Tokyo’nun ufak tefek tuhaflıkları

Japonya’ya gelmişken başkent Tokyo’ya uğramamak olmaz. “Doğu’nun Başkenti” anlamına gelen Tokyo, 20 milyonu aşan nüfusuyla, yalnızca bu ülkenin değil aynı zamanda dünyanın da en kalabalık şehirlerinden biri. Dünyaca ünlü mağazaları ve markaları görebileceğiniz şehir, lüks yaşamı ile dikkat çekiyor. Genellikle mağazalar sabahın erken saatlerinde değil, öğlene doğru açılıyor. Size minik bir tavsiyem olacak: Özellikle alışverişe çıkmak istediğinizde saatinizi bu kurala göre belirleyin.

Bir şeyler almaya başladığınızda, içinizden çılgın bir ruh çıkarsa şaşırmayın. Çünkü “Asla ben bunu giyemem, bu aksesuarı kullanamam” dediğiniz ürünleri gözünüz kapalı satın alabilirsiniz. Giyim ürünü almak için tercih ettiğiniz butiklerin deneme kabinlerinde, yerde büyük beyaz paletlerin olduğunu göreceksiniz. Bu; ayakkabıları kabin dışında çıkarıp kabine girmenizi söyleyen bir ipucu… Japon geleneğine göre kabinlere ayakkabı ile girilmiyor. Bunu bilmeden girerseniz, görevliler sizi uyaracaktır.

Başta; dev ekran reklamlar, restoran ve kafeler, fotoğraflarla giydirilmiş binalarla karşılaşsanız da, bu aslında Tokyo’nun yalnızca görünen yüzü. Arka sokaklarda sizi saklı bir cennet bekliyor. Japonya’nın her köşesinde bir tapınak yer alıyor. Tokyo’da tapınaklara ev sahipliği yaptığı için, Budistlerin ünlü tapınaklarını burada ziyaret edebilirsiniz. Böylece, bir yandan Budistlerin yaşam tarzına tanıklık edecek, bir yandan da dileklerinizi tapınakta dileyebileceksiniz. Tapınaklar, özellikle mistik mimarisi ile görülmeye değer. Bir başka yapı ise ‘Eyfel Kulesi’ne benzerliği ile dikkat çeken ‘Skytree’. Tokyo’nun sembolü olan bu yapı dünyanın yüksek zirveleri arasında yer alıyor. Kulede bulunan gözlemevi, tüm Tokyo’yu kuşbakışı görmenizi sağlayacak. Ziyaret etmek isterseniz kulenin 21.00’a kadar açık olduğunu 

Robotların servis ettiği yemek

Tokyo’da bol atari ve oyun oynayabileceğiniz alanlar dışında, renkli tarzda giyinen insanları görmek de çok eğlenceli gelebilir. Güneş battığı zaman, milyonlarca neon ışık binaları aydınlatmaya başlıyor. Sinema, oyun merkezleri ve özellikle teknolojik restoranları ile Tokyo; size orda olma hissini sonuna kadar yaşatıyor. Teknolojik restoran demişken, robotların yemeğinizi servis etmesine ne dersiniz? Robotto Restoran’da robotlar hem servis yapıp hem de şovları ile sizi eğlendiriyor olacak. Robotto Restoran giriş ücreti kişi başına 8000 Yen (256 TL), yemek ücreti ise 1000 Yen (31 TL).

Buraya yolunuz düşerse çok şaşıracağınız kesin. Aslında Tokyo’da sosyal olmamak imkansız. Erkekler genellikle işten çıktıktan sonra, arkadaşları ile bir yerde vakit geçirir ve bu ritüele dönüşmüş durumda. İş çıkışı saatlerinde bir mekâna gitmeyi düşünürseniz, kalabalık olduğunu da görebilirsiniz.

Japonya’ya giderken uçağın penceresinden baktığınızda, ilk olarak göreceğiniz şey ise yüzlerce dönümlük pirinç tarlaları olacak. Japon mutfağının temelinde deniz ürünleri ve pirinç var. Ülkenin adeta simgesi haline gelmiş olan pirinç her yerde karşınıza çıkıyor. Suşi, en meşhur yemekleri. Fakat ekmek yerine pirinç tüketilen bir ülkede sizce hamburger nasıl olabilir? Tabii ki de pirinçten... Teriyaki Rice Burger, en çok tercih edilen çeşitlerden. Size her an parçalanacakmış hissi veren bu lezzet, suşi pirinci ile hazırlanıyor ve dağılmıyor. Haşlanan suşi pirinçleri, yuvarlak bir kalıp ile şekillendirilip, soya sosu ile de lezzetlendiriliyor. Hamburger ekmeği yerine pirincin sıkıştırılıp kızartılması ile yapılan Rice Burger’a en son wasabi sos eklenerek, servis ediliyor.

Wasabi sos ise kendi ülkesinde çok daha acı. Bu sosu burgerinize ekletme konusunda bir kez daha düşünün çünkü acılık derecesi inanılır gibi değil! Rice Burger, Japonya’daki McDonald’s’ta köfte, sotelenmiş et ve çoğunlukla orkinos olmak üzere balık çeşitlerinden yapılıyor. Fakat MOS’ta çok daha lezzetli olduğunu söylemek mümkün.

Rice Burger’ı Tokyo’nun tüm semtlerindeki MOS’larda 300 Yen’e yiyebilirsiniz. Bu lezzetli burger Uzakdoğu ülkelerinde de bulunuyor. Güney Kore’de, Kore dilinde pirinç bap olarak kullanıldığı için; ‘Bap Burger’ ismiyle anılıyor. Aynı zamanda Avrupa ülkelerinde de menülere girmeyi başardı. Fakat Japonya’da MOS Burger en iyisi, yolu düşen herkes bu nefis lezzeti denesin!