Şehirde kalanlara bayram önerileri...
Bayramda uzun bir seyahat planı yapmayanları, şehirlerin sakin yüzü ağırlıyor. Normalde kalabalık olan, fırsat bulup gezemediğimiz sokakları keşfetmek için tam bir haftalık fırsat var önümüzde. Jürimize ‘aile ziyaretleri için evde kalanlarla tatil yörelerindeki bayram kalabalıklarını yaşamak istemeyenler’ için rotalar sorduk; birbirinden ilginç öneriler aldık.
Melih Daşgın, Hürriyet Seyahat gezgini
Çocuklar da çok sevecek
İzmir Doğal Yaşam Parkı, İzmir
Bayram tatilinin uzaması akıllara tatil planlarını düşürse de çeşitli etkenlerden ötürü bunu gerçekleştiremeyecek olan İzmirliler bu durumu çok da sorun etmez. İzmir’in denize olan yakınlığı yüzünden değil… Tabii günübirlik yüzülecek birçok plaj ellerinin altında ama 30 dakikada ulaşabilecekleri, nesli tükenmekte olan hayvanları doğal ortamlarına yakın barınaklarda ziyaret edebilecekleri, binlerce ağaç ve bitki çeşitliliğiyle yeşile ve oksijene doyacakları ve birbirinden güzel parklarında eğlenip keyifli vakit geçirecekleri İzmir Doğal Yaşam Parkı gibi bir cazibe merkezine sahip oldukları için. Diğer illerden dahi İzmir’e gelme sebebi olan bu parkta, bayramı en coşkulu şekilde kutlayabilirsiniz.
Saffet Emre Tonguç, Hürriyet Seyahat yazarı
Sokaklarında kaybolun
Fener-Balat , İstanbul
Rum Ortodoks Patrikhanesi, kırmızı bir kale gibi tepedeki Fener Rum Lisesi ve bir kuğu zarafetiyle sahili süsleyen Aziz Stefan Bulgar Kilisesi’yle Fener, İstanbul’un en güzel semtlerinden biri. Restorasyon sonrası rengârenk görünüme kavuşan evleri, antikacıları, orijinal kafe ve dükkânlarıyla Balat da öyle. Fatih Sultan Mehmet’in fermanıyla camiye çevrilmeden korunan Moğolların Meryemi Kilisesi, matematikçi Arşimed’in 10’uncu yüzyıl kopyalarından 3’ünün günümüze kadar gelmesini sağlayan Ayios Yeorgios Metokhion Kilisesi ve İstanbul’daki en eski sinagog olan Ahrida Sinagogu bu sokaklarda keşfedeceklerinizin sadece bir kısmı. Çıfıt yani Yahudi Çarşısı’nın sokaklarında gezindikten sonra Popstel Balat’ın terasında gün boyu aklınıza nakşettiğiniz anların eşliğinde kahvenizi yudumlayın.
Serda Büyükkoyuncu, Seyahat yazarı
Zamanda yolculuk
Karaköy, İstanbul
Son yıllarda geçirdiği dönüşümle daha çok kişinin ilgisini çeken bir yer oldu Karaköy. Üç büyük dine ait yapılar yüzyıllardır bir arada; Arap, Yeraltı ve Azapkapı camileri, Surp Krikor Lusavoriç, Surp Pırgiç ve Rus Ortodoks çatı kiliseleri, Aşkenaz, Zülfaris sinagogları zamanlarının ruhunu anlatmak için sizi bekliyor. Keşfedecek o kadar çok şey var ki… Voyvoda Caddesi’nde yürürken 19’uncu yüzyıl mimarisine hayran kalmak, Kamondo Merdivenleri’nden veya Yüksek Kaldırım’dan Galata’ya çıkmak, vapurdan indiğinizde göreceğiniz neoklasik binanın üzerindeki heykellere selam vermek ama illa ki deniz kıyısından dünyanın en güzel manzaralarından birine bakabilmek... Lezzet durakları için ister klasik, ister modern bir adres tercih edin, Karaköy’de geçen zamanın tadı damağınızda kalacak.
Burcu Gürtürk Kadak, Hürriyet Seyahat gezgini
Yeşile ve lezzete doyalım
Trakya Bağ Rotası
Bayram tatilini şehirlerde geçirecekler ve deniz tatiline alternatif arayanlar rotayı bağa, bahçeye, yeşile çevirebilir. Örneğin İstanbul’da yaşıyorsanız ve bugünlerde huzuru doğada arıyorsanız Trakya Bağ Rotası’nı keşfe çıkabilirsiniz. İçinde butik otel ve restoranı olan Tekirdağ’daki Barbaros Bağ Evi’ni ziyaret edebilirsiniz. Güzel bahçesinde birbirinden lezzetli yemekler servis eden Barel Bağları da bir seçenek. Yine restoranıyla ve bağ eviyle konuklarını ağırlayan Kırklareli’deki Dessera Bağ Evi ya da gruplara özel yemek organizasyonları düzenleyen Şarköy’deki Melen Bağları diğer seçenekleriniz. Meyve bahçesi, meşe korusu ve çiftliğiyle doğanın pek çok güzelliğini ayaklarınıza seren Lüleburgaz’daki Arcadia Bağ Evi de yeşili ve lezzeti bol bir kaçamak için en iyi seçeneklerden…
Nurgül Büyükkalay, Hürriyet Seyahat gezgini
Şehrin simgeleri
Tarihi hamamlar, Bursa
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Bursa’yı “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” diye tanımlamış. Bursa hem soğuk hem de sıcak su kaynakları bakımından çok zengin. Merkezinde ve ilçelerinde çok sayıda tarihi hamam var. Çekirge Hamamı en önemlilerinden. 14’üncü yüzyılda inşa edilmiş ve şifalı olarak biliniyor. Şehrin diğer tarihi hamamlarından biri de Mahkeme Hamamı; içinde o dönem kadı konağı varmış. Çifte hamam, hem kadınlar hem de erkekler bölümü var. Yıldırım Beyazıt döneminde yaptırılan Demirtaş Paşa Hamamı da görülmeli. Osmanlı döneminin en büyük kubbeli hamamlarından biri. Sultan 2. Murat döneminde yaptırılan bir çifte hamam olan Çakırağa Hamamı, Bursa’nın Çekirge bölgesinde 14’üncü yüzyılda inşa edilen Keçeli Hamamı, Mudanya’da Tahir Ağa Hamamı da listenizde olsun.
Canan Demiray, Seyahat yazarı
İsteyene glamping var
Büyükada, İstanbul
Tüm Prens Adaları ayrı güzel ama benim önerim Büyükada. İskele’de Roma’dan dondurmanızı kaptıktan sonra ılık rüzgâr yanınızda, köşk ve konakların arasından Aya Yorgi’ye doğru ağaçlı sokaklardan güzel bir yürüyüş yapın. Yürümek yerine bisiklet kiralayabilirsiniz. Tepede yükselen İhtişamlı Rum Yetimhanesi’ni gördükten sonra belki çocuğunuzu ‘Çalıkuşu’ romanıyla tanıştırıp Reşat Nuri Güntekin’in evini gösterebilirsiniz. Adaların oluşumundan bugüne kadarki hikayesini öğrenmek içinse Adalar Müzesi ziyaret edilebilir. Deniz-güneş isterseniz iskeleden Yörükali Beach’in motoruna binin. Bize bir gün yetmedi diyenler için kumsaldaki Büyükada Glamping’in çadırları yıldızların altında bir gece için ideal. Ada yerlilerinden tavsiye: Büyükada Pastanesi’nin kremalı kesme böreğini tadın; sabahları çıkıyor.
Burak Özberk, Hürriyet Seyahat yazarı
Saklı cennetler
Polonezköy ve Şile, İstanbul
İstanbul’a yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta; 1842’de Polonya’dan gelenlerin kurduğu bu köyde tüm bir gün geçirebilirsiniz. 140 senelik Zofia Rizi anı evini, Arıcılık Müzesi’ni, Meryem Ana Kilisesi’ni gezebilir, ağaç oyma heykelleri görebilir, tabiat parkında piknik, 5 kilometrelik patika yolunda yürüyüş yapabilir ve bisiklet yolunu kullanabilirsiniz. 100 senelik evde hizmet veren Leonardo’da yemek yiyebilir ve yöresel ürünlerin olduğu tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz. Denize girmek isteyenlere Şile’nin en güzel plajı Sofular’ı tavsiye ederim. Şile yolu üzerinde Sofular’a sapılarak gidilen bu plaj ince kum. Denizin temizliğine bayılacaksınız. Arabayı park ettikten sonra sahile ulaşmak için 5-10 dakika yürümek gerekiyor. Deniz dalgalı olduğunda Şile’de yüzmenin tehlikeli olduğunu unutmayın!
Erdoğan Gümüş, Hürriyet Seyahat gezgini
Dinlenin ve eğlenin
Ankara’nın parkları
Başkentlilerin nostaljik parkı Kuğulu Park, eğlence merkezi denildiğinde ilk akla gelen Gençlik Parkı, göleti, çeşmesi, deresinin şirin görünümüyle tam bir huzur ortamı sağlayan Seğmenler Parkı çocuklarınızla hoşça vakit geçirebileceğiniz Ankara klasikleri… Dinlenmek, eğlenmek, sportif aktiviteler yapmak, göl kıyısında suyun verdiği huzuru bulmak mı istiyorsunuz? Doğu Akdeniz ülkeleri ‘En Güzel Park Ödülü’ sahibi Altınpark veya Göksu Parkı tam size göre o zaman. Doğallığıyla Altınköy ve çocuk kulübü, binicilik alanı, uzun yürüyüş parkuruyla şehir merkezinde yeni açılan Ankara Millet Bahçesi başkentlilerin yeni gözdelerinden. Şehrin yoğunluğundan biraz uzaklaşmak, deniz özlemini bir nebze de olsa gidermek istiyorsanız, rotanızı Mogan Gölü Parkı’na çevirmelisiniz.
Melih Uslu, Food And Travel Yazıişleri Müdürü
Çarşı, pazar
Beypazarı, Ankara
Bayramda Ankara’da ya da yakınlarındaysanız Beypazarı’na düşürün yolunuzu. Başkentin yaklaşık 110 kilometre kuzeybatısındaki ilçedeki tarihi evler, dev bir sinema setinin parçaları gibi duruyor. Bahçeler içine kurulu evlerin pencerelerindeki kafesler ve cumbalar, kapıların üzerindeki alınlıklar, kapı tokmakları da yerel mimarinin zarafetini gözler önüne seriyor. İlçe, adına yaraşır şekilde pazarlarının zenginliğiyle ünlü. Berber, fırın ve pastanelerinin bolluğuyla dikkat çeken ilçede 19’uncu yüzyıldan kalma Hakim Evi, Selçuklu eseri Alaaddin Camisi ve dünya güzeli konakları gördüyseniz mola vakti gelmiş demektir. Kahvehanelerden birine oturup yöreye özgü bir tür peksimet olan Beypazarı kurusunun yanında sıcacık bir bardak çay sipariş edin mutlaka. Beypazarı’nı çok seveceksiniz.
Gülay B. Altan, Hürriyet Seyahat Yazıişleri Müdürü
Karadeniz’de doğa gezisi
Kıyıköy-İğneada, Kırklareli
Karadeniz’e karşı kurulmuş sahil kasabası Kıyıköy’ün kuzeyinde Pabuçdere, güneyinde Kazandere salına salına akıyor… Her ikisi de 1. derece doğal sit alanı. Derelerde kayıkla gezinti yapabilirsiniz. Pabuçdere ile deniz arasındaki temiz bir kumsal var. Ayrıca bölgede ev pansiyonu çok; hemen dönmeyelim bir gece dinlenelim derseniz yer sıkıntısı çekmezsiniz. Kıyıköy’ü daha önce gördüyseniz, 50 kilometre daha, Bulgaristan sınırına kadar devam edin. İğneada’nın 10 kilometrelik nefis kumsalı da çok güzel. Liman Feneri, Sislioba, Hamdibey ve Gökyaka kalelerini görebilir, sahile değil ormana geldik diyorsanız longozda nilüferler henüz açıkken huzurlu yürüyüşler yapabilirsiniz. Hem Kıyıköy hem de İğneada salaş balıkçılarıyla ünlü. Üzüm suyundan ‘hardaliye’ içmeyi ihmal etmeyin.