Pekin olimpiyat keyfini yaşıyor
29’uncu Yaz Olimpiyatları, cuma günü Çin’in başkenti Pekin’de başlıyor. Yıllardır hummalı hazırlık sürdüren Çinliler şehri neredeyse yeniden inşa etti, kentin önemli dertlerine birkaç haftalığına da olsa çözümler bulundu. DHA’nın Pekin temsilcisi Levent Uluçer şehirdeki değişimi, herkesin bildiği tarihi bölgelerin dışında görülmesi gereken alternatif mekánları yazdı.
Pekin kalabalığında ciddi bir azalma var. Trafik neredeyse yok. Yeni metro hatları açıldı. Hava kirliliği artık yok gibi. Güvenlik önlemleri fazlasıyla arttı. Boynunda olimpiyat kartları taşıyanlar artık kentin her köşesinde.
Bunlar Pekin’i bilen için ilk göze çarpanlar... Kenti çiçeklerle bezeme Çin’in ve Pekin’in vazgeçilmezi. Sokağın ortasına saksı içinde bırakılan çiçekleri her gördüğümde "acaba bunları İstanbul sokaklarına koysalar sabaha çıkar mı" diye düşünürüm. Çin televizyonları durmaksızın çevre düzenlemesini, temiz hava koşullarını, çevredeki fabrikaların kapatılmasını haber yapıyor. Doğrusu öyle! Pekin’e ilk geldiğimde sokaktan evin içine giren kirli hava, İstanbul Kadıköy’de Yoğurtçu Parkı’na inen sokaktaki evime giren pis havanın aynısıydı ve bazen uyumak mümkün olmuyordu. Ama Pekin bu kirli havayı hızlı bir şekilde bertaraf etti. Yine de hava kirliliği Pekin’in başını hálá ağrıtıyor ve yabancı sporculardan "yarışmayabilirim" şeklinde direkt ve dolaylı tehditler geliyor. Bense ciddi olarak ilk kez Pekin’de böylesi bir temiz havaya şahit oluyorum. Otomobiller için tek-çift pláka uygulaması bile başlatıldı. Temiz havanın diğer nedeni de gece yarısı 12’den sonra kente girmesine izin verilen iş kamyonlarının tamamen yasaklanması; havaya yayılan partiküller yerine temiz hava solumak ne güzel! Bu pembe günler olimpiyatlar sonrası da devam eder mi?
TÜRKİYE TANITIM FIRSATINI KAÇIRDI
Olimpiyatlar için Türkiye’den sporcu kadar yetkili geliyor; her sporcuya bir yetkili düşecek gibi. Burada 120 küsur kişilik kafileyle temsil edileceğiz ve bu belki de iki ülke ilişkilerinde ilk kez böylesi yüksek rakam olacak. Bu rakam acaba bilimciler, sanatçılar gibi diğer önemli disiplinlerde de olur mu? Halbuki Çin’de Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir müşavirliği var; ama bakanlık kontrollü reklam vermekten başka bir faaliyeti yok! 1,33 milyar nüfuslu ülkede reklamın nereye kadar hizmet ettiğiyse meçhul... Halbuki iki ülke arasında derin tarihi geçmiş ve bunun getirdiği perdesi açılmamış muazzam bir birikim var. Bunu harekete geçirip Çin’de bir Türkiye rüzgárı estirmek işten bile değil. Mesela; Osmanlı İmparatorluğu’nun 1900’lerin başında Pekin’de üniversite açtığını kimse bilmez. Çin’de 200 küsur ülke içinde reklama para harcayan tek ülkeyiz. Oysa bu parayla Sıçuan (Sichuan) depremi sonrası Türkiye Dostluk İlkokulları yaptırsak karşılığını çok ama çok fazlasıyla alırdık. Anlayacağınız Çin’de çöken Osmanlı kadar bile değiliz!
GEÇMİŞİN GİZLİ SANAYİ SEMTİ 798, ŞİMDİ SANAT MERKEZİ
Peki ya sanatçılar nerede? Çin’in sanatta yaptığı inanılmaz atılımın sözcükleri buraya sığacak gibi değil. Havalimanıkapısından giren her Türk’ü yan gözümle de olsa görüyorum ama içeriden ne yazık ki sanatçı çıkmıyor.
Pekin’de endüstriyel tasarımlı sanatın merkezi "798" kodlu bölge. SSCB desteğiyle kurulan bu alandaki fabrikalarda eskiden "gizli" işler üretiliyormuş. O nedenle adı yok, 798 rakamıyla biliniyor. Çin’in bir önceki Cumhurbaşkanı Ciang Zemin (Jiang Zemin) geçmişte burada işçi olarak çalışmış. Hálá fabrikalarda işçiler var ve sanat işçileri ile emek işçileri aynı yerde ter döküyorlar.
798’de fabrikalar haricinde kafeler, restoranlar, galeriler, kitapevleri, şık dükkánlar sayısız. Çin’de hemen her yıl bir ülkeye ithaf ediliyor. Rusya, Fransa, İspanya, Yunanistan gibi ülkeler dans, sergi, performans, tiyatro gibi etkinliklerinde mutlaka 798’i kullanıyor. Bakanlığımızdan bir müdürle burayı gezmiştik. Çok beğendi. "Burada Türk kültür merkezi açıp diğer yabancı elçiliklere nal toplatılır" demiştik. Dönüşünde uğraştı, sonuç: "şüiciao" (Çincesi uyku)
Devlet 798’i tamamen yıkıp olimpiyat köyü yapmak niyetindeydi. Sanatçılar kazan kaldırıp bu alana yerleşti. 798’deki sanat yaklaşımı hiç de hükümetinin haz edeceği tarzda değil ama yine de sanatçıları rahatsız etmiyor. Şimdilerde turistler de keşfetti. Havaalanına gidiş yolu üzerindeki semtte tam bir gün harcamak işten bile değil.
Kent merkezinden en fazla 20-25 dakikalık taksi yolculuğuyla 798’e gelinebilir. Gelecek yıl Pekin’e gelecekler ise şehrin tarihi bölgesinde yeni açılacak alternatif sanat bölgesini de görebilecek. Pekin’in ikinci çevre yolu içinde hutong bölgelerinden birinde kurulacak bu yeni sanat bölgesi, daha çok sinema dünyasının merkezi olacak... Bir Pekinli için ikinci çevre yolunun dışı Pekin değildir. Pekin’in başlıca özelliklerinden biriyse hutonglardır. Pekin’e özgü bu evler turistlerin "gidilmezse olmaz" yerlerindendir. Üç tekerlekli turistik fayton benzeri pedallı çekçeklerle bir hutong turu hem keyifli hem de oldukça ucuz. Hutonglar aslında eski İmparatorluk Sarayı, yani bildik adıyla Yasak Şehrin etrafına kümelenmiş Pekinlilerin evleri. "Sıradan insanların evleri imparatorun yaşadığı yerden yüksek olamaz" diye hemen hepsi tek katlı. Hutonglar ikinci çevre yolunun içinde her yerde var. Çoğu yıkılmış. En güzelleriyse Houhai denen gölün etrafında. Göl tam bir eğlence merkezine dönüşmüş. 10 küsur yıl önce sadece bir bar varken, şimdi neredeyse 24 saat açık sayısız bar, kafe, restoran, çayevi, hediyelik eşya mağazasıyla çevrelenmiş. Houhai’ı daha ilginç kılansa buranın Çin mimari tarzını korumuş olması ancak Batı’nın barını, kafesini ve restoranını da hazmetmesi.
Hutongların en ünlü olduğu yerlerden biri de olimpiyatlardan bir gün önce yayalara açılacak olan Çienmın (Qianmen) bölgesinde. Çin klasik mimarisine göre kurulan Çienmın Caddesi, 2007 Mayısı’ndan beri 300 milyon dolar harcanan restorasyon nedeniyle tamamen trafiğe kapanmıştı. İstanbul’daki "İstiklal Caddesi"ndeki gibi tramvayı da ünlü. Ancak "olimpiyatlara kadar bitecek" denilip bitirilemeyen yerlerden birisi de burası oldu. Çünkü ana caddenin arkasındaki yerler yüksek perdelerle hálá kapalı. Görünen o ki inşaat olimpiyatların bitiminden sonra başlayıp bahar aylarına kadar sürecek.
İpek Pazarı’nda pazarlık zorunlu, lüks diskolar İşçi Stadyumu’nda
Tienanmın ile Yasak Şehrin ortasından geçen ve kenti kuzey-güney olarak ikiye bölen Çang’an (Chang’an) Caddesi üzerindeki Vangfuciınğ (Wangfujing) Caddesi, Pekin kadar meşhur. Yasak Şehrin bir metro durağı doğusunda kalan bu caddeyi kente günübirlik gelenler bile bilir. Burada yok yok! Ancak caddedeki alış veriş merkezlerindeki fiyatlarçoğunlukla pazarlıksız ve oldukça yüksek. Vangfuciınğ’dan doğuya dört metro ilerideki Yong’anli istasyonundaki meşhur İpek Pazarı’ysa uğranması gereken bir alışveriş merkezi: Çatır çatır pazarlığın sürdüğü, malı kaça alırsanız alın başka bir dükkándan daha ucuzunun mutlaka bulunacağı, marka ve hediyelik cenneti. Yasak olmasına karşın, ünlü markaların taklitlerini bulmak pek zor değil. Fiyat ne kadar ucuzsa, aldığınız o kadar az dayanıklı oluyor. Tezgahtar kızlarla yapılan pazarlık, başlıbaşına bir eğlence. İpek Pazarı’nın yanından kuzeye doğru 10 dakika yüründüğünde lüksün merkezi "The Place"e varılıyor. Alışveriş merkezinin "dünyadaki en büyük" ekranın ışıltısını akşam görebiliyorsunuz. Orta halli bir başka çarşı Cennet Tapınağı’nın doğu kapısı tarafında: Hongçiao (Hongqiao). İpek Pazarı’nın alt katındaki ayakkabı bölümü, Hongçiao’nun ise arkasındaki Oyuncak Pazarı meşhur. Benzeri bir diğer çarşı İşçi Stadyumu bölgesindeki Yaşov (Yashow). Yakındaki Sanlitun Caddesi’nde de iddialı alışveriş merkezleri açılıyor. Bu cadde barlarıyla meşhur. Turistler bölgeye yoğun ilgi gösteriyor. Eğlencenin merkezi ise İşçi Stadyumu’nun çevresi. Stadyumun içinde çok lüks restoran ve diskolar var. Şimdi dış kısmında birbiri ardına Avrupai eğlence merkezleri açılıyor.
Pek bilinmeyen bir lüks alışveriş bölgesi kentin kuzeybatı tarafında kalan Congguantsun (Zhongguancun) Caddesi’nde. Buradaki lüks alışveriş merkezlerinde fiyatlar, kentin doğusundakilere göre daha düşük. Yeraltındaki Carrefour’un güney kapısının hemen karşısında açılan yeni alış veriş merkezinde, İstanbul’da bile film çeken Çin’in ünlü film yıldızı Jackie Chan’in kafesi var. Diğer iki şubesi Singapur ve Hong Kong’da. Aslında, Congguantsun silikon vadisiyle ünlü. Gökdelenlerde her türden elektronik ürün satan çok sayıda mağaza var. Pazarlık burada da geçerli.
Alışveriş yaparken, dönüşte ödenecek ekstra bagaj ücretine dikkat etmek gerekiyor. Yoksa, kelepir sandığınız mallar Türkiye’dekinden pahalıya gelebilir. Türkleri Çin’de bilim, kültür, sanat ve spor için de görmek dileğiyle!
Pekin ördeği restoranlarının mutfaklarına girmek yasak
Çienmın, meşhur Tienanmın (Tiananmen) Meydanı’nın tam güneyinde. Bu caddenin onlarca özelliği var ve en bilinenlerinden biri de Pekin Ördeği. Pekin’e gelen hemen her dünya liderinin gittiği ve tattığı Çüencüdı (Quanjude) Pekin Ördeği Restoranı da restorasyondan geçmiş oldu. Restoranın bir şubesi de buradan bir durak batıdaki Hıpingmın (Hepingmen) metro durağının hemen arkasında. Her ikisi de en eski restoranlar. Pekin’de toplam dokuz adet Çüencüdı restoranı var. Kendi ördeklerini kendileri üretiyorlar. Ördekleri pişirdikleri taş fırınlar halka açık ama ağza tat veren lezzetlerin harmanlandığı mutfak bölümüyse gizli ve yasak. Ördeğe lezzetini veren ise eti değil derisi.
Gizli yeraltı kenti
Çienmın’daki muazzam yeraltı kentini, SSCB’yle kavgalı olduğu dönemde, nükleer saldırı ihtimaline karşı Mao yaptırmış. Bugün bile çoğu Çinli’nin bilmediği gizli kent turizme açıldı, Çinlilere hálá yasak. Tünellerin okyanusa komşu Tiencin’e (Tianjin) kadar gittiği söyleniyor. 100 binlerce kişinin aylarca dışarıya çıkmadan yaşayabileceği kentte buz pateni salonları, okullar, kütüphaneler, hastaneler, tavuk ve mantar yetiştirme çiftlikleri, su depoları dahil her şey var. Kent geçenlerde sessizce kapatıldı. Eylüle kadar tamirat varmış... Görünen o ki olimpiyat misafirlerinin gizli kenti görmesi istenmiyor...