Orta Avrupa’nın en turistik ülkesi: Avusturya

Geçmişteki kudretli Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, bütün ihtişamıyla günümüzün Avusturya’sı olarak tüm kültür ve geleneklerini sürdürmeye devam ediyor. Bugüne kadar gelen muhteşem sarayları, dünyaca ünlü müzisyenleri ve baloları tarihin izlerini taşıyor. Özellikle Avusturya Alpler’de olması ve ülkenin en yüksek yerinin Grossglockner Dağı olması sebebiyle tam bir kış sporları cenneti.  Mozart'ın doğduğu evin bulunduğu Salzburg, tarihi dokusu ile ön plana çıkan başkent Viyana ve Avrupa kültür başkentliği yapmış olan Graz gibi turistler tarafından sıkça tercih edilen önemli şehirleri bünyesinde bulunduran ülke, ziyaretçilerine farklı etkinliklere katılma imkanı sunuyor. Yılın belli dönemlerinde pek çok konsere, fuara, festivale ve spor etkinliğine ev sahipliği yapan ülke, düzenlenen eğlenceli etkinlikler sayesinde de dünyanın dört bir yanındaki insanlar için turistik açıdan cazip hale geliyor.

Avusturya’da gezilmesi gereken yerler

Viyana
Avusturya’nın başkenti ve 1,7 milyonluk nüfusu ile en büyük şehri olan Viyana, Habsburg hanedanına yüzyıllar boyunca ev sahipliği yapmış.  Şehir sadece anıtsal saraylar ve tarihi yerlerden oluşan bir yer değil aynı zamanda günümüzün en keyifli yaşanacak şehirlerinden biri. Viyana’nın tarihi merkezi UNESCO Dünya Mirası alanı. Şehirde, aralarından seçim yapmanız gereken yaklaşık 30 kale ve 150 saray bulunduğu için her birini gezmeniz günlerinizi alacaktır.

Viyana epey büyük bir şehir olduğundan önceden bir haritaya bakıp plan yapmalısınız. Kaçırılmaması gereken yerler İmparatorluk Sarayı, Belvedere Sarayı ve Schonnbrunn Sarayı’nın yanı sıra Stephansdom ve Museumsquartier’dir ama kesinlikle daha derine inmelisiniz. Standart turistik güzergâh dışına çıkarsanız Zentralfriedhof ya da Beethoven, Schubert ve Brahms gibi isimlerin mezarlarının bulunduğu merkez mezarlığı gibi diğer yerleri de keşfedebilirsiniz. Genellikle göz ardı edilen ilgi çekici yerlerden biri de, dünyanın en eski askeri müzesi olan Askeri Tarih Müzesi’dir. Burada Arşidük Franz Ferdinand suikaste uğradığı araba ile 2. Dünya Savaşı’nın Avusturya’nın gözünden görmenizi sağlayacak pek çok diğer şey bulunuyor.

Dürnstein
Aşağı Avusturya’da yer alan Dürnstein şehri’nin üzerinde yükselmiş olan, ortaçağ döneminden kalma, oldukça tehditkar görünen bu heybetli kalede bir zamanlar, İngiltere Kralı Aslan Yürekli I. Richard esir alınmış. Tuna Nehri’nin kıyısında bulunan bu küçük şehir son derece ilginç bir atmosfere sahip ve Viyana’ya uzaklığı kara yolu ile sadece bir saat. Dürnstein hakkındaki yaygın düşünce ise, harabelerin, şehre gizem duygusu kattığı. Antika ve hoş sokaklarının yanı sıra, barok mimarisini yansıtan kiliseleri üzerinde yükselen Dürnstein’in bunlardan ayrı olarak çok belirgin bir diğer özelliği var, tabii ki de şarap. Wachau Şarap Bölgesi’nin tam merkezinde bulunan Dürnstein, oldukça fazla miktarda şarap mağazalarına ve şarap tadım barları bulunuyor. Bunların dışında dilerseniz, civarda bulunan üzüm bağlarını dolaşabilirsiniz.

Hallstatt
Avusturya’nın İncisi Hallstatt, canlı ve renkli bir yer öyle ki Çinliler burayı taklit etmeyi bile denemişler. Hallstatt Nüfusu 1.000’in altında olan Yukarı Avusturya’daki Hallstatter Denizi’nin yanındaki küçük bir kasaba. Hallstatt, arka planında sarp kayalıklardan oluşan dağları ve karşısındaki göl manzarası ile huzur dolu bir kasaba. M.Ö 800’lü yıllara dayanan tarihi, dünyanın en eski yaşayan köyü olarak kabul ediliyor ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Bu küçük kasaba, özellikle kış aylarında karlar altındayken, evlerin çatıları karlar ile kaplıyken oldukça güzel manzaraların oluşmasını sağlıyor.

Linz
Şehir olağanüstü güzellikte eski bir şehri içinde barındırıyor. Linz, aynı zamanda, günlerinizi oldukça dolu dolu geçirebileceğiniz, çok fazla sayıda kültürel mekanları ve müzeleri bulunan bir şehir. Tuna Nehri’nin kıyısında bulunan bu şehir, nazik tepeler ile çevrili, muhteşem bir atmosfere sahip doğa harikası bir yer.

Salzburg
Salzburg, romantizmin kesinlikle dokunmuş olduğu, Mozart’ın doğduğu ve Sound of Music’in bestelendiği şehir. Nüfusu 150 bin olan, Avustruya’nın en büyük dördüncü şehri Salzburg, Almanya sınırına bir kaç dakika, Münih’e bir buçuk saat mesafe uzaklıkta bulunuyor. Arka planda kalan dağları ile nehir kıyısına kurulmuş olan Eski Şehir, tüm barok mimarisinin toplandığı bir şehir olarak, gerçekten romantik bir atmosfere sahip. Cadde ve sokaklarda dolaşırken, karşınıza Dom-Salzburg Katedrali ile, oldukça fazla sayıda kule, kubbe ve meydanlar çıkacak.

Avusturya’da hangi lezzetleri tatmalı?

Genellikle besin maddeleri süt, süt ürünleri, patates ve buğday ürünleridir. Avusturya mutfağına daha sonra Mısır girmiş, bu da Avusturya mutfağına Türklerden gelmiştir. Patates ve undan değişik yemeklerin yapıldığı Avusturya'da et tüketimi eskiye göre daha az tüketiliyor. Bunun sebebi olarak hem etin pahalı olması hem de sağlık açısından sakıncalı olması olarak söyleniyor.

Yine de Avusturya'da et yemeğinin olduğu yerlerde yanında mutlaka ya makarna ya da sebze oluyor. Et pişirme tekniklerinde ise tencerede pişirme, kızartma ve kavurma gibi yöntemleri kullanıyorlar. En ünlü yemeklerinden biri şinitzel. Avusturyalılar için pahalı bir seçenek olan şinitzel, özellikle pazar günü öğlen yemeklerinde tercih ediliyor. Viyana restoranları yemek konusunda yaratıcı yöntemler geliştirmiş ve daha zengin bir yapıya kavuşmuş.

Â

Avusturya’ya ne zaman gidilir?

Yılın her ayı Avusturya seyahatleri için uygun olmasıyla beraber kış ve bahar ayları Apler’de kayak yapmak isteyenler için en uygun zaman. Daha çok karasal iklimin hüküm sürdüğü Avusturya'da kışlar oldukça sert ve soğuk geçtiği için kültürel seyahatlerinizi hava şartlarının uygun olduğu yaz aylarında tercih edebilirsiniz. 

 Avusturya’ya nasıl gidilir?
Türkiye’den diğer Avrupa ülkelerine olduğu gibi Avusturya’ya olan havayolları ulaşım hattı oldukça yoğun. İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer kentlerimizden Viyana’ya uçak seferleri yapılıyor. Bunun dışında Graz, Salzburg ve Linz şehirlerine İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerimizden de ulaşım mümkün.

Dünyanın en berrak gölü