Pablo Escobar’ın memleketinde çılgın bir Türk!

Önceliıkle size biraz  Pablo Escobar'dan bahsetmek istiyorum  1 Aralık 1949 yılında Kolombiya’nın Antioquia bölgesindeki Rio Negro kasabasında doğuyor. Antioquia ismi göze tanıdık gelebilir çünkü ismini bizim Antakya’dan alıyor. Tam olarak bilinmiyor ama zamanında Antakya’dan Kolombiya’ya göçenler tarafından verilmiş olma ihtimali yüksek.

Escobar’ın şoförü Jaime Pablo ile fotoğrafını gösteriyor. Şapkalı ona Jaime...

'Kokainin kralı' lakabıyla da anılan Escobar, üniversiteye gittiyse de bitirmeden ayrılmış. Pis işlere önce mezar taşlarını çalıp satarak başlıyor. Sonra sahte loto biletleri satıyor, kaçak sigara satıyor, araba çalıyor, insanları kaçırıp fidye istiyor. Yani anlayacağınız para getirecek her kirli işi yapıyor. Sigara kaçakçısı Alvaro Prieto ile tanışınca hayatı değişiyor. Pablo 26 yaşına geldiğinde serveti o zamanın parasıyla 3 milyon dolara ulaşıyor. Tabii ileride bu parayı saatler içinde kazanmaya başlayacak ama 26 yaşındaki fakir bir Kolombiyalı için çok büyük bir para.

Escobar ve ailesinin mezarlığı

Ben Medellin’de evde yaşıyorum ama 'Escobar' adlı tur bazı hostellerden satın alınabiliyor. 'Sonsuz Baharın Şehri' Medellin’de sağanak yağmurun altında hosteli buluyorum ve bileti alıyorum. Pablo Escobar turu için sabah sekizde hazırım. İlk olarak Envigado’daki mezarlığa gidiyoruz. Escobar ve ailesi Envigado’ya bakan tepedeki bir mezarlığa gömülmüş. Pablo ile toplam yedi kişi var aile kabristanında...

Medellin sokakları

Pablo Escobar’ın mezarının yanında annesi var, onun yanında ise muhtemelen hepinizin 'Narcos' dizisinden bildiği ölmeden önce hep yanında olan adamı 'Limon' var. Limon, Escobar’dan beş dakika önce öldürülüyor. Yine Escobar’ın amcası ve babası da yanına gömülü. Escobar ölmeden bir hafta önce babasıyla barışmak istiyor ama reddediyor. Rio Negro’da yaşayan babası dürüst bir adammış ve Pablo’nun karanlık işler yaptığını öğrenir öğrenmez eşinden boşanıp Pablo ile ilişkisini kesmiş. Annesi Pablo’nun fakir halka yardımlarını  düzenliyormuş ve Pablo’yu hiç yalnız bırakmamış.

Şimdi anlatacağım hikayeye hiçbir yerde rastlamadım. Hikayeyi Medellin’de Pablo Escobar turunu yapan rehber kadın anlattı ki, bu kadın Escobar’ın mahallesinde büyümüş, yetişmiş, Escobar’ı şahsen tanıyan bir kadındı. Şoförümüz Escobar’ın da şöforü olan Jaime (Haymi diye okunuyor) ve turun içinde Pablo Escobar’ın abisi Roberto Escobar ile tanıştık. Muhtemelen bu üçlünün anlattığı şeyler internetteki birçok bilgiden daha güvenlidir deyip size birinci elden aktarıyorum.

Medellin şehri

Escobar turu

İlk olarak internetteki sitelerde bu tura gitmenin çok zor olduğunu, abisiyle buluşmanın imkansız gibi bir şey olduğunu, gizli, karanlık bağlantılar bulduklarını falan anlatan yazılar gördüm. Öyle bir anlatıyorlar ki, okuyunca bu tura katılmak için Medellin karteline falan girdiklerini sanırsınız. Öyle değil. 30 dolar ödeyen herkes bu tura katılabiliyor ve Pablo Escobar’ın muhasebecisi de olan Medellin Karteli’nin ikinci ismi Roberto Escobar ile tanışabiliyor. Roberto Escobar vakfın sahibi olduğu için devamlı o evde oluyor ve para da söylediklerine göre vakfa gidiyor ama şahsen ben inanmıyorum. 

Roberto Escobar

Medellin Karteli

Pablo Escobar, Alvaro Prieto için sigara kaçakçılığı yaparken yıldızı parlıyor. Miami’de o dönem kokain ticareti yapan Kolombiyalı bir kadın Medellin’e geliyor ve bu parlak gençle tanışıyor. Tabii o zaman daha kokaini kimse bilmiyor. ABD’de yeni yeni başlamış ama Kolombiyalıların pek de haberi yok bu işten. Bolivya, Şili, Peru gibi Güney Amerika ülkelerinden alıp ABD’ye götürüyorlar. Bu kadın Pablo Escobar’a işi öğretiyor. Bolivya’dan alıp Kolombiya’ya oradan da Miami’ye yolluyor Escobar. İşler çok güzel gidiyor ta ki, Miami’deki kadın başka bir suçtan yakalanıp hapse atılana kadar. Pablo Escobar elinde tonlarca uyuşturucu ile Kolombiya’da kalıveriyor. Kadın olmadan ABD’ye nasıl yollayacağını bilmiyor.

İşte abisinin anlattığına göre Escobar hayatında yaptığı en zekice şeyi yapıyor. Gazetelere ilan veriyor. Evet, yanlış duymadınız. Elindeki kokaini Amerika’ya ulaştırabilmek için gazetelere ilan veriyor. İlanda, Amerika vizesi olan kişilere 10 bin dolar kazandıracak bir işten bahsediyor ve adres veriyor. Tabii o dönem kokain ticareti bilinmiyor ve Kolombiyalıların ABD’de kötü bir şöhreti (henüz) yok. Başlarda birkaç kişi geliyor. Pablo Escobar, bavullardaki gizli bölmelere yerleştirilmiş kokaini Miami’ye götürmeleri karşılığında gelenlere 10 bin dolar ödüyor ve gidiş-dönüş biletlerini alıyor. Gidenler aynı bavulla geri geliyor. Bavuldaki kokainleri teslim edip içinde 1 milyon dolar getiriyor bu insanlar. O zaman için 10 bin dolar çok büyük bir para. Bu duyulunca Medellin’de kıyamet kopuyor. Herkes sıraya giriyor. Bedava Miami gezisi ve 10 bin dolar! O yıllarda Medellin’de ev alabiliyorsunuz. Doğrusu Medellin gettolarında bugün bile 10 bin dolara ev alabilirsiniz o ayrı.

Medellin şehri

Birdenbire Kolombiya’dan Miami’ye beklenmedik bir turist akını başlıyor. Her ay 10 bin kişi Medellin’den Miami’ye seyahat ediyor. Yanlış duymadınız tam 10 bin kişi! O dönem uyuşturucu maddeyi Kolombiya’da yapmıyorlar. Daha ucuz olan Güney Amerika ülkelerinden alıyorlar. Pablo Escobar, Bolivya ve Peru’da kilosunu 3 bin dolara mal ediyor ve bavulla ABD’ye götürenlere kilo başına 1000 dolar ödüyor. Bu insanlar bavullarının özel bölmelerinde 10 kilo kokain taşıyorlar. Yani Escobar kilosunu 4 bin dolara mal ettiği kokaini Amerika’da tam 100 bin dolara satıyor. Her bavulda (10 kg) 960 bin dolar var. Onu dünyanın en zengin insanlarından biri yapacak uyuşturucu ticareti işte böyle başlıyor.

Büyüleyici müze

Bir süre sonra Pablo Escobar’ın da yaşadığı evi ve müzeyi ziyaret ediyoruz. Burada Escobar’a Frank Sinatra tarafından hediye edilmiş bir jet ski var. Escobar’ın arabaları, evinde kullandığı eşyalar görülmeye değer. Roberto Escobar 71 yaşında. Uzun süre hapis yatmış ve çıkmış. Hapiste bombalı bir suikaste uğramış o sebeple tek gözü kör olmuş. Elleriye bana kahve ikram ediyor. Yeni bir ülke var mı diye merak ediyor. Ziyarete gelen ülkeleri sayıyormuş. Mutlu olsun diye Kosova ve Türkiye diyorum. Çok seviniyor. Kosovalı ilk benmişim gelen. Roberto Escobar, Medellin Karteli’nin iki numaralı ismi ve başına büyük ödüller koyulmuş. Anlatıyor da anlatıyor. Forbes dergisi Pablo için dünyanın en zengin yedinci insanıydı diyor ama ben muhasebecisi olarak bile paranın miktarını bilmiyordum, onlar nereden bilecek diyor. Benim tahminim Forbes’in tahmininin tam 10 katı diye de ekliyor.

Frank Sinatra’nın Escobar’a hediye ettiği Jetski

Bu ilginç şehre geldiğiniz sizlere şiddetle tavsiyen Escobar turu yapmanız. Çok güzel dakikalar geçireceğinizi garanti ederim.

Fotoğraflar: Fatih Koparan / www.kesfetmek.com