Prof. Dr. Berkan Reşorlu
Erdal Fernergiz
Savaş ÖZBEY
Parfüm ve tarih kokan şehirler…
“Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği yeni yayınladığı kitapçığa bu ismi verdi. Çukurova’nın tarih ve parfüm koktuğunu ilan etti. Ülkemizin her yanından tarih fışkırıyor ancak parfümün ne olduğunu merak ediyor olabilirsiniz… Şimdi size bunu anlatmak istiyorum zira bu birliğin oteli olmayan tek üyesi benim…” (Sinan Tanyıldız yazıyor:)
ÇUKUROVA’DAN
Y.Sinan TANYILDIZ
Kısa adı ÇUKTOB olan Çukurova Turizmciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Tayyar Zaimoğlu, bölgeyi belgeselleştirmekte kararlı. Sırf bu amaçla her yıl 4-5 yayını baskıya veriyor. Ve kitapçıklara da ilginç isimler buluyor.
Son kitapçığın adı “Parfüm ve Tarih Kokan Şehirler…”
Yani Adana-Mersin-Osmaniye ve Hatay…
Bölgenin tarihi yerlerini size sıralamak istiyorum… Çünkü sadece tarihi yerleri ziyaret eden sayısız turistin nereye gidelim diye planlar yaptığına tanık oldum…
Bölgemizde görmeniz gereken Anavarza, Roma Krallığından kalma ve hâlâ ayakta kalabilen ender yerlerden biridir. Bu tarihi yerde, o dönemden kalma tiyatro, stadyum, kaya mezarlar ve mozaikleri görebilirsiniz. Aynı bölgede Aladağ Akören Kilisesi, Yılankale, Misis Köprüsü, Misis Antik Kenti de görülmeye değer.
Şar adı verilen tarihi bölgemiz de henüz tanıtımı yapılmamış antik kentlerimizden biridir. Burayı görmeye geldiğinizde amfitiyatro, Kırık Kilise, Alakapı’yı da göreceksiniz… Burası Pudu-Hepa’nın doğduğu yerdir. Kadeş Anlaşmasına o dönemlerde üç yetkili imza atmıştı. Birincisi 2. Ramses’ti, ikincisi Hattuşil… Üçüncü kişi ise bir kadındı ve adı Pudu-Hepa’ydı. Yani o dönemin Çukurovalı kadınları işte böyle güçlüydü…
Simit Şelâlesi, Kozan Kalesi, Akyatan Kuş Cenneti, Karataş, Yumurtalık, Boklarlar ve Aladağ, Elmalı Kayak Merkezi, Kaplıcalar, Kastabala, Karatepe Açık Müzesi Roma dönemini günümüze taşıyan muhteşem eserlerdir.
Mersin yönünde ise Eshab-ı Kehf, St.Paul Kuyusu, Kanlıdivane, Cennet Cehennem, Tarsus Kleopatra Kapısı, Kızkalesi, Uzuncaburç, St.Thecla, Anamur Kalesi… var.
Antakya zaten tarih konusunda dünyanın en tanınmış kentlerinden biridir. Mozaik Müzesini görmediyseniz çok şey kaybettiniz demektir. St.Pierre Kilisesi, Harbiye, İskenderun, Arsuz sadece en bilinen yerlerdir. Ve bu bölgeye geldiğinizde Defne Efsanesini öğreneceksiniz.
Çukurova yemekleriyle de ünlüdür…
Çok kısa bir süre sonra turizm firmaları bu bölgeyi keşfedecekler ve bu bölgeye de turlar başlayacaktır. Örneğin Çukurova’ya bir ay sonra gelirseniz kentlerin parfüm koktuğuna sizler de şahit olacaksınız…
Çünkü Çukurova’nın taşı toprağı narenciyedir ve şu mevsimlerde narenciye kokusu tüm Çukurovayı kapsar…
Kokusunu duyar gibiyim…
Yani buralarda bekleniyorsunuz, haberiniz olsun…
*
SERDAR’IN NOTU: Çukurova bu kadar ballandırılır mı, bana bu yapılır mı, a Sinan. İlk fırsatta gelmeyen namerttir!