Saraya otopark yakışır!
Büyük Bizans Sarayı'nın bir bölümünün üzerine 17. yüzyılda Sultanahmet Camii gibi anıtsal bir yapı yapılmıştı. Bugün ise uygulama değişti: Sarayın kalan kısımlarının üzerine otopark ve otel yapılıyor!
Bizans Büyük Sarayı'nın altı otoparklar, üstü kaçak oteller tarafından işgal altında. Dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından biri olan Büyük Saray ve çevresi, ‘‘koruma alanı’’ içinde olmasına rağmen talan ediliyor.
Eminönü Cankurtaran Mahallesi, Kabasakal Caddesi, Torun Sokak ve çevresi Büyük Saray'ın günümüze kadar gelen bölümlerini barındırıyor. Torun Sokak No. 19'da bundan sekiz sene önce, Osmanlı'nın son döneminde yapılan ve 1948'de onarılan büyük bir konak bulunuyordu.
Konağı yıkıp otel yaptılar
Araziyi eski sahiplerinden satın alan Ökkeş ve Mahmut Cümbüş kardeşler. 1. Bölge Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na 1992 başında bir proje sundular. Eski konak onarılıp otele dönüştürülecekti. Fakat, 1600 metrekarelik geniş bir bahçede kurulmuş olan konak ve müştemilatı arazinin yeni sahipleri tarafından yıkıldı ve eski eserin çapı ve mimari biçimi dikkate alınmaksızın yeni bir bina yapıldı.
Otelin inşaatı 1994'ün Aralık ayında bitirildi. Anıtlar Kurulu ve belediye inşaatın usule uygun yapılmadığı gerekçesiyle bina sahiplerine uyarılarda bulundu. Eski İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Alpay Pasinli, yapının durdurulması için çok çaba sarfetti ama dönemin belediye başkanı Ahmet Çetinsaya'yı ikna edemedi. Otel 1994’de bitirilmesine rağmen, çeşitli eklerin yapımı sürdü.
İki konak daha aldılar
Hotel Sultanahmet Sarayı adı verilen yapının sahiplerinden Mahmut Cümbüş, ‘‘Türk turizmine hizmet etmek için bu yıllar zarfında büyük bir harcama yaparak bu binayı inşa ettik. Takdir edilmemiz gerekir’’ diyor.
Mahmut Cümbüş, ‘‘Sultanahmet Camii de Büyük Saray kalıntıları üzerine kurulmuştur. Bizim otelimiz yıkılacak ve saray açığa çıkarılacaksa Sultanahmet Camii'nin de yıkılması gerekir’’ diye ekliyor! Cümbüş, yıktıkları konağın hiçbir tarihi özelliğinin bulunmadığını iddia ediyor.
Cümbüş ailesi, kaçak otelin altında bulunan tarihi iki konağı da satın almış. Burayı da ‘‘orijinaline uygun olarak’’ restore edip otele katmayı düşündüklerini söylüyorlar.
Tekke yerine otopark
Torun Sokak No. 21'de yani otelin hemen bitişiğinde bulunan arazi bugün otopark olarak kullanılıyor. Arazi içinde Büyük Saray'ın en önemli giriş kapıları var. Dehliz ve galerilere açılan bu girişlerin hemen yanında, 1868-69'da yapılmış olan ünlü Aziz Efendi Tekkesi bulunmaktaydı.
Aziz Efendi Tekkesi önceleri Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne aitti. Cumhuriyet'in ilk yıllarında el değiştirdi. 1984'te binanın yeni sahipleri olan Kocabıyık ailesi, burayı otel yapmak için belediye ve Anıtlar Kurulu'na başvurdu fakat izin alamadı. Daha sonra tekkeye ait önemli bölümler ve tarihi duvarın bir kısmı yıkılarak otoparka arazi yaratıldı.
Bu otopark ve otelin bulunduğu setin altında kalan saray girişlerinin çevresi de kaçak otoparklar tarafından işgal edilmiş durumda.
Sultanahmet Derneği ve ÇEKÜL gibi sivil toplum örgütleri ile uzmanlar, bölgenin tümüyle koruma altına alınması ve yeni yapıların yıkılması için çırpınıp duruyor. Ama yağma devam ediyor.
Bazı parçaları Mozaik Müzesi'nde
Büyük Saray, Hipodrom'dan Marmara Denizi'ne kadar uzanan 100 dönümlük bir alanı kaplıyordu. M.S 324 - 337 yılları arasında inşa edilen eser, tören salonları, kiliseler, bahçeler, ve oyun yerlerinden oluşan küçük bir şehir görünümündeydi. İmparator I. Konstantinus tarafından yapılan saray daha sonraki yüzyıllarda genişletilmiş, yenilenmiş ve onarılmış.
Sarayın kuzeybatısında Hipodrom, Zeuksippos Hamamı, güneybatı ve güneydoğusunda muhafız kışlaları, kuzeyinde Ayasofya, Senato ve Augesteion Meydanı bulunuyordu. Hipodrom yönünde imparatorluk locası, batıda imparatorun kabul salonu ile günlük yaşamını sürdürdüğü yapılar sıralanmıştı. Dafne denilen bölümün sekizgen planı vardı. Saray arazisi üzerinde özel şahısların bina yapması yasaklanmıştı. Halke denilen bölümde de heykeller, imparator tasvirleri ve mozaikler vardı.
İstanbul'un fethinden sonra Büyük Saray'ın bulunduğu alan şehrin imarı ile birlikte ele alındı ve bu alanda yeni yapılanmalara gidildi. Eski saray kalıntılarının bir kısmı bir ara hapishane olarak da kullanıldı. 17. yüzyılda ise saray alanının bir kısmına Sultan Ahmet Camii inşa edildi. Büyük Saray'ın önemli bir bölümü bugün toprak altında bulunuyor. Sarayın günümüze ulaşabilen mozaikleri 25 Eylül 1987'de ziyarete açılan ve otopark ile kaçak otelin karşısında bulunan Mozaik Müzesi'nde sergileniyor.