GeriSeyahat Quito’da kendimi İspanyol kâşifler gibi hissettim
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Quito’da kendimi İspanyol kâşifler gibi hissettim

Quito’da kendimi İspanyol kâşifler gibi hissettim

Yalova’da yaşayan Sinan Arslantürk (52), tekstil mühendisliğinden emekli. En büyük hobisi seyahat. 35 yıldır hemen her ay seyahate çıkıyor. Geçen yıl ekimde Ekvador’un Quito kentinde beş gün kaldı. Dört mevsim baharı yaşayan şehri anlatırken “Güney Amerika’nın en iyi korunmuş tarihi kenti, sanki zaman durmuş; kıtada görülebilecek en güzel yerlerden biri. Üstelik ekvator hattının tam üstünde” diyor.

Sinan Arslantürk, bugüne kadar Amerika’dan Uzakdoğu’ya 70 ülke gezdi. Güney Amerika’da gördüğü kentlerin arasında Quito’yu farklı bir yere koyuyor: “Ekvator çizgisi şehri ikiye bölüyor. Quito, deniz seviyesinden 2 bin 800 metre yükseklikte, ancak şehrin Teleferico olarak adlandırılan tepesinin yüksekliği 4 bin metreyi buluyor. Dünyanın La Paz’dan (Bolivya) sonra en yükseğe kurulmuş başkenti. Etrafı dağlarla çevrili” diyor.

 

Quito’nun gezip görülecek, keşfedilecek yerlerini, yapılacak etkinlikleri şöyle anlatıyor:

“UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş ilk şehirlerden biri. En turistik semti tarihi Centro Historico. 16’ncı yüzyılda İspanyol sömürgeciler önce buraya yerleşmiş. Tüm yapılar İspanyol sömürge mimarisinde. Güney Amerika’da tarihi niteliği en iyi koruyan şehir unvanını taşıyor. Plaza del Indepedencia (Bağımsızlık Meydanı) etrafında Başkanlık Sarayı (Palacio de Carondelet) gibi birçoktarihi bina var. Saray ziyarete açık. 1567’de inşa edilen Metropolitan, kıtanın en eski katedrali. Voto Nacional Basilica meydana birkaç dakika mesafede, Güney Amerika’nın en büyük kiliselerinden. Şehrin birçok bölgesinden bu yapıyı görebiliyorsunuz. Quito’nun tarihi merkezi geçmiş yıllarda önemli bir restorasyon geçirmiş. Meydanda ve dar sokakların arasında, gündüz olduğu kadar, ışıklandırılmış haliyle gece de yürümek çok keyifli. Kendinizi Güney Amerika’yı keşfe gelmiş eski zaman kaşifi gibi hissediyorsunuz. Sokak aralarına ve meydanın etrafına restoranlar, küçük oteller yapılmış.

 

BİR AYAĞINIZ KUZEY DİĞERİ GÜNEY YARIMKÜREDE

 

Peki Arslantürk’ün Quito’da en beğendiği özellik neydi: “Ekvator hattına kurulan tek başkent. Hat merkezden geçmiyor. Tarihi merkeze, yaklaşık 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Mittad del Mundo (Dünyanın Ortası) adlı semtte, büyük bir anıt bulunuyor. Anıt tam ekvator çizgisine kurulmuş. Bir ayağınız kuzey, diğer ayağınız güney yarımkürede fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Birkaç kafe ve restoran da kurulmuş. Küçük bir kilise yapılmış. Burada gelin ve damat iki ayrı yarımkürede durarak evlenebiliyor.”

 

“Turistler için ilginç diğer bir nokta Otavalo Pazarı” diyor Arslantürk: “Her gün açık olmakla birlikte, cumartesi pazarı daha yoğun. Pazarda otantik giysileriyle yerli kadınlar tekstilden hatıra eşyasına birçok şey satıyor. Rengarenk bir pazar.”

 

Kenti panoramik görmek için Teleferiqo adlı bölgeye gitmiş: “Buraya kısa bir teleferik yolculuğuyla ulaşılıyor. 4 bin metre yükseklikte. Şehri seyredebilir, restoranında yerel yemekleri tadabilirsiniz. Eğlence parkı, hatıralık eşya satan dükkanlar var. Ancak, bir anda bu kadar yükseğe çıkmak, solunum sorunu yaratabiliyor. Kente geldikten birkaç gün sonra buraya çıkılması tavsiye ediliyor.” Şehrin gece hayatının Mariscal’de olduğunu söylüyor Arslantürk. Birçok bar, restoran, gece kulübünün yanı sıra otel ve kumarhaneler var burada. Meydanı trafiğe kapalı.

 

Peki yemekler nasıldı?

 

“Ben değişik tatları severim. Yemeklerde patates ve mısır çok kullanılıyor. Patates zaten Güney Amerika yerlilerince bulunmuş. 100 çeşit patates olduğu söyleniyor. Mısır, avokado ve patatesli çoban çorbasını çok beğendim. Ana yemekler kırmızı et ve tavuk ağırlıklı, yanında patates sunuluyor. Baharatı seviyorlar. Keçi etinden seco de chivo adlı yahni çok popüler. Ekvador egzotik meyve cenneti. Portakalla domates arası naranjilla’nın yanı sıra guanabana, papaya, avacado çok tüketilen meyvelerden. Muzu da unutmamak lazım. Türkiye’de yediklerimizin bir kısmı buradan geliyor.”

 

Konaklama seçeneklerinin ise çok olduğunu söylüyor: “5 yıldızlı otellere kadar pekçok seçenek var. Fiyatlar dünya standartlarına göre makul. Örneğin 4 yıldızlı bir otel 70-80 dolar. Çoğu tarihi Mariscal bölgesinde. Ben bu bölgedeki Swissotel’de kaldım”.

 

YIL BOYUNCA BAHAR MEVSİMİ YAŞANIYOR

 

Arslantürk’ün Quito’ya gitmek isteyenlere önerileri şunlar: “Çok fazla bilinmemekle beraber bence Güney Amerika’nın tarih, kültür açısından görülebilecek en iyi yerlerinden. Ayrıca kıtanın diğer başkentlerine göre daha güvenli. İngilizce bilen az. Yine de sorun yaşamadım. Yanınıza İspanyolca-Türkçe sözlük alırsanız, kendi başınıza daha rahat gezebilirsiniz. Bu şehrin en önemli özelliklerinden biri tüm yıl boyunca baharı yaşaması. Yüksekte ve ekvator kuşağında olduğundan, yaz-kış hava sıcaklığı 20 derece civarında. Bu da seyahat için oldukça uygun. 12 ay ziyaret edilebilir. Sadece mart, nisanda biraz yağışlı. Bu ülkede ilginç bulduğum bir nokta, ABD ile bir bağı olmamasına rağmen resmi para biriminin ABD doları olması. ABD ve eski sömürgeleri haricinde, resmi para birimi ABD doları olan başka yer görmedim.”

 

BARIŞ MANÇO’NUN DENEYİNİ YAPTIM, HAKLI ÇIKTI

 

Seneler önce Barış Manço’nun TV programında izlediğim bir şeyi Quito’da denedim. Elime aldığım bir kibrit çöpünü, önce kuzey yarımküredeki bir restoranın lavabosunda suya koydum, daha sonra aynı şeyi, sadece 100 metre uzaklıkta güney yarımküredeki bir kafenin lavabosunda yaptım. Kibrit çöpünün her iki yarımkürede farklı yönlerde hareket ettiğini gözlerimle gördüm!

 

 

False