Sessizliği ve sakinliğiyle ruha iyi geliyor
Kuzeybatı Anadolu İpek Yolu’nun önemli duraklarından Taraklı’ya doğru harika manzara eşliğinde yol alırken parlayan güneş beni sevindiriyor. 2011’de Cittaslow Birliği’ne kabul edilen, beşinci sakin beldemiz Taraklı fotoğrafçıları bekliyor.
Sakarya’ya bağlı Taraklı ilçesi bir zamanlar Şener Şen ve Olgun Şimşek’in rol aldığı ‘Mümkünlü’de her şey mümkün’
reklam filmiyle adını duyurdu.
Tarihi, kültürel zenginliği ve doğal güzelliğiyle sinema ve dizi sektörünün de ilgisini çeken bir bölge.
Taraklı’ya girdiğimde modern betonarme binalara rastlamamak beni çok sevindiriyor. İlk durağım Yusuf Bey Mahallesi’ndeki çınar ağacı. İlçede çıkan bir yangın nedeniyle gövdesi oyulsa da asırlardır dimdik ayakta. 700 yıllık devasa çınarın altında nice sultanların dinlendiğini hayal ederek çayımı yudumluyorum. Dar sokaklara girmeden önce dev Türk bayrağının dalgalandığı
Hisar Tepesi’ne yöneliyorum. Gözümde büyüyen yokuştan çıkıp tepeye vardığımda aslında pek de o kadar yorucu olmadığını anlıyorum. Hisar Tepesi’nden Taraklı’nın panoramik görüntüsü büyülüyor beni. Bu şirin beldenin neden fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden olduğunu anlıyorum.
Konaklarıyla ve cumbalı evleriyle ünlü Taraklı’nın sokaklarını, Osmanlı çarşılarını anımsatan dükkânların sıralandığı anacaddeyi dolaşmak fazla vaktimi almıyor. Bazen virane bir evin yanından geçerken hüzünleniyorum, bazen de yıllara meydan okuyarak ayakta kalanları görünce mutlu oluyorum. Yöreye özgü olduğu söylenen güzel bir söz aklıma geliyor: “Taraklı’da evler insan nefesiyle yaşar, teriyle ayakta kalır.”
OSMANLI MİMARİ ÖRNEKLERİ
Taraklı’da Osmanlı dönemi sivil mimari örnekleri olarak tescil edilmiş 100’ün üzerinde ev ve konak var. Kadirler, Hanımeli, Çakırlar ve Hacı Rıfatlar konakları en çok ilgi çekenlerden. Eski bir konak olan Kültür Evi de tam bir müze niteliğinde. Burada ilçenin tarihini ve kültürünü yansıtan objeler sergileniyor. Kültür Evi’nin bir bölümünde tahta kaşık oymacılığı yapan İsmail Usta’nın sohbetine doyamıyorum. Taraklı’daki manevi duraklarımsa Yunus Paşa Camisi ve Kurşunlu Camisi oluyor.
‘ŞİRİN VE BÜYÜK BİR KÖY’
Taraklı’ya yolu düşen İbni Battuta burası için “Şirin ve büyük bir köy” yazmış. Evliya Çelebi de doğal güzelliklerini överek ormanlarla kaplı ve çok sayıda şimşir ağacı olduğunu belirtmiş. Zaten şimşir kaşık ve tarak yapımıyla ünlü. El dokuması Taraklı bezlerinin, ilçenin simgesi haline gelmiş uhut ve köpük helvanın, kuru sebze ve baharatın dizi dizi tezgâhlarda sergilendiği çarşıda dolaşmak bana apayrı bir mutluluk veriyor. 2011 yılında Uluslararası Cittaslow (Sakin Şehir) Birliği’ne kabul edilen bu şirin belde sessizliği ve sakinliğiyle ziyaretçilerin ruhunu ferahlatıyor.