Tarihe, lezzete ve şifaya yolculuk
Ailemle birlikte her kış mutlaka bir termal otele gider, şifalı kaplıca sularıyla yenilenip döneriz. Bu kış yine Afyonkarahisar’a düşürdük yolumuzu. Termal otelde kalıp kentin meşhur lezzetleriyle mest olmaktı amacımız. Bu sefer amacımızın ötesine geçip tarihi yerlerini de keşfettik.
Afyonkarahisar kaplıcalardan ibaret değil, mazisiyle barışık bir kent. Termal tesisleriyle beraber, kalesi, tarihi cami ve medreseleri, konaklarıyla binlerce yıllık medeniyetlerin kültürünü yansıtıyor. Şehri bu yönüyle de çok seveceksiniz. Size önerim iki günlük bir termal tatil programlamanız ve bunun bir gününü de mutlaka şehri tanımak için ayırmanız. Peki, bir günde koca kent nasıl gezilir, neler yapılır? İşinizi kolaylaştırmak için önerilerim olacak. Yapmanız gereken ilk şey, şehre bir kartal yuvası gibi tepeden bakan kaleye çıkmak ve içinde dolaştığınız o sokakları şöyle bir izlemek olmalı. Kalenin yüksekliği 226 metre. Volkanik bir dağın tepesine kurulmuş.
Ulu Cami
Kaleden ayaklarınızın altına serilen şehrin muazzam manzarası için 625 basamak tırmanmanız gerek. Zirvede dört büyük sarnıç ve Frig dönemine ait tanrıça Kybele’ye adanmış tapınaklar var. Kaleden manzaranın tadını çıkardıktan sonra kente inerken hemen yakınında Kırk Direkli Cami olarak da anılan Ulu Cami’yi göreceksiniz. Bu cami Afyonkarahisar’ın en büyüğü. 40 ahşap sütun üzerinde yükseliyor. Süslemeleriyle bir sanat eseri olan cami, ahşap tavanı, kolonları ve kolonlardaki Selçuklu’ya has işlemeleriyle çok etkileyici. Ulu Cami UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde.
Bedesten
Tarihi Uzun Çarşı
Sucuk, lokum, kaymak, ekmek kadayıfı gibi yöresel ürünler satan dükkânların ve lezzet lokantalarının yan yana sıralandığı tarihi çarşıya epey zaman ayırın. Uzun Çarşı’ya girer girmez sucuk ekmek mi yoksa tandır mı yesem diye ikileme düşüyor insan. Çarşıdaki esnafın samimi sohbetine mutlaka dahil olun. Uzun Çarşı’yı sonuna kadar yürüyün çünkü devamında geleneksel ürünlerin satıldığı Bedesten var. Buradan çok farklı hediyelik eşya seçebilirsiniz. Çarşıdaki alışverişimizden sonra şehrin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait rengârenk konakları arasında gezdik. Yaklaşık 400 adet konak ve ev, aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılmış. Bazıları kafe, restoran, bazıları da butik otel olarak hizmet veriyor. Bu renkli konaklarda oturan halk ‘Şirinler Mahallesi’ adını koymuş semtlerine. Tarihi Taşhan’da bir kahve molası verebilirsiniz. Kültür ve Sanat Evi ile Sultan Divani Mevlevihanesi de görebileceğiniz yerler arasında.
Şirinler Mahallesi
Gastronomide bir marka
Türkiye’de gastronomide marka şehir unvanını alan kentlerimizden biri Afyonkarahisar. Mutfaktaki kültürel birikimiyle UNESCO tarafından ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edilmiş. Sucuğu, kaymağı, patatesli ekmeği, ekmek kadayıfı, lokumu çoğumuzun evine en az bir kere girmiştir. Biz de ailece tatlıyı sevdiğimizden “Neden tatlıyı yemekten önce, aç karnına yemiyoruz” diyerek tatlılarının namı tüm Türkiye’yi saran Kabakçı Halil Usta’da aldık soluğu. Manda kaymaklı kabak tatlısı, vişneli ve sade ekmek kadayıfıyla süsledik masamızı. Ekmek kadayıfını hep sade yemeyi tercih ederdim ancak bu sefer en çok vişnelisine bayıldım. Kabak tatlısıysa bugüne kadar yediğim en iyisiydi diyebilirim. Antalya’da yediğim şehrin meşhur kabak tatlılarının önüne geçmesi zor olmadı. Bu işe yıllarını veren ve kabakları kendi tarlasında yetiştiren Halil Usta inanılmaz hoşsohbet bir esnaf. Yolunuz düşerse kabak tatlısı ve ekmek kadayıfı yemeden geçmeyin. Tandır içinse durağımız Salim Usta oldu. Salim Usta İkbal Lokantası’nın kurucusu, Atatürk’ü ağırlamasıyla meşhur Salim Pancar’ın torunu. Özellikle en lezzetli yemeklerinden azar azar koydukları aşçı tabağı çok iyiydi. Tandır için bir diğer önerim Aşçı Bacaksız. Ertesi günse Gamze Döner’de sucuk döner yiyip yöresel lezzet alışverişimizi yaptık. Sucuk için önerim Zekiler ve Cumhuriyet sucukları. Kaymaklı lokumlarınızı Altınyayla ve Altınay’dan alabilirsiniz. Fırınlardan birinden patatesli ekmek, bükme ve haşhaşlı ekmek almayı unutmayın. Eğer geleneksel bir konakta uzun uzun akşam yemeği yemek isterseniz otantik ortamıyla yeni açılan Afyonkarahisar Belediyesi Gastronomi Evi’ni deneyebilirsiniz.
Peribacaları-Seydiler
Peribacaları da var
Bütün bunları bir güne rahatlıkla sığdırıp biraz da zaman arttırabildiyseniz mutlaka çevrede kısa bir tura çıkın. Çünkü Kapadokya ile eşleştirdiğimiz peribacaları oluşumları bu civarda da var. Jeolojik yapısından dolayı Afyonkarahisar’ın İhsaniye, İscehisar, Bayat ve Bolvadin ilçelerinde şapkalı ve şapkasız farklı biçimlerde çok sayıda peribacası oluşmuş. En etkileyicileri İscehisar ilçesine bağlı Seydiler kasabasındakiler. Hem içinde hem de çevresinde irili ufaklı çok sayıda peribacası göreceksiniz.
Kaplıcalar
Şifa kaynağı sıcak sular
Banyo ve aynı zamanda içme olarak kullanılan, Frigyalılardan bu yana şifa dağıtan sularıyla Gazlıgöl Kaplıcaları’nı tercih ettik. Burada Başaranlar Termal Otel’de konakladık. Otelin avantajı 4-5 kişi rahatlıkla konaklayabileceğiniz, mutfaklı ve termal havuzlu 2+1 villa apartlarının olması. Afyonkarahisar’da konforlu bir termal tatili yapacağınız çok sayıda otel var. Bunlardan bir başka önerim de kaliteli hizmetiyle NG Afyon. Gazlıgöl Kaplıcalarıyla beraber şehirde sularından faydalanabileceğiniz çok sayıda kaplıca var. Bizans döneminde dahi kullanıldığı bilinen Heybeli Kaplıcaları, dünyaca ünlü çamur banyolarıyla Hüdai Kaplıcaları, metabolizma, jinekoloji ve romatizmal hastalıklara iyi geldiği söylenen Gecek Kaplıcaları, çocuk felci, metabolizma bozuklukları, bronşit, eklem rahatsızlıkları tedavilerinde fayda sağladığı düşünülen Ömer Kaplıcası şifalı su kaynaklarından bazıları. Kaplıcaların şehir merkezine yakın olması da ayrı bir avantaj, ulaşım sorunu yaşamıyorsunuz.