Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Rakoczi Müzesi’ni geçen yıl 3500 Macar ziyaret etti
Tekirdağ’da yaşayan herkes Rakoczi Müzesi’ni bilir. Ondan bahsedilirken "müzesi" bile denmez, Rakoczi 300 yıldır Tekirdağ kültürünün bir parçasıdır. Macaristan’ın milli kahramanı Prens II. Ferenc Rakoczi’nin son 15 yılını geçirdiği Tekirdağ’daki ev, Macar halkı için de Türkiye’de uğranacak ilk durak. Geçen yıl müzeyi ziyaret eden 6 bin 600 kişiden 3500’ü Macaristan vatandaşıydı. Gitmişken Tekirdağ’da gezilecek iki müze daha var. Tekirdağ Müzesi’ndeki Arkeoloji Salonu şehrin arkeolojik anlamda hiç de boş olmadığını kanıtlıyor.
Tipik Osmanlı mimari tarzında sevimli bir ev Macar Prensi II. Ferenc Rakoczi’ninki. Ülkesinden kaçıp neredeyse tüm Avrupa’yı gezerek sonunda Osmanlılar tarafından kabul edildiğinde bu ev ona tahsis edilmiş. Onu bugün Macar halkı için bu kadar önemli hale getiren olaylar, 1689’da Osmanlı ordusunun Viyana kuşatmasını kaldırıp güneye Belgrad’a kadar çekilmesiyle başladı. Osmanlılar’ın terk ettiği Macaristan’ı bu kez Avusturya işgal etti. Macarlar ayaklandılar ve 1703 yılına kadar aralıklarla devam eden savaşta II. Rakoczi Ferenc lider seçildi. Fransa, Rusya ve Polonya’nın vaat ettiği destek gerçekleşmeyince, Rakoczi’nin yurtdışında olmasını fırsat bilen Macar beyleri Avusturya’nın hakimiyetini kabul ederek barış imzaladılar ve Rakoczi’yi vatan haini ilan ettiler.
Bir süre Polonya’da yaşayan prens, Fransa’ya sığındı. 1717’de Osmanlı devleti yardım ve destek vaadiyle onu Türkiye’ye davet etti. Rakoczi, Osmanlılar’ın gönderdiği bir gemiyle beraberindeki Macar mültecilerle Gelibolu’ya geldi. Edirne ve İstanbul’da yaşadıktan sonra, 1720’de Tekirdağ’a yerleştirildi, 1735’te burada öldü. Yanındakiler 1758 yılına kadar Osmanlı’nın sağladığı imkanlarla yaşadı ve ölünce burada gömüldüler. Mezarları ve onlardan kalan eşyalar 1880’lerde önce İstanbul’a, 1906’da Macaristan’a götürüldü. Rakoczi’nin mezarı 1914’te daha sonra Slovakya sınırlarında kalan doğduğu yere, Kassa’ya (Kösice) taşındı.
KELEMEN’İN KALEMİNDEN ESKİ TEKİRDAĞ
Bugün Tekirdağ’da Racokzi Müzesi olarak hizmet veren bina, 1931’de Türkiye ve Macaristan arasında imzalanan ekonomik ve kültürel anlaşma çerçevesinde Macar Kültür Bakanlığı’na hibe edildi. Macar hükümeti binayı yıkıp aslına uygun olarak yeniden inşa ettirdi. 1932’de müze olarak ziyarete açıldı. Sergilenen eşyaların çoğu Rakoczi’nin Türkiye’den götürülmüş eşyalarının birebir kopyaları. Sadece birkaç parça orijinal eşya bulunuyor.
Müze denize bakan bir setin üstünde. Tekirdağ’ın sahil düzenlemesi yapılmadan önce deniz, evin kurulduğu yamacın dibine kadar ulaşıyormuş. Girişte ve alt katta Rakoczi ile katibi Mikes Kelemen’in bronzdan büstleri var. Annesi, üvey babası ve yardımcısının yağlıboya resimleri, Rakoczi ailesinin arması, bayrağı saklanıyor. Evde mutfak, kuyu ve kiler de var.
Birinci katta Macar porselen ve seramikleri, annesine ait gümüş simli bir para çantası sergileniyor. İkinci katta misafir kabul salonu ve katip Mikes Kelemen’in çalışma odası var. Kelemen’in bu odada kaleme aldığı yazıların çevirisi Tekirdağ Valiliği tarafından bastırıldı. Dönemin Tekirdağ’ını ve Rakoczi’nin yaşamını meçhul bir teyzeye hitaben sevimli bir dille anlatıyor Kelemen.
Bu kattaki misafir kabul salonu Rakoczi’nin Edirne’de kaldığı dönemde görüp beğendiği tipik bir misafir salonu gibi yapılmış. Süslü ahşap tavan, çiçek ve meyve kabartmaları ve vitraylar dikkat çekiyor. Rakoczi’nin kendi eliyle yaptığı ağaç oyma koltuğu da burada. Müzede Rakoczi’nin kurduğu Kuruc ordusunun silahlarının örnekleri ve ordunun bir sancağı da bulunuyor.
Müze pazartesi hariç her gün 09.00-12.00 ve 13.00-17.00 arasında açık. Giriş 2 YTL. 12 yaşından küçüklerden ücret alınmıyor.
NAMIK KEMAL’İN YAŞADIĞI EV
Görülmesi gereken bir diğer yer Namık Kemal Evi. Orta Cami Mahallesi Namık Kemal Caddesi No: 7’de bulunan19. Yüzyıl Osmanlı mimarisi tarzındaki binada, Tekirdağ kültürüyle ilgili araştırmalar yapıp kitap yazan Mehmet Serez’le karşılaşmanız kuvvetle muhtemel. İlerleyen yaşına rağmen konuklara heyecanla evi gezdiriyor. Namık Kemal’in yaşadığı bu evde şairin kişisel eşyalarından sadece birkaçı bulunuyor, ev daha çok bir etnografya müzesi gibi. Giriş ücreti alınmıyor, isteyen bağış yapıyor. Müze hafta içi 08.00- 17.00, cumartesi 08.00-16.00 arası açık. Tekirdağ’ın merkezinde gezerken bu müzelere benzer, günümüze kalan, çürümeye mahkum birçok ahşap bina görebilirsiniz. Bunları son kez görüyor olabilirsiniz. Ahşap parçalarının birer birer çalınmasıyla yavaş yavaş çöküyorlar.
TEKİRDAĞ MÜZESİ ESKİ VALİ KONAĞI’NDA
Rakoczi Müzesi’ne çok yakın olan Tekirdağ Müzesi’ndeki Taş Eserler salonunda, Tekirdağ bölgesindeki arkeolojik kazılardan çıkarılan eserler sergileniyor. Trakya krallarından Odyris Kralı Kersepleptes’in bedeni yeniden etlendirme yöntemiyle canlandırılmış. Müzede ayrıca Tekirdağ kültürünü yansıtan Etnografya salonu ve Tekirdağ odası da görmeye değer. Müze pazartesi hariç her gün 09.00-17.00 arası açık. Giriş 2 YTL, öğrencilerden ücret alınmıyor.
Bir süre Polonya’da yaşayan prens, Fransa’ya sığındı. 1717’de Osmanlı devleti yardım ve destek vaadiyle onu Türkiye’ye davet etti. Rakoczi, Osmanlılar’ın gönderdiği bir gemiyle beraberindeki Macar mültecilerle Gelibolu’ya geldi. Edirne ve İstanbul’da yaşadıktan sonra, 1720’de Tekirdağ’a yerleştirildi, 1735’te burada öldü. Yanındakiler 1758 yılına kadar Osmanlı’nın sağladığı imkanlarla yaşadı ve ölünce burada gömüldüler. Mezarları ve onlardan kalan eşyalar 1880’lerde önce İstanbul’a, 1906’da Macaristan’a götürüldü. Rakoczi’nin mezarı 1914’te daha sonra Slovakya sınırlarında kalan doğduğu yere, Kassa’ya (Kösice) taşındı.
KELEMEN’İN KALEMİNDEN ESKİ TEKİRDAĞ
Bugün Tekirdağ’da Racokzi Müzesi olarak hizmet veren bina, 1931’de Türkiye ve Macaristan arasında imzalanan ekonomik ve kültürel anlaşma çerçevesinde Macar Kültür Bakanlığı’na hibe edildi. Macar hükümeti binayı yıkıp aslına uygun olarak yeniden inşa ettirdi. 1932’de müze olarak ziyarete açıldı. Sergilenen eşyaların çoğu Rakoczi’nin Türkiye’den götürülmüş eşyalarının birebir kopyaları. Sadece birkaç parça orijinal eşya bulunuyor.
Müze denize bakan bir setin üstünde. Tekirdağ’ın sahil düzenlemesi yapılmadan önce deniz, evin kurulduğu yamacın dibine kadar ulaşıyormuş. Girişte ve alt katta Rakoczi ile katibi Mikes Kelemen’in bronzdan büstleri var. Annesi, üvey babası ve yardımcısının yağlıboya resimleri, Rakoczi ailesinin arması, bayrağı saklanıyor. Evde mutfak, kuyu ve kiler de var.
Birinci katta Macar porselen ve seramikleri, annesine ait gümüş simli bir para çantası sergileniyor. İkinci katta misafir kabul salonu ve katip Mikes Kelemen’in çalışma odası var. Kelemen’in bu odada kaleme aldığı yazıların çevirisi Tekirdağ Valiliği tarafından bastırıldı. Dönemin Tekirdağ’ını ve Rakoczi’nin yaşamını meçhul bir teyzeye hitaben sevimli bir dille anlatıyor Kelemen.
Bu kattaki misafir kabul salonu Rakoczi’nin Edirne’de kaldığı dönemde görüp beğendiği tipik bir misafir salonu gibi yapılmış. Süslü ahşap tavan, çiçek ve meyve kabartmaları ve vitraylar dikkat çekiyor. Rakoczi’nin kendi eliyle yaptığı ağaç oyma koltuğu da burada. Müzede Rakoczi’nin kurduğu Kuruc ordusunun silahlarının örnekleri ve ordunun bir sancağı da bulunuyor.
Müze pazartesi hariç her gün 09.00-12.00 ve 13.00-17.00 arasında açık. Giriş 2 YTL. 12 yaşından küçüklerden ücret alınmıyor.
NAMIK KEMAL’İN YAŞADIĞI EV
Görülmesi gereken bir diğer yer Namık Kemal Evi. Orta Cami Mahallesi Namık Kemal Caddesi No: 7’de bulunan19. Yüzyıl Osmanlı mimarisi tarzındaki binada, Tekirdağ kültürüyle ilgili araştırmalar yapıp kitap yazan Mehmet Serez’le karşılaşmanız kuvvetle muhtemel. İlerleyen yaşına rağmen konuklara heyecanla evi gezdiriyor. Namık Kemal’in yaşadığı bu evde şairin kişisel eşyalarından sadece birkaçı bulunuyor, ev daha çok bir etnografya müzesi gibi. Giriş ücreti alınmıyor, isteyen bağış yapıyor. Müze hafta içi 08.00- 17.00, cumartesi 08.00-16.00 arası açık. Tekirdağ’ın merkezinde gezerken bu müzelere benzer, günümüze kalan, çürümeye mahkum birçok ahşap bina görebilirsiniz. Bunları son kez görüyor olabilirsiniz. Ahşap parçalarının birer birer çalınmasıyla yavaş yavaş çöküyorlar.
TEKİRDAĞ MÜZESİ ESKİ VALİ KONAĞI’NDA
Rakoczi Müzesi’ne çok yakın olan Tekirdağ Müzesi’ndeki Taş Eserler salonunda, Tekirdağ bölgesindeki arkeolojik kazılardan çıkarılan eserler sergileniyor. Trakya krallarından Odyris Kralı Kersepleptes’in bedeni yeniden etlendirme yöntemiyle canlandırılmış. Müzede ayrıca Tekirdağ kültürünü yansıtan Etnografya salonu ve Tekirdağ odası da görmeye değer. Müze pazartesi hariç her gün 09.00-17.00 arası açık. Giriş 2 YTL, öğrencilerden ücret alınmıyor.