Sosyal medya ve foto safari: Sosyal medya fenomenlerinin paylaşım ve tercihleri seyahat planlarında belirleyici olmaya devam edecek gibi görünüyor.  Dizi ve filmlerin etkisi: Artık bir film ya da dizinin çekildiği yerlere özel turlar düzenleniyor. Game of Thrones turları gibi... Havalimanları ve ‘lounge’lar: Seyahat planları yapılırken uçaklardaki konfor ile havalimanlarındaki imkânlar da hesaba katılıyor. Birçok havayolu ve tur şirketi lounge’larını büyütmeye, iddialı bir dekorasyon ve lüks hizmetlerle donatmaya başladı.