Nostaljik bir hafta sonu geçirmek için en güzel adres: Hababam Sınıfı Müzesi
Yeşilçam’ın unutulmaz yapımlarından olan Hababam Sınıfı’nın çekildiği Adile Sultan Kasrı içerisinde bir müzenin olduğunu biliyor muydunuz? Hababam Sınıfı Müzesi, sizlere güzel bir fırsat sunuyor. Gerek filmden karelerle gerek balmumu heykellerle zamanın nasıl geçtiğine inanamayacağınız bir gezi sizleri bekliyor. İşte size Hababam Sınıfı gezi rehberi…
Rıfat Ilgaz’ın önemli eserlerinden Hababam Sınıfı efsanesi, hiç şüphesiz yarattığı karakterlerle, unutulmaz replikleriyle hepimizin zihinlerine kazınmıştır. 1975 yılında Hababam Sınıfıyla başlayan ve giderek büyük üne kavuşan seriyi 1976 yılında Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, 1977’de Hababam Sınıfı Uyanıyor ve 1978’e gelindiğindeyse Hababam Sınıfı Tatilde izliyor.
Serinin çoğu Anadolu Yakası’nın en büyük yeşil alanı Validebağ korusunda bulunan Adile Sultan Kasrında çekilmiştir. Kasır, 1853 yılında Sultan Abdülaziz tarafından kız kardeşi Adile Sultan için yapılmıştır. Restorasyondan geçen kasır günümüzde ise özel davetler ve düğünler için kullanılıyor. Kasırda sadece filmlerin çekildiği oda müze olarak kullanılıyor. Diğer kısımlar ise maalesef ki ziyarete kapatılmış durumda.
Odaya ilk girdiğinizde sizi ilk karşılayan şey; sağ tarafta soba içinde kopya çekmeye çalışan Güdük Necmi ve onu yakalayan Mahmut Hoca heykelleri oluyor. Bu heykellerin yanısıra müzede 2 heykel daha var.
Bir diğer heykel ise sınıfın sol tarafında yer alan Hafize Ana heykeli. Adile Naşit’in canlandırdığı ve herkesin Hafize Anası olan bu anaç karakter şüphesiz hepimizin gönüllerinde taht kurdu. Yıllar geçmesine rağmen elinde ziliyle merdivenlerden indiği sahne kolay kolay zihinlerden silinmiyor doğrusu. Son heykel ise filmin en bilindik ve komik karakteri olan İnek Şabanın ki oluyor. Kemal Sunal’ın canlandırdığı İnek Şaban karakteri ziyaretçilerini sırasında karşılıyor.
Yine kapının sol tarafında kara tahtayı, öğretmen masasını ve sandalyeyi görüyoruz. Bunların haricinde öğrencilerin ve filmde yer alan diğer karakterlerin isimlerinin yer aldığı posterler sıraların üzerinde yer alıyor. Bazı unutulmaz karakterlerin posterlerinin olmayışıysa beni hayal kırıklığına uğrattı.( Badi Ekrem gibi) Müzede bazı eksiklikler olmasına rağmen boydan boya camlarıyla, bordo perdeleriyle, duvarlara sinmiş replikleriyle Hababam Sınıfının ruhunu iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz.
Filmde kullanılan iskelet maketi ise hemen tahtanın yanında yer alıyor. Görür görmez ziyaretçilerini İnek Şaban ve Külyutmaz’ın o komik sahnesini akıllara getiriyor. Ayrıca sınıfın duvarlarında yer alan afişler ise şüphesiz filmlerle ilgili anılarınızı tazeliyor. Filmin çekimleri için gazeteye verilen ilan ise gerçekten görülmeye değer. Ayrıca bunlara ek olarak çekilen dört filmin afişleri de duvarda asılı duruyor.
Son olarak Hababam Sınıfı Müzesini ziyarete gelmeden önce beklentilerinizi yüksek tutmamanızda fayda var. Çünkü aradan geçen zamana ve tahribatlara karşın takdir edersiniz ki her şeyi birebir bulmanız biraz imkânsız. Fakat şartlar ne olursa olsun müzenin içerisine girdiğinizde duygulanıyor ve kendinizi filmden bir karaktermiş gibi hissediyorsunuz. Bundan ötürü bence müzeye gitmelisiniz ve gelmişken koruda yürüyüş yapıp, bahçesinde soluklanmayı ihmal etmemelisiniz derim.
Müze, pazartesi günleri hariç her gün 09.00- 17.00 saatleri arasında ziyarete açık. Ayrıca giriş için herhangi bir ücret ödemeye gerek yok. Sadece girişte danışmadan 2 TL’ye galoş almayı unutmayın yeter. Müzeye ulaşım ise çok rahat. Üsküdar- Eminönü iskelesinin önünden kalkan mavi minibüslere veya 6 Hat nolu İETT otobüsüne binerek buraya ulaşabilirsiniz.
Fotoğraflar: Şeyma TAHİR