Profesyonel ressam amatör iş kadınıyım
Karadeniz Holding enerji, turizm, mega yat işletmeciliği, uluslararası ticaret ve yatırım alanlarında faaliyet gösteren, kökleri 1948’e kadar uzanan bir grup… Mayo markası Kyo My Friend’i alarak perakende alanına üç yıl önce girdi. Yönetim Kurulu Üyesi Fatoş Karadeniz ilk kez röportaj vermeyi kabul etti
Karadeniz Holding çok köklü bir kurum ama sizi hiç görmüyoruz?
- Ön planda olmamaktan memnunuz. İş güçle meşgulüz. Kyo My Friend’i satın aldık ve perakende gibi bizim için yepyeni bir alana girdik.
Perakendeye nasıl karar verdiniz? Diğer iş kollarınızdan çok farklı…
- Bir danışmanlık şirketi önerdi. Başta tereddüt ettik ama sonra en çok ben çok sevdim perakendeyi. Renkler, tasarım ve resme tutkumla çok iyi örtüşüyor. Kyo My Frined’i aldığımızdan bu yana üç yılda yüzde 300 büyüdü. Yurtdışından da inanılmaz bir talep var.
Hangi ülkelerden?
- Lübnan, Yunanistan ve Kırgızistan’a açıldık. Buna Ortaköy’deki mağazamızdan alışveriş yapan Lübnanlı ve Yunan yetkililer sebep oldu. Fransa Dış Ticaret Ofisi, “Fransa’da mağaza açmayı düşünür müsünüz” diye kapımızı çaldı. Şu anda Türkiye’de 45 satış noktamız var. Ama markayı Türkiye’de tutmaya imkan yok. Amerikalı bir girişimci bile Ortaköy mağazamızı görüp bizimle temasa geçti.
Kyo My Friend’in yönetimini aile size verdi...
- Beni bu iş için kurban seçtiler! Aslında profesyonel ressam ve amatör iş kadınıyım. Her ikisini de amatör ruhla yapıyorum.
Çok zıt gibi. İkisini birlikte nasıl yapabildiniz?
- Açıkçası profesyonel çalışma hayatına çok geç başladım. Ancak resim yapmak kolay bir iş değil. 10 saat aralıksız çalıştığımı bilirim. Hem sanat hem de iş yaşamı müthiş bir disiplin gerektiriyor. Modern sanatta öne çıkmış, birkaç milyon dolara eser satanların isimleri alt alta yazın, hepsinin ortak paydası bir iş adamı vizyonuna sahip olmaları.
İkisi arasında bocaladığınız olmuyor mu?
- Resmin getirdiği tek başınalık ve uzun saatler atölyede tek başına çalışmak; başlı başına yirmi yıldır büyük bir coşku ve tutkuyla yaptığım bir iş. Karadeniz Holding içinde iyi bir ekiple işleri çözmek, yöneticilik, ekip çalışması birbirini tamamlayan bir bütün. İkisi de kişiliğimin yaratıcı yönünü ortaya çıkartıyor. Hayatın kendisini hobi gibi yaşamak, her güne zevkle heyecanla başlamak... İşte bence hayatın tadı tuzu tam da burada…
Peki mayo ve plaj giyim işinde sizi şaşırtan neler oldu?
- Şov amaçlı ürün satmıyor. Çok açık saçık, orasından burasından bir şeyler çıkan, kullanışsız ürünler satmıyor. Tüketici kendine hizmet etmeyen ürünün yüzüne bakmıyor!
İş hayatım geç başladı
KARİYER
* Çocukken renklerle ve formlarla ilgiliydim hep. Ne olmak istediğimi hiç düşünmedim.
* Avusturya Lisesi’ndeyken Almanca ve matematik dersi vererek ilk paramı kazandım.
* Boğaziçi Üniversitesi turizm işletmeciliği mezunuyum.
* Sanata bakışım daha ilk anlarından bu yana çok profesyoneldi. Sanatçılığı hep düzenli bir iş gibi yürüttüm. Profesyonel çalışma hayatına ise çok geç başladım.
Kelimenin ardındaki niyete bakarım
TOPLANTI
* Haftada üç-dört defa toplantım olur.
* İdeal süre bir saat ama planlama tasarım ve koleksiyon toplantıları çok uzun sürebiliyor. İşin en zevkli kısmı bu. Tasarım bölümüne ‘İşinizi kıskanıyorum’ diye takılıyorum.
* Dinlerken kelimelerin arkasındaki niyeti anlamaya çalışıyorum.
* Toplantılar uzarsa sıkılmam ama inisiyatifi elimde tutmayı sevdiğim için varması gereken yere en kısa zamanda vardırırım.
* En rahat ve verimli yer ofisimiz. Güzel, büyük ve rahat çalışma alanlarımız var.
Sabahı kendime ayırırım
GÜNE BAŞLARKEN
* 07.30 gibi uyanırım. Yedi saat uyku yeterli.
* Sabahlar, kendi kendime kaldığım ve gelecek projelerin hayallerini kurabildiğim tek zamanlar.
* Mail’lerime cevap verir, haftanın sosyal olaylarını planlarım. Ancak sakin sabah saatlerinde kendime vakit ayırabiliyorum. Tabii ki spor da bu saatlere denk düşüyor.
* Kendimi çok mutlu ve hep geleceğe dair yeni umutlarla dolu hissederek uyanırım. Hayal kurmak bütün yeni projelerin başlangıcı.
* Kahvaltıda gazeteleri okuyorum ve sabah haberlerini dinliyorum.
Golfte ilerleyeceğim
SPOR
* Haftada altı saat kardiyo ve fitness yapıyorum. Özellikle atölyede çalıştığım dönemde fiziksel kondisyon çok önemli.
* Kışın bir hafta kayak tatili yapıyorum. Birlikte eğlendiğimiz ve kayak seyahatine çıktığımız çok güzel bir grubumuz var.
* Okul yıllarında spordan nefret ederdim. Sporun insanın hayat kalitesini nasıl değiştirdiğini 40’ımda öğrendim. Özellikle kadınlar için en iyi anti-aging!
* Ailece dünya denizlerinde olağanüstü yelken seyahatleri yaptık ancak ben aktif olarak da yelken yapmak istiyorum.
* Golfle yeni tanıştım, ilerletme niyetindeyim.
Seyahat ve şarap baştan çıkarıyor
BESLENME
* Ah bu konu! Yemeğe çok düşkün değilim ama hep bir kilo alma kaygım var.
* Seyahatler, değişik ülke yemekleri ve şarapları ne yazık ki baştan çıkartıcı…
* Sabah az ve öz, öğlen protein-salata, akşamsa mümkün olduğunca miktar olarak az yemeye çalışıyorum. Yemekler az yağlı olmalı ve karbonhidrat yüklü olmamalı.
* Bazen fazla yememek için evde biraz sebzeyle karnımı doyurup sosyal bir davete tok gittiğim de oluyor.
* Kalitesiz yiyecek ve fast-food ağzıma koymam. Suşi, İtalyan mutfağı, sebzeler, trüf tadını ve annemin zeytinyağlılarını çok severim.
* Kendim mönülerimi geliştirip misafir ağırlamaktan keyif alıyorum.
Eve yakın yer tercihim
MEKAN
* Yemeğin tadı lezzeti kadar dekorasyon ve insanların hoşluğu da önemli.
* Ucuz ya da pahalı olmasını hiç önemsemem tat ve rahat etmem önemli. Kalabalık, uğultulu, gürültülü yerleri sevmem.
* Da Mario, Sunset, Papermoon, Nusret... Hepsi evime yakın ve lezzette istikrarlı, sıkılmadan tekrar tekrar giderim.
* Londra’da Zafferano, The Palm, Cecconi’s, Nobu’ya kızımla her ziyaretimizde mutlaka gideriz.
Herkes gidince İstanbul
TATİL
* Klasik tatil kavramım yok. Yazın herkes Bodrum’a, Alaçatı’ya giderken İstanbul’un boşalmış halini çok seviyorum.
* Kışları daha çok dört-beş günlük tatiller yapıyorum. Mutlaka sergi, konser ve sanat fuarlarını takip ederim. Bir dostu ziyaret de çok iyi geliyor.
* En güzeli aile ya da arkadaşlarla yapılan tekne tatili. Büyük kızım 23 yaşında; gözünün içine bakıyoruz bizimle tatile gelsin diye.
* Hep yapmak istediğim ama henüz yapamadığım uzun bir tren yolculuğu projem var. İstasyonların değil yolculuğun çok güzel olmasını hayal ettiğim... Umarım gelecek yıl fırsat bulabilirim.
Evden valizle çıkıyorum
OTOMOBİL
* Özel şoförüm var. 10 yıldır bizimle. Aydın Bey bizim evin en önemli ve paylaşılamaz elemanı.
* Rahat ettiğim araç ailemizin bir ferdi oluyor ve kolay vazgeçemiyorum.
* İlk otomobilim Renault 9’du. Beyaz araba severim ama şu anda siyah bir Mercedes 4x4 kullanıyoruz.
* Emniyetli olmasını çok önemserim. Artık kullanmamaya çalışıyorum ancak kullanırsam hız yapıyorum.
* Sabah spor, sonra ofis, akşamüstü golf, akşam yemek, Nişantaşı’ndaki atölyem derken bazen evden valizle çıkıyorum.
* Trafikte zaman kaybetmemek için köklerimize geri dönüp göçebeler gibi yaşar olduk.
Long play dinliyorum
HOBİ
* Hobi ve iş birbirine karışmış durumda. 20 yıldır resim yapıyorum.
* Müzik evimin sedası ve ruhu. Seçerek dinlerim; genellikle jazz. DJ’lik yapacak zamanım yoksa caz radyosunu açarım.
* Long play dinliyorum. 500 plaklık bir koleksiyonum var. Çoğu babamın zamanında dinlediği ve bize bıraktığı plaklar.
* Bilgisayarımda 15 yıldır seçerek oluşturduğum bir müzik arşivim var.
* Uluslararası fuarlar ve yurtdışı galerilerinden alınmış sanat eserleri koleksiyonu yapıyorum. Fotoğraf sanatı yeni ilgi alanım.
* Genellikle biyografi okurum. Hafta sonları FT Weekend alırım; dünyada sanat, yeme-içme, aktüalite, şarap neler olup bitiyor takip ederim.