Neşet Ertaş’ın ‘bozkır’ına gitmek için 5 neden

Cacabey Medresesi

II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde, Kırşehir Valisi Nureddin Cibril Bin Cacabey tarafından yaptırılan yapı, zamanında rasathane olarak kullanılmış. İçinde bir rasat kuyusu ve girişinde roket olduğu düşünülen iki sütunun yanı sıra içeride güneşi, ayı ve gezegenleri temsil eden küreler de bulunuyor. İlk yapıldığı dönemde gözlem kulesi olarak kullanıldığı düşünülmekte. Henüz 13. yüzyılda Anadolu’da bir astronomi medresesi bulunması insanı haliyle bugüne dair bir takım düşüncelere sevk ediyor.

Kentpark

Kırşehir Belediyesi park ve peyzaj işlerinde oldukça efektif. Kısa sürede şehrin sembolleri arasına giren Kentpark, çok huzurlu bir ortama ve kullanışlı bir düzenlemeye sahip. Su kenarında uzun bir yürüyüş imkânı ve kafelerle şehrin merkezinde biraz gevşemek için güzel bir alan yaratılmış. Burası zaten park anlamında zengin bir il. Yürüyüş yaparken biraz oturacak bir yer aradığınızda çok zorlanmayacaksınız.

Neşet Ertaş

Kırşehir demek Neşet Ertaş demek. Ünlü ozanın mütevazi mezarı hemen babası Muharrem Ertaş’ın ayağının ucunda. Şehrin her yerinde Ertaş’ın izlerini görmek mümkün. Kent merkezinde adını ondan alan bir de kültür merkezi bulunuyor. Şu sıralar giderseniz, burada Ertaş’ın eski fotoğraflarından oluşan sergiyi de gezebilirsiniz. Neşet Ertaş Gönül Sultanları Müzesi de Ertaş ve müziğiyle daha fazla vakit geçirmek isteyenlerin uğraması gereken duraklardan.

Ahi Evran Camii

10-11. yüzyıllarda Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türk esnaf ve sanatkarlara Anadolu’da iş imkanı yaratmak, onları Bizanslı esnaf ve sanatkarlarla rekabet edebilir hale getirmek, ürün ve mallarının kalitesini korumayı ve esnafı tek çatı altında toplamayı amaçlayan Ahilik Teşkilatı’nın kurucusu olarak bilinen Ahi Evran hayrına yaptırılan cami ve türbe il merkezinde bulunmakta. Türbeye cami içerisinden bir merdivenle çıkılabiliyor. Karşısındaki meydanın diğer ucundaysa Ahi Evran Külliyesi yer alıyor.

Aşık Paşa Türbesi

Ertana veziri Alaattin Alişahruhi tarafından yaptırılar türbe mimarisiyle kentin geneline hakim olan Selçuklu eserlerinden ayrıyor. Eratna Beyliği’nin mimari özelliklerini taşıyan türbenin kubbesi Kırgız çadırlarına benziyor. Eserlerini Türkçe olarak yazan ve Türkçe’nin zenginliğini, önemini savunan Aşık Paşa (1272-1333) bu türbede yatıyor.

Fotoğraflar: twitter.com, panoramio.com, Wikimedia Commons