GeriSeyahat Sigarayı Nasıl Bıraktım? (10)
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sigarayı Nasıl Bıraktım? (10)

Sigarayı Nasıl Bıraktım? (10)

Aslında sigarayı bırakma beyinde başlıyor ve orda bitiyor. Biraz yeni korkular icat etmek, yeni riskleri beyne yüklemek gerekiyor. “Sigaraya nefret” dönemi öyle bir günde başlamıyor. Eğer başlangıçta beyne devamlı telkinlerde bulunma gücün yoksa eğer, yürüyüşlerde güzel şeyleri hayal etmek mümkün. Ben bunu yaptım sık sık. Ama her daim riskleri tekrarlamaya gerek yok. (Sezai BAYAR / Ankara)

Her tekrarda insanın aklına ister istemez sigara geliyor.

 

Şu anda yazı yazarken bile eski günleri hatırlıyorum. Ama artık “sigaralı günler güzeldi” demiyorum. Dememem gerek.

 

Sabahları kahvaltı fazlı son derece keyif verici ama ya sonrası?

 

İşte o sonrası bir iki dakikalık bölüm.

 

İlk başlarda son derece ağır geliyor insana.

 

Ama “ucunda hayat değil, ölüm var ölüm” diyorum.

 

Her ölümlü gibi “nasılsa öleceğiz” demiyorum.

 

İçen de ölüyor içmeyen de, yiyen de ölüyor yemeyen de, yürüyen de ölüyor denizanası gibi çöreklenen de.

 

Sinek siklet de göçüyor bu dünyadan, 200 kiloluk obez de. Bu sözleri artık geride bıraktım. Şaka gibi geliyor şimdi bana.

 

Kilodan bahsederken, sigarayı bırakınca insanların kilo aldığı iddisı aklıma geldi.

 

Her sigarayı bırakan fil gibi oluyor denir.

 

Bende olmadı. Yüzüm doldu. “Cildin parladı”diyenler olduama “ Çok şiştin, kilolandın bu ne hal “ diyen çıkmadı.

 

Tabii ben de iştahım açık diye deliler gibi saldırmadım yiyeceklere.

 

Akşam yemeklerini nerdeyse kaldırdım diyebilirim.

 

Çok az zeytinyağlı ve meyve.

 

Hatta zaman zaman bira içmeme rağmen kilom öyle yukarı doğru zıplamadı.

 

Öğle yemekleri mükemmel olmalıydı. Öyle oldu ve halen devam ediyor.

 

Yani zaman zaman yasak delmece oyunları oynamıyor değiliz eşimle.

 

Ayda bir protein bombardımanı için dışarda et yemeklerine, kebaplara saldırmıyor değiliz.

 

Hem yiyorum, hem de kolestrolü düşürücü ilaç alıyorum.

 

Ama sigaraya asla yaklaşmıyorum.

 

Yurt dışında kapalı alanlarda sigara içme yasağı kapsamı geliştirilmiş haberi geldiğinde sevindim.

 

Barlarda bile yasak varmış.

 

Bakar mısınız içmeyenleri korumak, içenleri caydırmak için konan yasağa...

 

Ama bizde sökmez bu yasaklar.

 

Yıllardır, yasak alanlarda ceplerinden duman çıktığını gördüğüm tiryakileri, yani sigara hastalarına tanık olurken, şimdilerde“bu ne biçim hastalıkmış” demeden edemiyorum.

 

Tabii en büyük desteği insan ailesinden alıyor.

 

Bir de içmeyenlerden.

 

Onun için sigara bırakılan dönemde hiç bir gün içenlerle olmadım. Daima içmeyen arkadaşları ve çevremi tercih etti. İhmal ettiğim sigara tiryakisi arkadaşlara telefon edip “bir süre görüşmeyelim. Sigarayla veda aylarım başladı” diyordum.

 

Balayı gibi birşey değil ama gerçekten çok önemliydi benim için.

 

İçmeyen çevreden insan güç alıyor.

 

Onlarla sohbet ederken zaten akla sigara gelmiyor. Görsel anlar da yok. Duman yok. Koku yok. Burun uzatmak yok.

 

O korkulu ve riskli gün ve ayları atlattıktan sonra mesele kalmıyor. Şimdi yanımda birisiburnuma sigara üflese bile tınmıyorum.

 

“Hiç aklına geliyor mu?” diye soranlara “aklımdan çıkmıyor ki(!)” cümlesi ile yanıt vermekten dahi korkmuyorum artık.

 

Yaşasın sigarasız hayat!

 

Yaşasın nikotinsiz günler!

 

Yaşasın dostlar!

 

Yaşasın destek verenler!...

 

Bitti

 

 

Serdar’ın notu: Sezai Abi, eski bir içici olarak, kararına ve iradene en çok ben sevindim. Çünkü… Allah seni başımızdan eksik etmesin, sana daha uzun yıllar ihtiyacımız var!

False