Perilerle Kapadokya’da sonbahar dansı

Bölge adını Pers dilinden alıyor ‘Katpatuka’ zamanla ‘Kapadokya’ya dönüşmüş güzel atlar ülkesi anlamına geliyor… Türkiye haritasına baktığımızda Kapadokya diye bir il, ilçe ya da kasaba adı göremiyoruz. Peki, Kapadokya neresi?  Üç farklı Kapadokya’dan söz edebiliriz:

�

1-Kızılırmağın geçtiği yerler yani MÖ. 1800 ila MÖ. 600’lü yıllarda yaşayan uygarlık Hititlilerin yerleşim alanı Kızılırmak adını çıktığı yer olan kızıl dağdan alır. Yani tarihi Kapadokya Orta Anadolu’dur aslında…

2-Turistik Kapadokya bu Nevşehir, Niğde, Aksaray, Kırşehir ve Kayseri illerimizin kesiştiği 500 km karelik alandır. Bu alanda coğrafya birbirine çok benzer dağların üstü düzdür mesela masa tipi dağ diyoruz bunlara. Şive çok benzer birbirine iki Ürgüplü karşılaştığında “merhaba”dan sonra “nasılsın” demez onun yerine “nörüyon” der karşıdaki iyi ise “nörüyüm sen nördün” kötü ise “aman nöörmesi batsın” der.

3-Üçüncü olarak da turistik Kapadokya’dan söz edebiliriz en bilineni budur. Turistik Kapadokya, Ürgüp, Avanos, Uçhisar üçgeni ve hemen ortasında göreme yer alır…

Kapadokya bölgesinde 2 milyon Peri bacası 365 tane tarihi kilise 200 adet yerini bildiğimiz yeraltı şehri ve ortalama 250 gün balon uçuşu yapılmaktadır. Eskiden turistler ziyaret içinde aktivite olarak balona binerlerdi. Şimdi ise balona binmek için Kapadokya’ya geliyorlar. Kapadokya’nın lokomotif sektörü olmuş durumda. Dünyada jeolojik olarak en güzel görsele sahip bir coğrafyadır Kapadokya. Efsanelere konu olmuş böylesi doğa harikalarına peri bacası diyoruz.

Efsaneye göre Kapadokya’da periler ve insanlar beraber yaşıyorlarmış. Aralarında evlenmemek üzere anlaşma yapmışlar 666 yıl beraber barış ve huzur içinde yaşamışlar; ama sonra bir peri kızı ve insanoğlu aşık olup evlenmişler ve büyü bozulmuş periler kaybolmuş insanlar o perileri aramaya koyulmuşlar şu anki Paşabağı dediğimiz yere geldiklerinde içlerinden birisi bunlar bacaya benziyor demiş diğeri de hayır bunlar peri bacası periler bunların içinde yaşıyor demiş o gün bu gün insanlar peri ararmış... Peri bacalarının üstleri oyulmak suretiyle peri aramışlar.

Ülkemizde sonbaharın en yakıştığı yerdir Kapadokya. Üzüm bağları sarı kırmızı turuncu tonlarını alır. Kavak ağaçları yapraklarını döker, kayısı ağaçları yine aynı şekilde. Bağcılıkta Hititler döneminden beri Kapadokya’da önemli bir uğraşıdır. Bölgede bozkır iklimi hâkimdir gündüz sıcak gece soğuk olur. Üzüm kendisini korumak için sürekli şeker üretir ve bu üzümden yapılan şarap ve pekmez çok kaliteli olur. Mesela Malatya’nın kayısısı göze hitap ederken Ürgüp kayısısı damağa hitap eder. Eskiden çocuk doğduğunda sulak derelere kavak ağacı dikilirdi çocukla beraber kavak ağacı büyür çocuk evlilik çağına gelince ona çeyiz verilirdi. Şimdi kavak ağacının çok değeri kalmadığı için onun yerine aileler banka hesabı açıyor çocuklarına.. Kapadokya’da sonbahar kışlık kayıt diye tabir ettiğimiz hummalı çalışmalarla geçer .. Bağ bozumu yapılır şıra haline gelen üzüm suyu özel pekmez toprağı dediğimiz toprakla süzülür yaklaşık 8 saat karıştırılarak kaynatılır çocukluğumda pekmez kaynatırken içine elma atılırdı sonra o elmanın tadına doyamazdık. Yine ayva ve pekmezden 'pelver' dediğimiz bir nevi ayna marmelatlı hazırlanır... İpe dizilen cevizleri bandırmak suretiyle mükemmel lezzet elde edersiniz.

Pekmezden ‘köftür’ dediğimiz modern adı ile ‘Anadolu jelibonu’ yapılır. Tabi ki Kapadokya’nın olmazsa olmazı kabak çekirdeğini unutmamak lazım bölge yapısı volkanik olduğu için sonbaharda çıkarılan kabak çekirdeği sütle kavrulur yemeğe doyamazsınız. Yazın sıcağının yerini serinliğe bıraktığı şu günlerde sizleri Kapadokya’ya davet ediyorum. Kayadan oyma mağara otellerde konaklayıp bölgenin güzelliğini yaşanmanızı tavsiye ediyorum. Eğer isterseniz perilerle dans etme imkânı da var ama istemek anahtar sözcük. Eğer Kapadokya ABD veya herhangi bir Avrupa ülkesinde olsaydı inanın yılda 50 milyon ziyaretçi alırdı. Şu an yıllık 5 milyon bile değil. Unutmayalım Kapadokya üç şekilde anlaşılır yerin altına inersiniz, yeryüzünü gezersiniz ve balonla gökyüzüne çıkarsınız. Özetle Kapadokya sizi çağırıyor...

Peki Kapadokya’ya geldiğinizde olmazsa olmazlar neler?

-Devrent vadisi

-Paşabağları 

-Avanos sallanan köprü çanak atölyesi

-Göreme açık hava müzesi

-Uçhisar güvercinlik vadisi

-Göreme avcılar vadisi seyir 

-Ürgüp üç güzeller 

-Kaymaklı yer altı şehri

Korku komedi ile dopdolu bir hafta başlıyor!