Şiir Dünyası
Bir portre : Kadir DEMİRCAN
Dağların dorukları ve şiir
Antalya'da, yine sıcak yaz günlerinden bir pazar sabahı/ hava oldukça ağır ve nemli./ Bu kez yürüyüşümüz dağlar değil/ Güver Kanyonu
YILLAR önce tanımıştım Mustafa Mutlutürk'ü. Ticareti bırakmış kendisini dağlara ve fotoğraf çekmeye vurmuştu. Kadir Demircan öğretmeni önerdiğinde söyleşi için, bu arkadaş da dağcıdır muhakkak diye geçirmiştim usumdan...
Bir şiir dosyası, dağlarda çekilmiş fotoğraflar ve anılarla çıktı geldi Kadir öğretmen.‘‘Bin metredir, zirvemizin yüksekliği./ Seyret dostum buradan/ Aksu'yu, Antalya'yı ve Ekşili'yi.’’
Demircan, şiirlerinde doğayı betimliyor. Köy kökenli olduğu için köylü sorunlarını işliyor. Ayrıca öğretmen yaşamı var konularının içinde.‘‘Hayali bir şey yazmam, gerçeklerden yola çıkarım’’ diyor.
‘‘Varsa arkan,/ kredi alırsın bankadan/ çalmak değil midir bu fukaradan’’ diye yıllar önce yazdığı bir şiirde, günümüzde banka içini boşaltanlara göndermeler yapan Kadir Demircan, 1950 yılında Seydişehir'in Akçalar köyünde temmuz ayında ekinler biçilirken, küçük bir çiftçi ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelir. Geçmişi köy ünstitüsü olan, kendisi gibi yüzlerce köy çocuğunun okuduğu, yetiştiği Konya Ereğli İvriz İlköğretmen Okulu'nu 1969 yılında bitirir. Yıllarca Alanya, Serik ve Antalya okullarında çalıştıktan sonra 1995 yılında kendi isteğiyle emekli olur.
DAĞLAR
TODOSK'da üyesi olan ve etkin görevlerde bulunan Demircan şiirlerinde vadiler, ırmaklar, nehirler, soğuk sular, çağlayanlar, uçurumlar ormanlar ve dağlar vardır. Zirve ise ulaşılması gereken en uç noktadır.
‘‘Yeşil Göl'ün suyu çelik mi çelik/ Fazla kalırsan gölde/ Etin donar kırılır kemik./ Uçarsu demişler yıllar önce/ Uçurumdan aşağı akan/ Köpüklü suya/ Şimdi git gör ki arkadaş/ Ne uçarı kalmış, ne kaçarı/ Dere yatağında sırıtmış kalmış.../
Çeşitli gazete ve dergilerinde şirleri ve düz yazıları yayanlanan Demircan, yaşantısını beşe bölmüş. Doğduğu köy Akçalar, İvriz, Alanya, Serik ve Antalya. Gözlemleri ve şiirleri hayatının bu beş bölümünü anlatır.
Kimbilir, belki yine yollardadır şimdi.
Ya da soğuk bir suyun başında serinliyordur.
Demircan’dan bir örnek
Öğretmen
Öğretmen olduk yurda
dağıldık
Az bir karşılık ile göreve
sarıldık
Yarının analarını babalarını okula çağırdık
İlim yolunda biz bir olduk
çoğaldık.
Benim anam atamaz imza, basar parmak
İleri değil geriye bir
iki saymak
Bu saymak, uygarca yaşamaktan uzak
Uzak ha! çok uzak
Çalışmakla ulaşılır,
güzel günlere
Sen de gel dost ol
öğretmene
Vurmakla, kırmakla,
kovmakla varılır mı
ileriye
Sende gel aydın ol,
gitme geriye..
SİZİN İÇİN
SEÇİLENLER
Heyamola
Kollarını açmış masmavi deniz
Haydi! Tüm yelkenler fora
Akıyor martılara selam edip
Ak bulutlar, ak ufuklara
Bütün kaygılara elveda
Demir alın sevinçler,
mutluluklar
Çınlıyor her yerde aynı ses
Heyemola... heyemola...
Şule TÜREL
Deli
Böyle uslu gezdiğime
bakmayan
Sol yanımda gönül adlı
deli var
Benimle birlikte doğdu yaşıyor
Onu yaşatmanın bir bedeli var
Güzel hava ister nefes alınca
Yanımdan ayrılmaz
güzel bulunca
Konuşmaya başlar sabah olunca
Görüyor, duyuyor, ağzı dili var
Halil SOYUER
Güzel Başlamalı Güne
Güzel başlamalı güne
Yürek dolusu
Oh! Günaydın
Sabah aydınlığı
Ötüşlü kuş Günaydın
Yasemin, hanımeli
Bir gönülden merhaba da
Komşuya dünyanın öbür
ucundaki
Çekik gözlü çocuğa,
Türül türül tüten
Sabah çayı Merhaba!
Güzel başlamalı güne
Her adımda bir ıslık
Ve türküsüyle yeşilin
Sekerek... Duymalı sesini suyun
Köprüden geçerke8n
Berrak Akmalı zaman
İçimizden.
Güzel başlamalı güne
Şaşırtmalı insanı Toprağın cömertliği
Güzelliğin
Nakış nakış olduğunu görmeli.
Dinmemeli içimizde
Kuş sesleri.
Güzel başmlamalı güne.
Hey!..
Nadire SÖNMEZ
UNUTULMAYAN ŞİİRLER
Sevincin Yarısı
Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşe vururdu ya
Ben sana gelirdim
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi.
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
Yüreğim avuç olurda da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
Ben sana gelirdim.
Melih Cevdet ANDAY
Denize Karşı
Adam oturmuş denize karşı
Elinde oltası yıldız tutar
Çeker çıkarır bir bir geceden
Çeker çıkarır tadına bakar
Ardında ışık içinde çarşı
Bir kız geçer arkadaki yoldan
Bir eda bir çalım akça pakça
Ağzı yüzü bir delice türkü
Vurur kokusu uzaklaştıkça
Öyle bir düş ki beter gerçekten
Dalmış gitmiş işine beriki
Vız gelir çarşı türkü vız gelir
Çocuksu bir bakış gözlerinde
Bir başına rıhtımda oturur
Ne geçer içinden bilinmez ki
Sabahattin Kudret AKSAL