NLP’ce Bahar Değişimi (3)
Tebrikler değerli dostlar. Hepinize kucak dolusu, yürek dolusu tebrikler. İçinizdeki değişimi başlatıp, dışınıza yansıttığınız bütün değişimler için hepinizi tebrik ediyorum. Beni aradığınız, e-mail yolladığınız, değişebilme ve değişebildiğinizi görebilme sevincinizi benimle paylaştığınız için teşekkürler.
İki haftadır NLP’ce Bahar Değişimi yazımı sizlerle paylaşıyorum. Aldığım geri dönüşler çok olumlu (Ama merak etmeyin Küreselleşme makalelerine dönmeyecek, bu hafta NLP’ce Bahar Değişimi yazılarının üçüncüsünü ve sonuncusunu okuyorsunuz). Bahsettiğim konulardaki değişimlerinizden çok, değişebildiğinizi görebilmenize ve değişime inanmanıza sevindim. A konusundaki değişim, B konusundaki değişim... Değişim size kalmış. Bu sizin değişiminiz.
Yiyecekler, yediklerimiz, birlikte yediklerimiz, yeme şeklimiz, yedikten sonra olanlar ve olmayanlarla değişin demiştik. Değişiyorsunuz. Yaz da geliyor. Yedikleriniz ya da yemedikleriniz işe yarasın lütfen.
Uykularınızı değiştirin, içindeki rüyalarla birlikte demiştik. Uyku kalitenizi, sürenizi, uyuduğunuz ya da uyuyamadığınız yerleri. Uykuyu; sabah kalkınca, akşamdan dah
Mekanları değiştirin demiştik. Aklınıza bile gelemeyen yerlerde çalışın. Hiç kimsenin aklına bile getiremeyeceği yerlerde. Tebdil-i mekanda ferahlık var demiş atalarımız. Mekanla birlikte, içinizdeki elemanları da değiştirin. Ve yazı şeklinizi değiştirin demiştik. El yazınızı değiştirin,
Şimdi buray
DUYGULARINIZI DEĞİŞTİRİN
Duyularınız kıpır kıpır biliyorum. Muhteşem şeyler onlar. Hormon yüklü enerji bombaları. Endorfin. Özellikle de seratonin. Mutluluk hormonları. Bırakın duygularınızı. Serbestçe duygusallaşın. Duygu yok etmez, merak etmeyin. Siz onları yok ettiğiniz için oluyor bütün bunlar. Ya da erkeklerdeki duyguları erkekler ağlamaz çığırtkanlıkları ile törpüledikleri için. Erkekler de ağlar. Hem de ağlamak için illa benim gibi Balık burcu olmanız gerekmez. Ağlayın. Sulayın duygularınızı! Yeşertin yeniden. Ekşi bir çağla yeniden yeşersin duygularınız içinizde. Olgunlaşsın. Ya da hep çocuk olarak kalsın, ne zararı var?
Duygularınızın esiri olmadan duygusallaşın. Duygularınız yönetmesin hayatınızı, ama siz duygularınızı yönetin. Eski, yıpratıcı, yok edici, küstürücü, kızdırıcı duygularınızdan kurtulun bir çırpıda. Sonra yepyeni duygular yükleyin bilinçaltı bilgisayarınıza. Çok sevdiğiniz duyguyu örnek alın. Duygu gibi olacağım deyin ve olun. En sevmediğiniz çalışma arkadaşınıza ve en çok sevdiğiniz çalışma arkadaşınıza gidin. Öyle bir davet edin ki, ikisi de şaşırsın. Ticket’larınıza (ya da paranıza) kıyın biraz. Korkmayın bitmez. Ismarlayın. Geri gelir. Size döner ve size dönen duygularla süslenir
Dünyanın en dışındaki o muhteşem atmosferin dünyamızı koruması gibi, duygu atmosferi de bizim korum
DÜŞÜNME ŞEKLİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Ve düşüncelerinizi değiştirin. Aslında en dışınızdaki duygu atmosferi değiştiğinde içinizdeki, beyninizdeki düşünceler de değişir. Ama olsun, siz yine de değişik düşünceler edinin, değişik düşüncelere saplanmadan. Sizi bataktan çıkartacacak, sizi yukarılara, sizi ilerilere götürecek düşünceler peşinde koşun. Ya da öyle bir cazibe merkezi haline gelsin ki beyniniz; düşünceler oaraya girebilmek için, sizi yakalayabilmek ve size yetişebilmek için sizin peşinizden koşsun. Harikulade düşüncelerle besleyin kendinizi.
Yemekler, sadece sebzelerden olmaz. Düşüncelerle de beslenir insan. Aslında, düşüncelerle beslenmezse yok olup gider. Bedenin gıdası elbette olacak, olmalı da. Peki ya beyinlerin gıdası? Duygular yüreklerin gıdasıdır; düşünceler de beyinlerin. Dünyanın en muhteşem düşüncelerini bularak yüreğinizin, beyninizin beslenme şeklini değiştirin. Amud
Ve neyi düşünmeyi, hangi konuda düşünmeyi istiyorsanız, ona uygun bir duygu yüklenin. Denizle ilgili bir düşünceniz olmasını istiyorsanız, denize gidin. Ağaçla ilgili bir düşünce için de ağaca çıkın. Tabi etrafındaki yeşeren tüm ağaçları kesmekten yorulan kollarınızla çıkmaya mecaliniz varsa ve de daha önemlisi çıkacak bir ağaç bıraktıysanız…
DAVRANIŞLARINIZI DEĞİŞTİRİN
Duygu, bedenimizin ve ruhumuzun yaşam atmosferidir. Atmosferdeki yaşam gazları ile
Ne dersiniz, yetmez mi artık? Çevrenizdeki bıkkınlık getiren davranışları değiştirmenin vakti gelmedi mi? Çevremizin değişmesi, duygu ve düşüncelerimizin, daha önemlisi davranışlarımızın değişmesi ile olmayacak mı? “Buraya çöp döken eşektir!” yazıları yazmaktan bıktıysak, y
KANAATLERİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Değişim, duygu ve düşünce ile beslenince, kabullendiğiniz bir inanç haline gelir. En güçlü inançlarınız ise kanaatlerinizdir. Daha başarılı olabileceğinize inanmak, başarıyor olduğunuza inanmak ve başardığınıza inanmak, size müthiş bir güç verir. Bu, kendinize inanma gücüdür. Başarı, bu güçlü inancı sarsılmaz bir kanaat haline getirmektir. Kanaatleriniz, hangi konuda olursa olsun sahip olduğunuz kanaatleriniz kaderinizi oluşturur. Yapabileceğinize dair bir kanaat geliştirmeden, yapabilmeniz mümkün değildir.
Halterci, dünya rekoru kıracağı konusunda bir kanaat geliştirmeden rekoru kıramaz. Halterin başında beklemesinin nedeni de, kendi içindeki bu kanaate sahip olup olmadığını test etmesidir. Bun
Bütün bunları yaptığınızda,