GeriSeyahat Sokaklarından kaynak suları akan serin ve huzurlu Kızık köyü
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sokaklarından kaynak suları akan serin ve huzurlu Kızık köyü

Sokaklarından kaynak suları akan serin ve huzurlu Kızık köyü

Bursa yakınlarındaki Cumalıkızık, parke taşı kaplı dar sokakları, pastel renklere boyalı 300 yıllık evleriyle bir masal köyü. Çevrenin sıcaktan kavrulduğu yaz aylarında, köyün sakinleri serin kaynak suları akan dar sokaklarda, dev kestane ve ceviz ağaçlarının gölgesinde soluklanıyor. Köydeki ahududu şenlikleri önceki hafta sona erdi, ancak ahududuyu hálá tatmak mümkün. Bu hafta ise Yıldırım’daki "Áşıklar Şöleni" için 15 ülkenin şáirleri, ozanları dört günlüğüne bölgeye geliyor.

Cumalıkızık, Bursa’nın 10 kilometre doğusunda, Uludağ’ın eteklerinde kurulmuş bir köy. Yıldırım ilçesine bağlı. Birkaç yıl önce köyde çekilen TV dizisi Kınalı Kar’ın sayesinde tanınırlığı arttı, yoğun ziyaretçi akınına uğradı. Tarihi 1300’lere kadar uzanıyor. O dönemde kurulan yedi Kızık köyünden biri. Orta Anadolu’dan bölgeye göç eden Oğuz boyu Kızıklar, Ertuğrul Gazi’nin kendilerine Uludağ’ın eteklerinde yer göstermesi üzerine, yedi Kızık köyü kurmuş: Cumalıkızık, Hamamlıkızık, Fidyekızık, Değirmenlikızık, Dallıkızık, Bayındırkızık ve Derekızık. Çoğu Yunan işgali esnasında yakılıp yıkıldıkları için tarihi dokuları günümüze ulaşamamış ne yazık ki. Sadece Cumalıkızık şans eseri bu süreçte tahribata uğramayarak günümüze kadar ulaşmış. Cumalıkızık’taki evlerden bazılarının tarihi 300 yıl öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı sivil mimarisinin hemen hemen tüm özelliklerini barındıran köy evlerinden bir kısmı halen kullanıldığı gibi bir kısmı ise metrûk bir halde köy sokaklarında iç içe sıralanıyor.

CUMBALI EVLER KAFESLİ PENCERELER

Cumalıkızık’ta büyük cadde yok, sokaklar düzensiz olarak birbiriyle kesişiyor. Evlerin de düzensiz yerleşiminin sonucu olarak bazı sokakları çok dar. İçlerinden birine "Cin Aralığı" adı verilmiş, iki kişinin yan yana geçmesi neredeyse mümkün değil. Köyün yukarısından aşağıya doğru uzanıp, meydanda kesişen sokaklar parke taşlarıyla kaplı, ortasında kanal oluşturacak şekilde meyilli. Bu kanallardan, köyün üst kısımlarından gelen kaynak suyu akıyor, aşağıdaki bahçeleri suluyor. Bahçelerde narenciye, kiraz gibi meyveler, sebzeler yetişiyor. Ayrıca çevrede çok sayıda ceviz, kestane ağacı mevcut. Kahvehane ve çay bahçesinin bulunduğu küçük meydandaki köyün yegane camisi, ahşap revağıyla dikkat çekiyor. Caminin yanıbaşındaki Zekiye Hatun Çeşmesi, kubbeli hamamı Osmanlı döneminden kalma. Cumalıkızık’ın özgün dokusunu koruyabilen evlerinde geleneksel Türk mimarisinin birçok özelliğini görmek mümkün. Alt katları sokaktaki parke taşlarıyla uyum sağlayan taş ve ahşap malzemeden, üst katları ise ahşap ve kerpiçten. Avluları yüksek duvarlarla çevrili. Evin kadınının zamanının büyük bir kısmını geçirdiği, gündelik işlerini yaptığı iç avluya "hayat" adı verilmiş. Evler iki ya da üç katlı. Giriş katlarında depo, kiler, ahır olarak kullanılan bölümler, üst katlarda ise evin yaşam alanları bulunuyor. Üç katlı evlerin ikinci katları kışlık, üçüncü katları yazlık
/images/100/0x0/55eb57cbf018fbb8f8bb2341
olarak kullanılıyor. Mahremiyeti korumak amacıyla giriş katlarına hiç pencere yapılmamış. Üst katlardaki pencereler ise "muşabak" adı verilen ahşap kafeslerle yabancı gözlerden korunuyor. Aynı zamanda evde kapalı hayat süren kadının, endişe duymadan dışarıyı seyredebilmesine olanak sağlıyor.

Evlerin en üst katları cumbalı. Bu çıkmalar mekanın genişlemesini, görselliğinin artmasını sağladığı gibi aynı zamanda bir keyif noktası. Evin cumbasındaki sedire oturan kişi tek cephe yerine üç cepheye birden bakabiliyor. Evlerin büyük olmasının sebebi o dönemlerdeki ataerkil yaşam kültürü. Evlerde üç kuşak bir arada yaşadığından evler de büyük ve geniş yapılmış. Evlerin en ilginç yanı renkleri. Geleneksel mimariden farklı olarak Cumalıkızık’ta evlerde dış cepheye canlılık veren farklı farklı renkler kullanılmış. Kiremitleri tek renk, kırmızı olan bu evlerin cepheleri sarı, beyaz, pembe, mor, mavi gibi renklere sahip. Günümüzde de bu rengarenk cumbalı evler Cumalıkızık ile özdeşleşmiş. Ayrıca büyük ahşap kapılar ve dökme demirden kapı tokmakları da görmeye değer.

1992’de kurulan Cumalıkızık Etnoğrafya Müzesi’nde Orhan Bey’in köye verdiği berat, at arabaları, üzüm çiğneme teknesi, mutfak, aydınlatma eşyaları, dibek taşı, yalak, semerler sergileniyor. Köyde bir de yıkık kilise bulunuyor. Yılın bu zamanlarında köylülerin bir kısmı tarla ve bahçelerde çalışarak, yetişen meyve ve sebzeleriyle ilgilenirken bir kısmı da gelen ziyaretçilere, yerel ürünler sattıkları tezgahlarını zenginleştirmek üzere ahşap işi hediyelikler, el işleri ve reçeller yapıyor.

ÁŞIKLAR ŞÖLENİ BU HAFTA

Cumalıkızık’a gitmek için Bursa şehir merkezinden Ankara istikametine devam edip, Karayolları binasını geçtikten sonra sağdaki Cumalıkızık sapağından dönmeniz gerekiyor. Daha sonra tabelaları takip ederek köye ulaşabilirsiniz.

Cumalıkızık daha çok bahar ve yaz aylarında ziyaret ediliyor. Dalından koparılmış meyveleri doyasıya yiyebileceğiniz yaz başları en uygun zaman. Ayrıca her yıl haziran ortalarında geleneksel Ahududu Festivali düzenleniyor. Bu yılın festivali 15 Haziran’da sona erdi ama köyde hálá doyasıya ahududu yiyebilirsiniz. Cumalıkızık’a günübirlik olarak gidebileceğiniz gibi köyde konaklama imkanları da mevcut. Pansiyonlardan birinde konaklayarak daha fazla vakit geçirebilirsiniz. Köydeki restoranlarda lezzetli gözlemeleri tadabilir, meydanda ve sokaklarda kurulan tezgahlardan yazma, örtü gibi el işleri, ev yapımı reçeller ve çeşitli ahşap işlerinden satın alabilirsiniz. 1-4 Temmuz arasında 15 ülkenin şairleri, ozanları Yıldırım’daki Áşıklar Şöleni’nde buluşuyor. Yolculuğunuzu bu haftaya denk düşürebilirsiniz, şiirlerden, ezgilerden de payınıza düşeni alabilirsiniz.

False