Özgürlükler şehri: Amsterdam
Kanalları, tarihi dokusu, meydanı, müzeleri, eğlence yerleri ve atmosferiyle ünlü bir şehir Amsterdam… Her ülke insanını sıcaklığıyla ağırlayan şehir, ‘Özgürlükler Şehri’ olarak da anılıyor. Peki bu güzel şehirde nereleri gezmeli ve neler tatmalı? İşte size Amsterdam gezi rehberi…
Öğrencilik hayatımın yoğunluğu nedeniyle, dört gün kısa bir Amsterdam gezisi planladım ve ilk kez yurtdışına çıkma deneyiminde bulunmuş oldum. Kısa bir tur olması nedeniyle sırt çantamı alıp, havaalanının yolunu tuttum. Uçaktan inene kadar üzerimde hiçbir heyecan yoktu, ta ki görkemli ‘Schiphol Havaalanını’ görene kadar. Amsterdam’da Türk vatandaşlara ve çalışanlara rastlamak mümkün... Otelin yolunu tutarken, genci yaşlısı herkes yardımcı oluyor. Orta çaplı otel fiyatları kış ayları sebebiyle dört gün (20 Euro) arasında değişiyor. Ulaşım sanıldığı kadar zor değil, ilk etapta farklı bir şehir olmasından dolayı karışık gelebilir. Alınan biletler istasyon içerisinde tekrar okutulmak zorunda… Tabii bunun yanında tren görevlisi biletinizi kontrol edip hangi durakta ineceğinizi de hatırlatıyor.
Fotojenik kanallar
Amsterdam denince ilk akla gelen birbirinden güzel kanalları… Tam 165 tane var ve bu kanallar 90 adayı 1281 köprüyle birbirine bağlıyor. Kanalların şehre kattığı işlevsellik kadar görselliği de çok önemli… Kahvenizi alıp kanal etrafındaki banklarda oturabilir ve şehrin özgürlük kokan ruhunun tadını çıkarabilirsiniz.
Amsterdam’ın en önemli ve en hareketli yeri hiç şüphesiz ‘Dam Meydan’ı. Şehrin diğer bölgelerine bu meydandan yürüyerek ulaşmak mümkün… Amsterdam Kraliyet Sarayı, Ulusal Anıt ve Madame Tussauds Müzesi bu merkezde yer alan diğer gezilmesi önemli yerler. Madame Tussauds Müzesi’nde kraliyet ailesinden ünlü sanatçı ve oyunculara kadar birçok ismin balmumu heykelini görebilirsiniz.
‘Kırmızı Fener Mahallesi’ yalnızca Amsterdam’ın değil aynı zamanda Avrupa’nın da en ünlü bölgelerinden biri. Hiç olmazsa gündüzleri gezip görülmeye değer. Red Light’ta hayat 22.00’den sonra başlıyor. ‘Van Gogh Müzesi’ dünyanın en kapsamlı koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Müzede sanatçı Van Gogh’un birçok resmi, çizimi, mektubu ve çağdaş sanatçıların eserleri de yer alıyor.
‘Anne Frank’ın Evi’ 2. Dünya Savaşı’nda Anne Frank ve ailesinin iki yıl boyunca saklandığı ev günümüzde müzeye çevrilmiş ve Anne Frank Evi adıyla şehrin en önemli noktalarından birinde yer alıyor. Amsterdam’a gidip çiçek pazarında gezmemek olmaz. Biliniyor ki Amsterdam lalesi ile meşhur. Fakat yaz aylarında bahçelerde lale görmek mümkün. Kış seyahatlerinizde laleleri görememeniz biraz üzücü…
Amsterdam Turuna İndirimli Katılmak İçin Tıklayın
Özgürlükler Şehri’nde neler alınır?
Şehrin bir çok noktasında hediyelik eşya satan dükkânlar bulabileceğiniz gibi Amsterdam’ın ünlü sokak pazarlarında ya da alışveriş merkezlerinde de alışveriş yapabilirsiniz. Birçok kaliteli porselen ürün bulabileceğiniz gibi biraz daha ekonomik ama orijinal ürünler de bulabilirsiniz.
Ülkenin en orijinal hediyelik eşyalarından biri tahta ayakkabılar. Orijinal ayakkabı boyutundan anahtarlık boyutuna kadar birçok çeşitte ürünü şehrin her köşesinde bulabilirsiniz. Süt ve süt ürünleriyle ünlü bir ülke olan Hollanda’da tadılabilecek ve alınabilecek ürünlerin başında peynir çeşitleri geliyor. Eğer antikayla ilgiliyseniz, birçok antika dükkânda size uygun şeyler bulabilirsiniz.
Hangi lezzetler tadılmalı?
Amsterdam’ın meşhur tatları var. Bunlardan biri atıştırmalık patates kızartması... Her yerde satılan bu atıştırmalık kızartmanın fiyatı 4-5 Euro arasında değişiyor. Atıştırmalık paketleri büyük olduğu için iki kişiyle birlikte yiyebilirsiniz. Waffle’da meşhur sayılacak atıştırmalıklar arasında... Dilediğiniz her yerde yiyebilirsiniz. Amsterdamlılar üzerine sadece çikolata sosu dökülerek yenmesi gerektiğini düşünse de, üzerine meyve dilimleriyle servis almanız onlara biraz ilginç gelecektir. Çikolata soslu waffle 4 Euro, meyve tercihli ise 5, 6 Euro‘ya kadar çıkabiliyor.
Çikolata köyü: Zaanse Schans
Amsterdam gezinizi bitirdikten sonra Hollanda’nın ‘Zaanse Schans’ köyünü dolaşmanızı ve şirin kafelerinden birinde sıcak çikolata içmenizi kesinlikle tavsiye ederim… Amsterdam’dan otobüsle yarım saat süren bir yolculuk ardından, köye ulaşmış oluyorsunuz. Köyün girişinde bulunan çikolata fabrikası nedeniyle bütün köy çikolata kokusu eşliğinde gezime başlıyorum. Süt ve Süt ürünleri geliştiğinden çeşitli peynirler tatmak da mümkün. Köyün en önemli özelliklerinden biri de meşhur Hollanda tahta ayakkabılarının üretildiği ilk fabrikanın burada olması. Son larak köydeki şirin kafelerin birinde sıcak çikolata içmeyi sakın unutmayın (2 Euro).