Müze gibi mahalle
Fatih'in küçük ve en eski mahallelerinden biri Kariye. Tarihi yarımadanın geçmişi Bizans'a kadar uzanan bu mahallesini, her yıl binlerce yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor. Önce kiliseden camiye, sonra da camiden müzeye dönüştürülen tarihi binasıyla Kariye, ziyaretçilerine bir yandan bülbül sesleri arasında çay içmeyi, bir yandan da tarihi solumayı vaadediyor.
Kariye Mahallesi, önce kiliseden camiye, daha sonra da camiden müzeye dönüştürülen tarihi eseri ve çevresindeki tarihi dokuyla İstanbul'a gelen yabancıların uğrak yerlerinden biri. 1980 yılında caminin etrafındaki ahşap evler TURİNG tarafından onarılarak, tarihi doku aslına uygun bir şekilde yeniden canlandırıldı.
Mahallede eski yıllarda ilginç bir uygulama varmış. Caminin tam karşısındaki köşkün yapımına da neden olan komik uygulama şöyle:
Devlet başkanları, başbakanlar, parlamenterler. Hıristiyan dünyasının Ayasofya'dan sonra İstanbul'daki en önemli mabedlerinden biri olan Kariye'yi görmek için mahalleye geliyorlar. Ancak üstdüzey konuklar gelmeden birkaç saat önce bir polis arabası mahalleyi dolaşıyor ve mahalle sakinlerini uyarıyor: ‘‘Dikkat, dikkat! Birazdan mahallemize yabancı ziyaretçiler gelecek. Balkonlardaki çamaşırları hemen toplayın. Balkonunda çamaşır bırakan evsahiplerine ceza kesilecek!’’
Kariye Mahallesi Muhtarı Yusuf Koç, o günleri gülerek anlatıyor: ‘‘Devlet balkonlardaki çamaşırlarla başa çıkamadı. Caminin karşısındaki alana bakan evlerin balkonlarında ve bahçelerindeki çamaşırlar hiç eksik olmadı. Aslında turistler bu görüntüden hiç rahatsız olmadılar. Ama yetkililer üstdüzey bir konuk geleceği zaman bu uyarıyı yapmaktan geri durmadılar.’’
Devlet çamaşırlarla gerçekten başa çıkamamış. Sonunda tarihi caminin tam karşısındaki boş alana, Osmanlı mimarisine uygun bir köşk yapılmasına karar verilmiş. Köşkü de diğer evlerin restorasyonunu üstlenen TURİNG yapmış. Kısa sürede biten Köşk'ü 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren açmış. Tarihi kilisenin tam karşısındaki çamaşır sorunu böylece halledilmiş! Ancak Yusuf Koç, turistlerin çamaşırları ilgiyle izlediklerini söylüyor. ‘‘Kendi ülkelerinde göremedikleri şeyleri burada görmekten keyif alıyorlardı. Çamaşırları bir de yaz aylarında kapı önlerine dökülen kömürler hepsinin ilgisini çekiyordu’’ diyor.
Gecekondular büyük sorun
Aradan geçen yirmi yılda Kariye'de pek bir şey değişmemiş. Tarihi mabed bütün ihtişamıyla kendini hala seyrettiriyor. 20 yıl önce tam karşısına yapılan köşk bir süre önce pembeye boyandı. Arsa Büyükşehir Belediyesi'nin olduğu için Köşk de Büyükşehir'e verildi. Büyükşehir, binayı bir süre önce Kariye'nin amatör takımlarından Hilalspor'a kiraladı. Köşkün geniş bir balkonu bulunan üst katı kafetarya olarak kullanılıyor. Alt katta muhtarlık binası ile Hilalspor'un lokali yeralıyor.
Köşkle müze arasındaki boş alan ise özellikle yaz aylarında mahalle halkı için vazgeçilmez bir keyif mekanı. Müzenin ziyarete açık olduğu saatlerde turistler köşkün önünde çaylarını yudumlarken bir yandan da tarihi soluyorlar. Etraftaki turistik eşya satan dükkanlardan alışveriş yapıyorlar. İsteyenler mabedin hemen yanıbaşındaki otelde yemek yeme şansına da sahip.
Mahalleyi turlarken Muhtar Yusuf Koç, 4 bin 950 nüfuslu mahallenin sorunlarını anlatıyor: ‘‘En büyük sorun Fevzipaşa Caddesi'nden Kariye'ye uzanan Kalfaefendi Sokak üzerindeki gecekondular. Böylesine güzel bir mahalleye yakışmıyor. Bu gecekondularda oturan insanların çoğu dar gelirli. Onların da mağdur olmasını istemiyoruz. Bu evleri onaracak güçlerinin olmadığını da biliyorum. Ancak müzeye gelen yerli yabancı bütün turistler bu sokaktan geçmek zorunda. Yolun iki tarafındaki gecekondular çok kötü bir görüntü oluşturuyor. Bunun halledilmesini istiyoruz.’’ Saadettin Tantan'ın Fatih belediye başkanlığı döneminde gecekonduların durumu gündeme gelmiş. Tantan, ıslah projesine sıcak bakmış ancak daha sonra bir gelişme olmamış. Muhtar, yeni başkanı bu konuda bilgilendireceğini ve çözüm isteyeceğini belirtiyor.
Dingin, huzurlu ve ‘oturmuş’
Kariye'nin en büyük sorunlarından biri de yine aynı güzergahta havada asılı duran elektrik telleri. Tam bir çirkinlik abidesi. Kariye'nin, üçü dışında tüm sokaklarında elektrik telleri yeraltına alınmış. Muhtar, Kalfaefendi Sokak'la birlikte diğer iki sokaktaki tellerin de biran önce yeraltına alınmasını istiyor. Muhtar'ın bir isteği de turistik bölgenin yeniden elden geçirilmesi.
Beş bine yakın nüfusuyla Kariye Fatih'in küçük bir mahallesi. Muhtarın tabiriyle ‘‘oturmuş’’ bir mahalle. Nüfus hareketliliği yok denecek kadar az. Azalıp çoğalmıyor.
Altyapı sorunu yok. Sayıları az da olsa mahallenin gayrımüslim sakinleri de var. Fatih'in en dingin mahallelerinden biri. Eğitim seviyesi yüksek. Gelir seviyesi de yine muhtarın ifadesine göre ortanın üstü. ‘‘Yoksulumuz, garibanımız da var’’ diye ekliyor. Ancak, Fatih'in diğer mahallelerinde olduğu kadar çok değilmiş.
Komşuluk ve mahalle ilişkilerinin hala alabildiğine yaşandığı huzurlu bir mahalle Kariye. Muhtar, ‘‘Burada muhtarlık yapmak gerçekten keyif verici bir olay. Bazı küçük sorunlar dışında mutlu ve huzurlu bir mahalle’’ diyerek, Kariye'nin profilini çiziyor.
Reytingi yüksek muhtar!
Bu arada, size biraz da mahallenin muhtarından bahsedelim. Yusuf Koç, 53 yaşında. Sivas, Hafik doğumlu. Babıali'ye sekiz yıl emek vermiş bir basın mensubu. 25 yıldır Kariye'de oturuyor. 1994 yılından bu yana muhtarlığını yaptığı tarihi mahallenin herşeyini yakından biliyor. Fatih'teki mahalle muhtarları arasında reytingi oldukça yüksek. Mahalleli tarafından seviliyor. Muhtarı, sabahın erken saatlerinden gecenin ilerleyen saatlerine kadar köşkün altındaki mütevazı bürosunda mahalle halkından birileriyle sohbet ederken bulmak mümkün.
Müzenin bulunduğu yeri ve muhtarlığın bulunduğu köşkü çok sevmesine rağmen yeni bir muhtarlık binası yaptırabilmek için çaba gösteriyor. Fatih Belediye Başkanı Eşerf Albayrak'tan söz almış: ‘‘Şimdiki yerimiz çok güzel. İnsanın burada ruhu dinleniyor. Ama ben mahalleme bağımsız, modern bir muhtarlık binası kazandırmak istiyorum. Kalıcı bir bina olsun istiyorum’’ diyor.
Yolunu şaşıran bülbüller
Kariye'de otururken kulağımıza çok hoş bülbül nağmeleri geliyor. Bunu Muhtar Yusuf Koç'a hatırlattığımızda şunları söylüyor: ‘‘Ayvansaray'a doğru inerken sağ tarafta bir Yahudi mezarlığı var. Bülbüller en çok bu mezarlığa gelirler. Akşamları müthiş ötüyorlar. Kariye'ye de tek tük gelenler oluyor. Sizin duyduklarınız yolunu şaşıran bülbüllerin sesidir.’’