Spor tatiline var mısınız?
Evle iş arasındaki tekdüze yaşamdan, masa başında ömür geçirmekten mi bunaldınız? Öyleyse spor tatilleri tam size göre.
Türkiye’de son yıllarda doğal imkanlardan yararlanarak yapılan spor dalları çok çeşitlendi. Günübirlik olsun, hafta sonu için olsun veya daha uzun süreli olsun sportif aktivite merkezli tatil imkanları arttı. Hatta bu olanaklardan faydalanmak için dünyanın birçok ülkesinden şehir yorgunları Türkiye’nin yolunu tutuyor.
GOLF
Avrupalıların gözdesi: BELEK
Türkiye Golf Federasyonu’nun çabaları ve turizmcilerin girişimiyle Antalya çevresi beş yıldır Türkiye’de golf sporunun merkezine dönüştü. Özellikle kent merkezine 30 kilometre mesafedeki Belek kasabası bu sporla özdeşleşti. Çevresindeki tesislerde sekiz golf sahası bulunuyor. 1994’te yapılan ilk sahaya yıllar içinde yenileri eklendi. Şimdi Turizm Bakanlığı’nın izniyle yeni alanların yapımı sürüyor. 2008 sonuna kadar 10 yeni saha açılacak.
Bu bölgenin en büyük avantajı güneşli günleri sayesinde kış aylarında bile golf oynamaya müsait olması. Örneğin aralık ayında ortalama hava sıcaklığı 16 derece, ocak ayında 15 dereceyi buluyor. Bu tesislerin müşterileri emekli, orta yaşlı veya yaşlı Avrupalı turistler. En çok da golfün anavatanı sayılan İskoçya ve İngiltere’den turist geliyor. Halen Antalya ve civarına yılda 250 bin golf turisti geliyor, 50 milyon Euro (87 milyon YTL) döviz bırakıyor. Belek’te golf oynamanın maliyeti mevsimine göre değişiyor. Yüksek sezonda, yani yabancı turistlerin akın ettiği kış aylarında bir tur golf oynamanın bedeli 50 ila 65 Euro. Yazın ise fiyatlar 35-45 Euro aralığına düşüyor.
Gloria Golf Resort, Serik-Belek (0242 715 15 20): Antalya Havalimanı’na 30 km mesafede. 842 yataklı tesiste 18 delikli iki golf sahası bulunuyor.
Robinson Club Nobilis Golf Otel, Serik- Belek (0242 710 03 00): Antalya merkezine 50 kilometre uzaklıkta. Uluslararası üne sahip parkur tasarımcısı Dave Thomas tarafından çizilen 5877 metrelik ve 18 delikli bir sahaya sahip. 1998’de açılan saha Acısu Deresi’ne komşu.
National Golf Club, Serik, Belek (0242 725 46 20): 18 delikli bu parkuru Ryder Cup oyuncusu David Feherty çizdi.
Tatbeach Golf Hotel, Serik, Belek (0242 725 53 03): Antalya Havalimanı’na 35 km uzaklıkta. 1997’de açılan tesiste 18 delikli parkurun yanı sıra 9 delikli bir de eğitim sahası var.
Antalya Golf Club, Belek (242 725 59 70): Antalya Havalimanı’na yarım saat mesafede. The Sultan ve The Pasha isimli iki sahaya sahip. The Sultan, 2003’te açıldı.
Kaya Golf Club, Üçkum Tepesi, Belek (0242 725 55 00): 18 delikli sahası bu yıl açılan tesiste 50 delux villa ve 52 süit var.
RÜZGAR SÖRFÜ
Dünyanın sayılı merkezlerinden: ALAÇATI
15 yıl kadar önce Avrupalı rüzgar sörfü tutkunları tarafından Alaçatı’nın değeri fark edildi. Önce birkaç rüzgür sörfü okulu vardı. Şimdi okullar birbiriyle yarışıyor. Çeşme’ye 12, İzmir’e 80 kilometre mesafede. Son birkaç yılda dünya ve Avrupa şampiyonalarının düzenlendiği merkez haline geldi.
Azgın dalgalardan uzak, sakin bir koyda yer alıyor. Bir buçuk kilometrelik sığ bir sahile sahip. Bu nedenle rüzgar sörfüne yeni başlayanlar için ideal mekan. Tecrübeli sörfçülere de kendilerini geliştirme imkanı sunuyor. Alaçatı’nın yazın en civcivli dönemi temmuz ve ağustos ayları. Buna karşılık rüzgar neredeyse hiç kesilmiyor, bu sayede nisandan ekime kadar, yaklaşık altı ay boyunca sörf yapmak mümkün.
Alaçatı’ya en yakın plaj, kasabaya dört kilometre uzaklıkta. Burada, Alaçatı Beach Resort (0232 716 61 61), 5 yıldızlı Majesty Resorts (0232 716 97 74) var. Aralarına Alaçatı Halk Plajı açılmış. Alaçatı Koyu’nun devamında sıra sıra sörf okulları var. Bu okullarda, sörf dersleri almak, sörf ekipmanı kiralamak ya da kendi ekipmanını depolamak mümkün. 10 saatlik başlangıç seviyesi ders ücretleri 300 YTL, günlük ekipman kiraları 70-100 YTL arasında. Alaçatı Windsurf ve Yelken Kulübü 0232 716 61 61, ASPC 0232 716 66 11, Surf & Action Center 0232 716 88 16, Club Mistral 0232 716 97 47, TTA Windsurf Okulu 0232 716 02 65, Fun System 0232 716 87 45.
RAFTİNG
Azgın dalgayla boğuşmak için: Rize
Rafting, "raft" adı verilen botlarla, akış hızı yüksek nehirlerde yapılan bir spor dalı. Sporcular botlarının devrilmesini ellerindeki kürek yardımıyla önleyerek, kayalar ve engeller arasından geçmeye çalışır. Rafting, 6 ile 8 kişilik takımlar halinde yapılır. Botu devirmeden parkuru tamamlayabilmek için tüm takımın büyük bir uyum içinde kürek çekmesi gerekir.
Bahar aylarında ve yaz başında Karadeniz’in akarsuları rafting tutkunlarının bir numaralı adresi haline geliyor. Yıllardır birçok yabancı turist rafting uğruna Çoruh Nehri’nin yolunu tutuyor, azgın sulara karşı kürek çekiyor.
Raftingin son beş yılda popülerleşen adreslerinden biri Rize ve çevresi. Son yıllarda Rize civarında birbiri ardına yerel kulüpler kuruluyor. Fırtına Deresi ve İkizdere ön plana çıkıyor. Rize’nin rafting ilgisi ise yeni değil. 2001’de dönemin Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu’nun teşvikiyle Ardeşen Belediyesi bir rafting botu satın aldı. Bu tarihten sonra Rize ve çevresinde rafting botu sayısı hızla arttı. Birbiriyle kıyasıyla rekabet eden, rafting kulüpleri kuruldu. Rize’deki tek sorun akarsuların debisinin ağustos ayından sonra düşmesi, rafting için yeterli gelmemesi.
Rating botları daha çok Uzakdoğu’da üretiliyor. Bir botun fiyatı yaklaşık 5 bin YTL. Ancak, nehirdeki çarpmalar ve devrilmeler yüzünden bot sık sık yıpranıyor. Botun ömrünü uzatmak için tamir ettirmek gerekiyor. Bottaki her sporcu vazgeçilmez güvenlik melzemelerini kuşanıyor. Yarışma ve antrenman sırasında her sporcu can yeleği giyiyor ve kask takıyor.
Rafting turu düzenleyen firmalar yemek, donanım, rehberlik, konaklama hizmeti içeren paket tur alternatifleri sunuyor. Günübirlik ya da altı günü bulan turlara katılmak mümkün. Günübirlik turların ortalama fiyatı 90 YTL, altı günlük turların fiyatları 800-1400 YTL arasında. Geziciyak Turizm (0212 238 51 07), Bukla Turizm (0212 245 06 35), Alternatif Turizm (0252 4172720), Radikal Turizm (0216 4425752)
YAMAÇ PARAŞÜTÜ
Babadağı’ndan aşağı uçunca: Ölüdeniz
Yamaç paraşütü ya da meraklıları arasındaki kod ismiyle yamaşüt tam adrenalin sevenlere göre bir spor. 15 yıldır Türkiye’deki Fethiye, Kaş, Denizli, Kayseri gibi şehirler önemli yamaç paraşütü noktaları haline geldi.
Bunların en başta geleni Fethiye yakınlarındaki Ölüdeniz kasabası. 1965 metrelik Babadağı’nın yukarıdan baktığı Ölüdeniz, bugün Türkiye’nin bir numaralı yamaç paraşütü bölgesi. Sadece yaz aylarında değil, yılın neredeyse 12 ayı dünyanın dört bir köşesinden yamaç paraşütü meraklıları Ölüdeniz’e akın ediyor.
Tahminlere göre, Ölüdeniz kasabasında her yıl yaklaşık 80 bin atlayış yapılıyor. Özellikle Avusturya’dan, Almanya’dan, Hollanda’dan, İngiltere’den, Rusya’dan ve Japonya’dan gelen yamaç paraşütçüleri sayesinde Ölüdeniz’de yıllık 10 milyon doları aşan bir pazar oluşmuş durumda.
Babadağı’ndan amatör atlayışlar için Ölüdeniz’deki rehber eğitmenler bulmak mümkün. Tandem adı verilen iki kişilik yamaç paraşütüyle herkes Babadağı’ndan aşağı uçabiliyor. Bunun için dağa tırmanırken Orman Bölge Müdürlüğü’ne kişi başı 15 YTL ödeniyor.
Rehberler ve ciplerle 21 kilometrelik toprak yoldan 50 dakikada geçilerek Babadağı’na ulaşılıyor. Eğer 1700 metre yükseklikteki güney pistinde rüzgar yetersizse bu kez 1900 metredeki kuzey pistine gidiliyor.
Rüzgara bağlı olarak kalkış pistinden havalandıktan sonra Ölüdeniz’deki plaja iniş birkaç saati bulabiliyor. İyi bir eğitimden geçenler belli bir uçuş süresinden sonra tek başına uçma imkanı buluyorlar. Tecrübesi az yamaç paraşütçülerine yapılan en önemli uyarı, aşırı rüzgarlı ve sisli havalarda uçup hayatlarını riske atmamaları.
Yamaç paraşütü malzemelerinin çoğu Avrupa’dan ve Uzakdoğu’dan geliyor. Bu yüzden pek ucuz olduğu söylenemez. Örneğin yeni bir paraşütün ortalama fiyatı 1300 Euro yani 2 bin 200 YTL. Kuşam tertibatı, yedek paraşüt, kask, eldiven, tulum ve bot derken toplam fatura 2500 Euro’ya kadar çıkabiliyor. Yamaç paraşütü bilmeyenler için sertifikalı pilotla tandem uçuşun fiyatı 100 YTL.
Ölüdeniz’de amatör ve tecrübeli yamaç paraşütçülerine yardımcı olabilecek acenteler var: Focus Turizm (0252 617 04 01), Sky Sports (0252 617 05 11), Metrolya Turizm (0252 622 11 77), Easy Riders (0252 617 01 14) ve İkarus Sportif Havacılık (0252 617 05 00).
TREKKING
Doğayla başbaşa kalmak için
Şehirden bir parça uzaklaşmak, temiz hava solumak ve tabii biraz da bacaklarınızı çalıştırmak için trekking bire bir. Türkiye’de hemen her bölgede kaybolmamış doğal doku sayesinde trekking parkurları bulmak mümkün. Üstelik trekkingde her yaş grubuna hitap eden zorlukta ve uzunlukta yürüyüş parkurları bulunuyor. Küçük bir sırt çantasıyla günübirlik çıkılan turların yanı sıra tırmanma bölümü de içeren birkaç günlük turlar son dönemde gözde oldu.
İstanbul civarında, Ballıkayalar, Erikli Şelalesi, Terkos Gölü çevresi, İnceğiz Köyü, Dupnisa Mağarası, Uçmakdere, Rumeli Feneri yakınındaki Demirciköy, Maşukiye, Yalova’da Koruköy - Esenköy - Armutlu arasında uzanan Samanlı Dağları günübirlik turlar için ideal parkurlar.
Ayrıca, trekking’de tecrübe kazanıp, dayanıklılığını artıranlar için hafta sonu gidebilecekleri bölgeler de var: Örneğin Bolu Yedigöllerde göllerin etrafındaki parkurlar çok keyiflidir. Keza Sinop yakınındaki Erfelek Şelaleleri son yıllarda önemli bir trekking parkuru haline geldi. Bunların dışında Akyazı’daki Sülükgöl, Karabük yakınındaki Yenice Ormanları, Beypazarı ve Nallıhan’ın arasındaki bölge, Kızılcahamam yakınındaki Soğuksu Milli Parkı, Kazdağları önemli trekking alanları arasında gösterilebilir. Daha uzun ve zorlu, kamplı yürüyüşler için Aladağlar, Kaçkar Dağları ve Beydağları tercih edilebilir.
İstanbul’dan yapılan günübirlik yürüyüş turlarının bedeli 50 ila 60 YTL. Hafta sonu turlarının bedeli ise kişi başı 150 ile 175 YTL arasında değişiyor.
Özellikle İstanbul’da çok sayıda turizm acentesi günübirlik veya daha uzun süreli trekking gezileri yapıyor: GeziciYak Turizm (0212 238 51 07), Kamp Ateşi Turizm (0212 292 96 05), Arnika Turizm (0212 245 15 93), Deep Nature Travel (0212 243 68 85), Buklamania Outdoor Sports (0212 245 06 35), Fest Travel (0212 216 10 36), Ogzala Turizm (0212 293 91 95).
DAĞ BİSİKLETİ
Peribacaları arasında bisiklet keyfi
Şehirdeki araç gürültüsünden kurtulmak, kirli havadan kaçmak için dağ bisikleti ideal bir spor dalı. Dağ bisikletinin hakkını verebilmek için ya ormanlık araziye dalıp engebelerle boğuşmak ya da kıraç tepelerde dik yokuşları inip çıkmak zorundasınız. Kapadokya, beş yıldır Türkiye’nin önemli dağ bisikleti bölgelerinden birisi haline geldi.
2001’den beri düzenlenen Uluslararası Kapadokya Dağ Bisikleti Yarışları ve Festivali bölgenin popülaritesini hızla artırdı. Bu festivalle hem lisanslı usta sporcular eşsiz bir manzarada yarıştı hem de amatör bisikletçiler Kapadokya’yı bu kez iki tekerlek üzerinde keşfetti.
Bu yıl Ürgüp Belediyesi’nin de girişimiyle Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonası Kapadokya’da düzenleniyor. 12-15 Temmuz tarihindeki şampiyonaya Avrupa’nın 45 ülkesinden 1000’e yakın dağ bisikleti sporcusu katılacak.
Mephisto Voyages (0384 532 70 70), 8 ila 14 kişilik gruplara Kapadokya’da bisiklet turu yapma olanağı sağlıyor. Uçhisar, Ortahisar, Ürgüp, Sinasos ve Ihlara Vadisi’nden geçerek yapılan tur 8 gün sürüyor. Bölgedeki kasabalardaki pansiyonlarda konaklanıyor. Bu turun bedeli kişi başı 480 Euro.
Argeus Seyahat Acentesi (0384 341 46 88), Kapadokya’da bisiklet turu için birçok seçenek sunuyor. Örneğin 15 günlük Klasik Türkiye turunun beş günlük bölümünde Kapadokya’yı dağ bisikletiyle gezdiriyor. Bu turun bedeli kişi sayısına göre 2600 ila 5500 dolar. Bunun dışında Güvercin Vadisi, Göreme ve Soğanlı civarındaki üç, dört ve sekiz günlük dağ bisikleti turları bulunuyor.