Ne afetler gördüler
6 Şubat depremlerinin 11 ilimizde yarattığı yıkımın kayıpları arasında yüzlerce yıldan günümüze kalan tarihi eserlerimiz de var. Kimi kısmen zarar gören, kimi tamamen yerle bir olan tarihi eserleri yeniden ayağa kaldırmak için çalışmalar başladı. Ve bunca acının içinde bir nebze içimize su serpen, birçok tarihi eser ve müzenin sapasağlam ayakta kalması…
Depremlerin ardından Hatay başta olmak üzere tarihi değerlerin yoğun olduğu bölgenin müzeleri ve ören yerleri hakkında araştırmalar yapıldı ve kamuoyuna duyuruldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamalarından sonra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun ile görüşüp bilgi aldık. “Hasar gören yapılarla ilgili tespitler yapıldıktan sonra ‘Tescilli kültür varlığıdır, izinsiz müdahale edilemez’ uyarıları asılarak tek bir taşın bile kaybolmadan orijinal taşların muhafazasıyla restore edilecekler” diyor Yahya Bey. Umarım en kısa sürede tarihi değerlerimizi de restore ederek koruma altına almayı başarırız. Yazıyı yazarken gezdiğim, dolaştığım yerlerin artık eskisi gibi olmadığını öğrenmek beni üzerken hasar almayanlar da bir o kadar sevindirdi. En çok memleketimi gezdim ben. Her seferinde beni kendine hayran bıraktı. Her şey normale döndüğünde vakit geçmeden, dünya değişmeden gidip görün.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerdeki 29 müzenin bazılarında fiziki hasar olmakla birlikte tamamen yıkılan bina yok. Hatay Müzesi’nin bir bloku hasarlı; Hatay Şehir Müzesi ile Elbistan Müzesi’nde de orta hasar mevcut. Diğer müzelerdeyse fiziki hasar yok denecek kadar az. Müzelerin koleksiyonlarında telafi edilmeyecek bir kayıp yok.
Elbistan ve Kahramanmaraş müzelerinin eserleri, Gaziantep Zeugma Müzesi’ne; Hatay Şehir Müzesi ile Necmi Asfuroğlu Müzesi’nin eserleri, güvenlik önlemleri kapsamında Hatay Arkeoloji Müzesi’ne nakledildi.
Dünyanın en büyük iki mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde yerde ve duvarda teşhir edilen mozaiklerde herhangi bir hasar yok. Müzelerdeki mozaiklerde tek bir parça bile yerinden oynamadı.
Dünyanın ilk mağara kilisesi olan Saint Pierre’de sonradan yapılmış çevre duvarında dökülmeler oldu, orijinal tarihi dokusunda zarar yok.
Yüzyıllardır ne depremler gören Nemrut Ören Yeri, bu depremden de hasarsız çıktı. Sadece Karakuş Tümülüsü’ndeki Kommagene Krallık Ailesi’nin kadınlarına yapılmış anıt mezar sütunu devrildi. Sütunun üstündeki tokalaşma sahnesi eşsiz olduğu için müzeye taşınarak koruma altına alındı.
Kommagene Krallığı, Roma, Bizans ve Memlüklerden izler taşıyan Kâhta Kalesi hasar gördü.
Adıyaman’daki Arsemia Ören Yeri, küçük hasarlarla ayakta.
İki kaya üzerine oturtularak hiç harç kullanılmadan yapılan 120 metre uzunluğundaki Cendere Köprüsü hasar görmedi.
Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti de sağlam. Girişteki karşılama merkezinin çatısı hasar gördüğü için geçici olarak ziyarete kapalı.
Göbeklitepe hasar görmedi.
Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nün kerpiç duvarları kaymış ve çatı örtüsü çökmüş. Bu narin eser bu büyüklükte bir depremi çok az bir hasarla atlatmış.
Malatya’da 1224’te yapılan Ulu Cami ve beyaz taşlarından dolayı halk arasında Sütlü Minare olarak bilinen Osmanlı döneminden kalma Çermik Camisi depremde hasar aldı.
Anadolu’nun 14 asırlık ilk camisi Habibi Neccar tamamen yıkıldı. Yanındaki hamam çöktü. Habibi Neccar Camisi, ayağa kaldırma çalışmaları başlatılan ilk eserlerden oldu.
Hatay ülkemiz topraklarına katılıncaya kadar meclis olarak kullanılan, 1927 yılında yapılan meclis binası yıkıldı.
Gaziantep Kalesi’nin güneyindeki bazı burçları yıkıldı.
Gaziantep’teki 17’nci yüzyılda inşa edilen Şirvani Camisi’nin kubbesi ve duvarı yıkıldı.
İskenderun’daki İtalyan Latin Katolik Kilisesi’nin ibadet edilen bölümü yıkıldı.
Diyarbakır St. George Kilisesi, girişinde ufak dökülmelerle depremi atlattı.
Kilis’te hasar gören 47 caminin 21’i tarihi yapı.
Hatay Meclis Binası
1927 tarihli bina yıkıldı.
Habibi Neccar Camisi