Okur gözüyle
Son bir yılda çektiğiniz en güzel tatil fotoğrafını 10 cümleyi aşmayacak öyküsüyle gönderin, yayımlayalım.
Doyasıya mavi: Geçen kasımda Tunus’taydım. Bence ülkenin en güzel şehri Sidi bou Said. Kentin meşhur mavi-beyaz evlerini gezdikten sonra bu güzel manzaralı kafede meşhur naneli, fıstıklı çayından içtik. Saadet Kandur
Ay Vadisi’nde: Bolivya’da, 3600 metrelik irtifasıyla dünyanın en yüksek başkenti La Paz’ın en turistik yörelerinden biri, eteklerindeki Ay Vadisi... Doğal yeryüzü şekillerinden oluşmuş bu özel koruma parkında kendinizi dünya dışında hissediyorsunuz. Ay yüzeyini andırdığı için bu isim verilmiş. Attila Atasoy
Soğuk ama çok güzel: Çok soğuk olmasına rağmen beni ve ailemi hayal kırıklığına uğratmayan şehir... Budapeşte’yi kentin halkıyla birlikte gezmenin en güzel yolu tramvaya binmek. Aklınızda olsun, 2 numaralı tramvayla tur atmadan Budapeşte’den dönmeyin. Hazal Kızıltoprak
Günü uğurlamak: Ilık bir ağustos akşamında, Gamla Stan semtinden Stockholm belediye binasına bakış. Ve manzaranın keyfini çıkaran Asyalı kadın turist. Kırmızı ve mor tonlarının hakim olduğu gökyüzü denizin de rengini değiştiriyor. Her yıl Nobel kazananların şerefine bu binada ziyafet veriliyor. Çağdaş Şenbil
Bulut üfleyen şelale: Afrika’da Zambiya ile Zimbabwe sınırı... Helikopterden 1,7 kilometrelik genişliği, muhteşem görüntüsüyle Victoria Şelaleleri. Nihat Algan
Şeytan işbaşında: Geçen ay karnavalı izlemek için Venedik’teydim. 18’inci yüzyılda ortaya çıkan bu karnavalda maskelilerle dolan sokaklar harikaydı. Geçmişte halk arasındaki sosyal sınıf farkını gizlemek için kullanılırmış maskeler. Hatta salgın hastalıkları gizlemek için de kullanılmış. Karnaval fikri buradan çıkmış. Doktorların, hastanın yüzüne fazla yaklaşmamak için karga burunlu maske kullandığı söylenmekte. Necla Sönmez
İhtiyar balıkçı ve kraça istavrit: 2013 Temmuzu’nda Erdek’in Ocaklar Beldesi’nde tatildeydim. Balıkçı Yaşar’a sabahın erken saatinde ağlarını temizlerken rastladım. Kıyıdaki çadırında tek başına yaşıyordu, tek güvencesi kayığı ve ağlarıydı. Balıklar ağlarına takıldıkça mutluluğu da artıyordu. Martılar ise etrafında dört dönüyordu. Arada denize attığı bir balığı paylaşmak üzere hep birden pike yapıyorlardı. Nevzat Varhan