Şehirler ve simgeleri
Dünyanın pek çok kentinde mimari yapılar zamanla şehirlerin simgesi haline geliyor. İşte dini yapılardan heykellere, köprülerden gökdelenlere simgeleşmiş yapılarıyla bazı şehirler...
Roma, Aşıklar Çeşmesi
Roma’da Poli Sarayı’nın bir kenarına Nicolò Salvi tarafından Klasik ve Barok karışımı olarak yapılmış, dünyadaki en ünlü çeşmelerden birisidir. Üç yolun kavşağında bulunduğu için Trevi adı konulduğu varsayıldığı gibi, üç yeraltı su yolunun bu noktada toplanmasının isminin nedeni olduğu iddiası da vardır. Trevi Çeşmesinin genel ifadesi denizdir. Denizkabuğu şeklinde bir at arabası, arabayı çeken denizden çıkan kanatlı atlar ve arabada bulunan mitolojik deniz tanrısı, görünümün konusunu oluşturmaktadır. Heykel ve mimarî çok güzel bir biçimde kaynaşmıştır. Trevi Çeşmesi’nın tarihi, İmparator Augustus döneminde başlar. Tarih, su arayan askerlere su kaynağının yerini gösteren bir kızın efsanesine dayanmaktadır. İmparator Augustus’nun damadı Agrippa, akan suyu Vergine su kemeri ile Pantheon’a kadar ulaştırmıştır. Sekizinci yüzyılda, 12. yüzyılda V. Niccolo tarafından ve 15. yüzyılın ortasında 4. Paolo tarafından restore edilmiştir. 1998’de büyük bir düzenleme geçirmiş, temizlenmiş ve su sistemi de yenilenmiştir.
Dubai, Burj El-Arab
Birleşik Arap Emirlikleri’nde lüks bir otel olan Burj el-Arab’ın yapımına 1994 yılında Basra Körfezi yakınlarında başlanmış, otel 1 Aralık 1999 tarihinde kapılarını müşterilerine açmıştır. Otel deniz kıyısında önceden büyük kaya bloklarının denize indirilmesiyle oluşturulan bir adacık üzerine kurulmuştur. Otel dünyanın ilk yedi yıldızlı oteli olmakla ün yapmıştır. Ve otele konaklama haricinde günübirlik kültür gezileri de düzenlenmektedir. Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelse de, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdığı için Yelken Otel de denilmektedir. Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hem de sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüyle de geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır.
New York, Manhattan
New York’ta ticari, kültürel ve finansal bir merkezi olan Manhattan’da New York Borsası ve NASDAQ da bulunmaktadır. Ayrıca burası ülkedeki en çok tüzel kuruluş bulunan bölgedir. Manhattan ismi ‘Man-hata’dan gelir. Bu isme ilk defa Robert Juet’in gezi defterinde rastlanmıştır. 1610’daki bir harita Manahata ismini ikinci kez bu bölge için kullanır. Manhattan Lenape dilinden ‘birçok tepeden oluşan ada’ olarak çevrilmiştir.
San Francisco, Alamo Meydanı
Alamo Meydanı, Painted Ladies yani Boyalı Hanımlar adı verilen rengârenk evlerin bulunduğu şehrin en önemli yeridir. Alamo Meydanı adı verilen bu bölgede ünlü San Francisco evleri yer alır. Bu meydanda aynı zamanda büyük de bir park vardır.
New York, Times Square
Times Square, West 42. Cadde’nin Broadway ve Seventh Avenue ile kesiştiği kavşak ve etrafındaki alandır. Kesin sınırları olmamakla birlikte aşağı yukarı doğuda Sixth Avenue, batıda Eighth Avenue, güneyde 40. Cadde ve kuzeyde 53. Cadde’ye kadar uzanan bir alan olup Manhattan’ın Midtown bölgesinin batı kesimine denk gelir. 1904 yılının yılbaşı akşamı, Times Meydanı’na ismini veren New York Times’ın meydandaki yeni binalarına taşınmasının havai fişeklerle kutlanmasıyla yeni bir gelenek başladı ve her yıl yılbaşı bu meydanda havai fişeklerle kutlanmaya başlandı. Bu gelenek hâlâ devam etmektedir. Her yıl meydanda oluşan binlerce kişilik kalabalık yeni yılı gösteren meşhur ışıklı topun inişini seyreder. Times Meydanı yoğun trafiğiyle ünlü olduğu gibi taksileriyle de ünlü bir meydandır.
Chicago, Bulut Kapısı
Chicago’nun sembolü olan Anish Kapoor imzalı ‘Bulut Kapısı’ (Cloud Gate), 110 ton çelik kullanılarak üç yılda tamamlandı, devasa boyutları ve malzemesi sebebiyle Chicagoluların ve turistlerin ilgi odağı oldu. Aynı zamanda buluşma noktası olan eser, şehrin simgesi haline gelmiş durumda. Bulut Kapısı heykeli, geometrik yapısı ve saydamlığı sayesinde bir çukur ayna görevi görürcesine her şeyi kendi üzerinde topluyor. İnteraktif bir sanat yapıtını bölgenin en büyük meydanlarından birine yerleştiren Anish Kapoor, seyircinin hem kendini hem de etrafındaki yaşam alanını heykelin üzerinde görmesini ve heykel ile kendi arasında bir bağ kurmasını sağlamayı amaçlamış.
Berlin, Brandenburg Kapısı
Almanya’nın Berlin şehrinin ana sembollerinden biri olan Brandenburg Kapısı’nın hemen kuzeyinde Reichstag bulunur. Soğuk savaş boyunca, Reichstag Batı Berlin’de, Brandenburger Kapısı Doğu Berlin’de bulunmuştur. Kapı 1788-1791 yılları arasında yapılmıştır. Brandenburg Kapısı on iki sütuna, altı giriş kapısına ve altı çıkış kapısına sahiptir. Sütunlar, toplam beş yol oluşturur, vatandaşların sadece dıştaki iki kapıyı kullanma hakları vardı. Ortadaki yol ise kraliyete ve önemli trafik geçişlerine ayrılmıştı. Kapının en üstünde Quadriga vardır. 1806’dan sonra, Napolyon, Jena-Auerstedt Muharebesi’nde Prusya’yı yenince Quadriga’yı yerinden söktürdü ve Paris’e götürdü. 1814 yılında Prusyalı General Ernst von Pfuel Napolyon’u yenip Paris’i ele geçirince Quadriga’yı geri aldı ve Berlin’e geri getirdi; Quadriga’daki zeytin dalı, Demir Haç ile değiştirildi. Naziler iktidara gelince, kapıyı sembol olarak kullanmaya başladılar. II. Dünya Savaşı boyunca kapı tahrip oldu ama tamamen yıkılmadı. Doğu ve Batı Berlin hükümetleri kapıyı restore ettiler fakat kapı 1961’e, Berlin Duvarı yapılana kadar açılmadı. Kapı, 22 Aralık 1989’de, Helmut Kohl Batı Almanya Şansölyesi’yken yeniden açıldı.
Floransa
Floransa, içinden geçen Arno Nehri çevresinde kurulmuştur. Çevresindeki yerleşim alanlarıyla beraber yaklaşık bir milyona yakın nüfusa sahip olan şehir, geçmişte olduğu gibi bugün de İtalya ve Avrupa’nın önemli ticaret merkezlerinden biridir. Bunun yanı sıra İtalyan Rönesansı’nın doğum yeri olarak bilinen Floransa, kültürü ve mimarisiyle dünyaca ünlü bir turizm kentidir. Şehirde önemli sanat galerileri ve müzeler bulunmaktadır. Leonardo da Vinci ve Michelangelo bu tarihi şehirde yetişmiş dünyaca ünlü sanatçılardır. Yine ünlü yazar ve şair Dante Alighieri bu şehirde yaşamış ve ilham almıştır.
Londra, Westminster Sarayı
Birleşik Krallık’ta, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası’ndan oluşan İngiliz Parlamentosu’na ev sahipliği yapan, Londra’daki Westminster Sarayı, Westminster semtinde Thames Nehri’nin kuzey yakasında, Whitehall’da bulunan diğer kamu binalarının yakınında yer alır. Sarayın mimarî yapısı ve düzenlemesi oldukça karmaşıktır. Yaklaşık 1100 odası, 100 merdiven çıkışı ve toplamda 4,8 kilometreyi bulan uzun koridorları vardır. Yapının büyük bölümüm 19. yüzyılda yapılmış olmasına karşın, bugün katafalk törenleri gibi bazı etkinliklerin düzenlendiği Westminster Hall ve Jewel Kulesi’si gibi tarihi bölümlerde hala ayaktadır. Westminster Sarayı’nın ve çevresinin kontrolü yüzyıllar boyunca Kraliçe’nin temsilcileri tarafından sağlanmış ancak daha sonra Kraliyet ile hükûmet arasında yapılan bir anlaşmayla yönetim, 1965 yılında Kamaralara verilmiştir. Buna karşın, bazı özel kraliyet odaları hala bu özel muhafızlarca korunmaktadır. 1834 yılında yaşanan bir yangından sonra, parlamento binası 30 yıllık bir süreçte yeniden onarım görmüş ve eski halini almıştır. Bu onarım büyük ölçüde mimar Charles Barry (1795–1860) ve yardımcısı Augustus Welby Pugin (1812–1852) tarafından gerçekleştirilmiştir.
Dubai, Burj Khalifa
Burj Khalifa, Dubai’de inşası 4 Ocak 2010 tarihinde tamamlanan dünyanın en yüksek gökdelenidir. Eski ismi Burj Dubai’dir. Adını Halife Bin Zayid El Nahyan’dan almıştır. 828 metrelik yüksekliğe sahiptir ve 160 katı kullanılabilir bir yapıdır. Binanın yaklaşık 150. kattan sonra geri kalan katları çelik olarak yapılmıştır. Bu da dünyada ilk defa betonarme kütle üzerine çelik konstrüksiyonla devam edilen ilk bina özelliğini kazandırmıştır. Ayrıca binanın cephelerine gelen rüzgâr yüklerini en aza indirmek için binanın hiçbir cephesi düz olarak tasarlanmamıştır. Köşeleri ise keskin değil, dairesel birleşimlerle yapılmıştır.
İstanbul, Sultan Ahmet Camii
Sultan Ahmet Camii, 1609-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından İstanbul’daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa’ya yaptırılmıştır. Cami mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de yine mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca ‘Mavi Camii (Blue Mosque)’ olarak adlandırılır. Ayasofya’nın 1935 yılında camiden müzeye dönüştürülmesiyle, İstanbul’un ana camii konumuna ulaşmıştır.
Paris, Louvre Piramidi
François Mitterrand tarafından 1984 yılında Çinli mimar Ieoh Ming Pei’e ihale edilmiştir. Yapı 20.6 metre yükseklikte olup, kare şeklinde olan tabanının her bir kenarı 35 metredir. 603 adet eşkenar dörtgen şeklinde ve 70 tane üçgen şeklinde pencereden oluşmaktadır. Mimari Fransız devrimi ile moda olan barok mimarisinden farklı bir tarzdı ve mimar I. M. Pei bu piramit formunu seçmiştir. Piramidin inşası sırasında büyük tartışmalar yaşandı. Pek çok kişi, bu fütüristik piramidi klasik tarzdaki müzenin genel yapısı ile uyumsuz buldu.
Cape Town, Masa Dağı
Cape Town’daki Masa Dağı (Table Mountain), birçok dağın aksine tepe yüzeyi düz bir görünüm sergiler. Cape Town bayrağında da Masa dağına yer verilmiştir. Turistik açıdan bölge için son derece önemlidir. Özellikle yürüyüş sporlar ile ya da ‘cableway’ olarak nitelendirilen teleferik sistemleri ile dağın tepesine yapılan geziler büyük ilgi görmektedir. Dağ yüzeyinden görülen manzara Afrika'nın en iyi manzaralarından biri olarak nitelendirilmektedir. Masa dağının en yüksek noktası, dağ platosunun doğu yüzeyinde kalır ve 1.086 metre yüksekliğindedir. Platonun batı kanadında kalan teleferik istasyonundan yaklaşık 19 metre daha yüksektir. Dağın düz yüzeyi genellikle orografik bulutlar (hava parselinin yukarıya doğru, bir engebe veya engel tarafından yükselişe zorlanmasıyla oluşan bulut türü) ile kaplıdır.
Sdney Opera Evi
Opera Binası (Opera House), Sdney’in sembolü ve 20. yüzyılın en ünlü yapılarından biridir. Danimarkalı ünlü mimar Jørn Utzon bu eseriyle 2003 Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazandığı yapı, UNESCO tarafından 2007 yılında Dünya Mirasları Listesi’ne eklendi. Bina 183 metre uzunlukta ve 118 metre genişlikte olup 1,8 hektarlık bir alanı kaplar. Benzersiz çatısı 67 m ye kadar yükselir ve İsveç’ten getirilmiş bir milyon 56 bin adet beyaz seramik fayansla bezenmiştir. Opera binası beş tiyatro salonunu içerir. Bunlar, 2679 koltuklu Concert Hall (Konser salonu), 1547 koltuklu Opera Theatre (Opera tiyatrosu), 544 koltuklu Drama Theatre, 398 koltuklu Playhouse ve 364 koltuklu Studio Theatre ‘dır. Yapının toplam 1000 odası vardır. Bunlar içinde beş tane prova stüdyosu, 60 tane soyunma odası, dört lokanta, altı bar ve çok sayıda hatıra dükkânı var. 25 bin kişilik bir şehrin ihtiyacını karşılayacak kadar elektrik kapasitesine sahiptir ve elektrik kablolarının uzunluğu 645 kilometre.