Mutluluğun formülü çok açık

Balıkçı köyünden hallice Tromso, Norveç’in gizli gücü. ‘Kuzey Işığı’ gezilerine çıkmak, iyi somonun peşinde denize açılmak, temiz havaya ve taze balığa doymak için ilaç gibi bir şehir. “Dünyadaki en iyi deniz ürünleri bizde” diyorlar, başka bir şey demiyorlar. Haksız da sayılmazlar.

MUTFAĞINI TANIMAYA BURADAN BAŞLAYIN

Norveç mutfağıyla hızlandırılmış bir tanışma faslı için Oslo’ya ayağınızı bastığını gibi gitmeniz gereken yer Mathallen. Avrupa’nın en meşhur gurme işi pazarlarından. Balıkçıların başrolde olmasına aldanmayın, peynircileri es geçmeyin. Gözünüze kestirdiğinizi olay mahallinde taze taze yemeniz için çok şık bir yeme alanı da var. Aynı alan, gün boyu muhtelif yemek kurslarına ev sahipliği yapıyor.

ÜST KATTA BİRİ Mİ VAR?

Mathallen’in üst katı meseleye pek yabancı bir kiracı değil. Kulinarisk Akademi, genç şeflerin ve amatör ruhlu mutfak aşıklarının ikinci evi. Akademinin başındaki şef Jostein Medhus ile önce alt kata inip balık alışverişi yapıyor, sonra mutfağa dönüp bir güzel pişiriyor. Somonun anatomosini çıkararak bir somondan kaç değişik tabak çıkaracağını gösteriyor.

BÜYÜK ŞEFTEN KÜÇÜK ÖNERİLER

Jostein Medhus’dan altın öğütler: “Somonun üst fileto eti pürüzsüz ve aromalı sashimi için en iyi seçim. Üst fileto bölününü uzunlamasına ikiye bölün ve sonra da damarla boyunca dilimleyin” Not düşelim: Kuyruğu da somonu kıyma halinde kullanacağınız yemekler için uygunmuş.

İSTER ALIŞVERİŞE İSTER KARIN DOYURMAYA

Fiskeriet, lokallerin favorisi; şehrin açık ara en havalı restoranı/balıkçısı. Reklamcısından tasarımcısına ‘cool’ Oslo tayfası işten sonra, evden önce illa ki buraya uğruyor. Kimisi bir bar taburesinde ayak üstü balık çorbasını içip balığını yiyor, kimisi en tazesindne balığını, ekmeğini ve yeşilliğini alıp evin yolunu tutuyor.

NORVEÇ’İN JAPONYA’YA CEVABI

Suşi meslesinde Norveçlilerle Japonlar arasında tuhaf bir rekabet var. Taze somonla yapılan tüm o roll’lar, sushiler Tokyo’dakilere kafa tutuyor. Bakınız: Oslo’nun hip sushi barı Alex Sushi’nin tablo niteliğindeki tabakları.

EĞER USLU BİR TURİST OLURSANIZ...

Belki Kuzey Işıklarını da görebilirsiniz. Tromso’lara gidip de bir gece yarısı dağ tepe tırmanmanıza rağmen o meşhur ışıkları görme işiniz tamamen şans. Gökyüzü ne kadar yıldızlı, ne kadar bulutsuz olursa olsun çıkmayınca çıkmıyor. Gözüktüğündeyse ne kadar uzun ya da ne kadar belirgin olacağı asla kestirilemiyor. Biz şanslıydık. Kısmen.

KAHVENİN İYİSİNİ KOKLAYAN ADAM

Tim Wendelboe, kahve dünyasının yeni rockstar’ı.
En ‘fine dining’, en ‘Michelin yıldızlı’ restoranlar dahil, tüm iyi mutfaklarda yemek sonrası aromatik Wendelboe kahveleri servis yapılıyor. Muhtelif şubeleri var ama en görülesi olan ‘hip’ mühit Grünerlokka’daki üssü. Birkaç tabureli, kocaman bir kahve öğütme makineli, bir tür kahve laboratuvarı.

AVRUPA’NIN GİZLİ ENTELEKTÜELİ

İkinci büyük şehir Bergen’in çok küçük, çok şirin bir liman kasabası gibi görünmesine bakmayın. Ara sokakları nefis kafelerle, parlak tasarım dükkanlarla dolu.

DENİZDEN KİM ÇIKSA BURDA

Bergen’de sivri çatılı, renkli renkli kuzey evlerinin tam ortasında gastronomik bir cennet yatıyor: Balık pazarı Fisketorget. Tezgâhlar denizden taze çıkmış karides, mezgit, somon, midye ve benzeri deniz ürünleriyle dolu. Seç, beğen, al, pişirt, ye. Çevrecilerin kopardığı yaygaraya kulak asmıyorsanız bol bol balina eti de deneyebilirsiniz.

SOMONUN EN ŞIK HALİ

Bergen sözlüğünde ‘fine dining’ bir gecenin karşılığı tek kelime: Lysverket. Mönüsü günlük, taze ve sürprizli. Tabaklarından somon ve uskumru eksik olmuyor. 5 tabaklık tadım mönüsü pek özenli, pek şık. Her tabağa, en Fransızından nadir şaraplar eşlik ediyor. Ev yapımı isli tereyağı ve ekşi mayalı ekmeğinden fırsat bulduğunuz sürece tabii.