GeriSeyahat Mutlu eden happy hour’lar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Mutlu eden happy hour’lar

Mutlu eden happy hour’lar

Türkiye’nin en popüler koyunda 24 saatlik bir hafta sonu kaçamağı ve Babylon Aya Yorgi’nin insanı gerçekten mutlu eden happy hour’ları

Çeşme’de en popüler beach club’ların sıralandığı Aya Yorgi koyunda akşamüstü...
Kimbilir kaçıncı gelişim bu koya... Yılları, kişileri eşleştirmeye çalışıyorum. Rüzgar bir hatırayı götürüyor, bir yenisini getiriyor...
Karşıda en uçtaki Shayna’nın yerine bu yıl Kafe Pi açılmış. Bir ara mutlaka yeni halini görmek istiyorum. Belki bir perşembeye denk getiririm, Oben Budak perşembeleri burada DJ’lik yapıyor.
Onun hemen yanı, yılların mutad Paparazzi’si. Kemerli duvarları hariç nedense sevecek hiçbir şeyini bulamam o Paparazzi’nin. Onun solu Marakesh... Bu yaz futbolcu istilası altında.
Marakesh’in yanında Solemare var. Geçen yıllardaki popülerliğinden pek bir şey kaybetmemiş.
Ve en uçta da Babylon Aya Yorgi.
Palmiyeler ve saçaklı teraslarıyla eski hali Granada’dan çok daha sevimli olmuş Babylon.
DJ Stylist’in çaldığı happy hour partisi bitmiş; çoğunluk geceye hazırlanmak için otelin yolunu tutmuş.
Ama etrafta şarj hanelerinde güneşten ve denizden kalan son çizgiyle dans edenler var.
Ortama yeni düşmüş olmanın verdiği metropol bir yabanilikle Prosecco kokteylimi yudumluyorum.
Bana sorarsanız günün en güzel saati akşam üstü.
Rüzgar palmiyeleri sallıyor, etraf batan güneşten kıpkızıl.
Kızıllık...
İnsan tenine bu kadar yakışan başka bir renk var mı acaba?
Baharları bilmem ama ben her kızıllıkta aşık olurum.
Nesnesi önemli değil... Ayşe’nin gülüşü, Fatma’nın saçları... Ali’nin çocuksu heyecanı, Ahmet’in cüretkar özgüveni...
Ruhumuzun en savunmasız olduğu günün bu ışığında ve saatinde.
Konturları gölgeleşip, renkleri yumuşarken...
Sanki daha bir kolay saplanıyor, kalbimize/gönlümüze.
Ne demişti bir şarkısında ünlü Türk mütefferiki Teoman?
Hani o günün batışı bizi Tanrı’ya inandırışı...

EN GÜZEL AKŞAMÜSTÜ KIZILLIKLARI

* ÜSKÜDAR - ÇİÇEKLİ: Bence İstanbul’un en güzel manzarası. Zaten İstanbul’a Anadolu yakasından bakmalısınız ki, Avrupa tarafındaki güzellikleri görebilesiniz. Bir akşamüstü Harem’in üst tarafı Çiçekçi’den İstanbul’u seyredin, tarihi yarımadanın arkasından güneşin batışını izleyin.
* BOZCAADA - POLENTE: Türkiye’nin en batı ucundan yeldeğirmenlerinin arasından Avrupa’ya doğru güneşi uğurlayın.
* GÜVERCİNLİK: Bodrum’dan çıkmış, akşam uçağına yetişmek üzere havaalanına gidiyorsunuz... Arabanın içinde tatilinizin muhasebesini yapıyor, önemli kareleri gözünüzden geçiriyorsunuz. Teniniz hala tuz ve biraz da günah kokuyor... Güvercinlik’te son bir kez denizi göreceksiniz, şaşırmayın. Gurupta koya bakın, gülümseyin... Omzunuzu burnunuza yaklaştırıp iyice uçmadan tuzu ve günahı koklayın, gülümseyeceksiniz.
* FETHİYE - KAYAKÖY: Akşamüstü kesinlikle dünyanın en etkileyici görüntülerinden biri. Mübadeleyle boşaltılmadan önce bu koca Rum kasabasında nasıl insanlar yaşadığını, ne festivaller yapıldığını, ne şaraplar içildiğini, ne aşklar yaşandığın hayal edin. Tepeye doğru yükselen taş binaların arasında güneş bir görünüp bir kaybolurken, gizli gizli buluşan Rum delikanlılarıyla kızlarını gördüğünüzü sanabilirsiniz.
* KAPADOKYA: Ürgüp-Göreme’deki Aşk Vadisi, penisi andıran dikitlerinden dolayı bu ismi almış. Burada bir akşamüstü yürüyüşü yerle yeksan libidoları bile tavan yaptıracak kudrete/keramete sahip. Aşk tazelemek, gönül yenilemek için biraz geride kalın, ona çaktırmadan sevgilinizin yürüyüşünü izleyin. Bir süre sonra yetişip arkadan kocaman sarılacaksınız.

Pembe şarap Blush OUT
Prosecco kokteylleri IN


Delikanlılığın geçen yaz pembe şarapla aldığı yara daha onmamışken, öldürücü darbe bu yaz geldi. Plajda pembe şarap açtırmış karşılıklı tokuşturan erkek fotoğrafları hafızalardan silinmeden, bu yıl şampanya kadehinde içilen renkli kokteyller huzurumuzda: Prosecco kokteyli. Prosecco, tatlı İtalyan şampanyası. Sek içilebildiği gibi çilek, şeftali ve çarkıfelek meyvelisi de yapılıyor. Bence en güzeli çarkıfeleklisi. İçine biraz da şeftali likörü kattırdınız mı muhteşem oluyor.

Mangal Dünyası
İSTANBUL’DA BU YAZ


Anladık ey İstanbul halkı, mangalla arana hiçbir şey giremiyor, çoluk çocuk otoban refüjünde bile piknik yapıyorsun. Bakıyorum; yokluktan da değil, altında şahane cipler, son model minibüsler var. Bari mükellef bir barbekü yeri önereyim de ailece felekten bir gün çalın

Çatalca İzzetin Köyü’nde altı dönümüzerine kurulu bir mangal parkı açıldı. Kapısında lüks otomobiller duruyor ama ağaçlar altında, yeşil, püfür püfür esen sevimli-salaş bir yer. Ortada içinde flamingolar, kuğular yüzen kocaman bir havuz... Havuzun etrafında 100’e yakın masa, çardaklar... Her birinin önünde kendi mangalı var. Aileler, çiftler, komşular, akrabalar kurulmuş masalara, cızır cızır et kızartıyorlar.
Burada mangal yapmak da eziyetsiz, ayrı bir keyif. Bir fındık kabuğu fırını yapmışlar. Bu fırında fındık kabukları közleniyor. Siz masanıza oturur oturmaz mangalınıza kürekle bu közlerden koyuyorlar, ateş yakma derdi olmadan et kızartma keyfine başlayabiliyorsunuz. Mangal Dünyası’nın sahibi İsmet Bey fındık kabuğunun 24 saat için için yandığını ve duman çıkarmadığı için böyle pişen etlerin hem daha lezzetli hem de daha az kanserojen olduğunu söylüyor.
İsmet Bey, namı diğer Antik İsmet, lakabı gibi ilginç bir adam. Yıllarca Maksim, Lunapark ve Gaskonyalı gibi gazinoların şefliğini yapıp, buralarda Dario Moreno gibi isimlerle çalıştıktan sonra kendi yerini açmış. Giderseniz mutlaka kendisiyle tanışın. Ne anısı bitiyor, ne anekdotu... Sadece şöyle bir sıkıntı var: Mekanını, burada yaptıklarını ve yapacaklarını öyle heyecanla sizle paylaşıyor ki, bir süre sonra siz de kaptırıp ufak çaplı bir mimar kesiliyorsunuz. Şurası şöyle mi olsa, buraya şu mu gelse diye ona öneriler yaparken buluyorsunuz kendinizi. Et yemekle kalmıyor, mekan sahibi olup dönüyorsunuz, omuzlarınıza tatlı bir sorumluluk çöküyor. Mekanın mı var, derdin var işte...
Mangal Dünya’sının yan tarafı, kendisine ait bir bostan. Buradan organik domates, biber, patlıcan topluyor; sofranıza getiriyorsunuz. Hatta eski içişleri bakanı İsmet Sezgin, masasına getirdiğiyle yetinmemiş arabasının bagajını da taze sebze meyve doldurmuş.

BİRAZ UZAK AMA NEDENİ VAR

Mangal dünyası İstanbul’dan arabayla yarım saat. Ama buraya kadar gittiğine değer çünkü hemen yandaki Kestane Köyü’nde Trakya’nın en iyi sucuklarından biri yapılıyor. Gitmişken mangalda yemekle kalmayın, köye uğrayıp sucuk da satın alın, kilosu 30 lira. Mangalda kızartacağınız etler üç kuşaktır hayvancılık yapan Trakyalı bir ailenin çiftliğinden geliyor. Tavuğun kilosu 25, antrikot külbastı 70 lira. Onun dışında otopark, giriş, masa parası ödemiyorsunuz.
Eğer niyetiniz varsa Mangal Dünyası’na gitmişken bölgeden arazi de bakabilirsiniz. Üçüncü köprünün ayağı buradan geçecekmiş. Fiyatlar şimdiden üçe katlamış, şu sıra yol üstü bir dönüm arazi 100 bin lira civarında. (530) 240 71 71.

İŞTE BLACK SWAN

Natalie Portman’ın oynadığı Black Swan/Siyah Kuğu filmini izlediniz mi? İşte o black swan’in izini buldum. Mangal Dünyası’ndaki havuzun içinde mutlu-mesut salınıyor kendileri. Siyah kuğu çok nadir bulunan bir hayvanmış. İsmet Bey her birine bir otomobil fiyatı ödeyip bir çift getirtmiş.

Sevgiliye duş röntgeni
BODRUM’DA BU YAZ

Mithatcan’ın babası Sinan Özer’in Bodrum merkezde açtığı Lvzz otel, hem Bodrum’un en yenisi hem en seksisi

Galiba içimde bir, hatta birkaç IMF (eski) Başkanı Dominique Straus-Kahn var. Tamam otel görevlilerine musallat olmuyorum, kimseyi zorla sıkıştırdığım falan da yok ama ne zaman bir otel odasından içeri adım atsam bana bir şeyler oluyor, gözlerim dönüyor, libidom beynime sıçrıyor. Ama anonim bir yatakta uyumanın etkisi, ama gelip geçiciliğin cazibesi... Böyle bir afrodizyak etkisi var otellerin üzerimde.
Hele bazı oteller var ki, bu afrodizyak etkiyi ikiye üçe katlıyor. Mesela Bodrum’un en yenilerinden Lvzz otel. Merkezde, hemen Mudo Concept mağazasının yanında açıldı. Burası Sezen Aksu’nun eski eşi, Mithatcan’ın babası Sinan Özer’in oteli. Otelde arkadaş arkadaş kalmanın imkanı yok çünkü ikiz yatak koymamışlar, bütün yataklar çift kişilik ve king size. Ya birlikte uyuyacaksınız, ya da birlikte... Odalar küçük birer Bodrum evi şeklinde yapılmış. Tuvalet kısmı tamamen buzlu camdan. Yattığınız yerde uzanırken, sevgilinizin duştaki siluetini izliyorsunuz.
Sonra ister Bodrum manzarasına karşı havuzunuza girin, ister SPA’da enerjinizi tazeleyin... Ama unutmayın dönüp dolaşıp en sonunda yine o odaya gireceksiniz... Fiyatı oda başına 130 Euro. (252) 313 30 00.

DSK BU OTELLERİ GÖRMESİN

* ADAM&EVE - ANTALYA: O kadar seksi bir otel ki, adları ‘seksi otel’den çıkıp ‘seks oteli’ne döndü diye pek mustaripler. E anlaşılır tabii... Odalarda kamasutra yatakları, yatağın yanında jakuzi, müziğe ve çıkardığınız seslere göre renk değiştiren ışıklar... Keşke şundan bir tane de İstanbul’da olsa... (242) 710 14 00.
* SİSUS OTEL - ÇEŞME: Dalyan’daki otel, dünya romantik oteller kataloğuna giren ilk Türk oteli. “Balayı, evlilik yıldönümü, yalnız kalıp birbirlerini tanımak, aşk tazelemek isteyen çiftleri konuk ediyoruz. Çocuksuz, sakin bir tatil ve dinlence özleyenlere unutulmaz bir keyif sunuyoruz” diyorlar. (232) 724 03 30.
* AMANRUYA - TORBA: Ünlü lüks butik otel zinciri Aman Resorts’un Türkiye’deki ilk şubesi. Bu yıl açıldı. Alameti farikası her odanın kendisine ait havuzunun olması. Yani gece çıplak mı yüzmek istediniz? Buyrun havuzunuz, buyrun mahreminiz. Sizden başka kimse giremez, sizden başka kimse göremez. İyi fikir yani... (212) 236 30 61.

MANGO AÇIKLAMA YAPACAK MI

Geçen pazarın harala gürelesi içinde gözden kaçan bir ayrıntı var. Şişli’de havai fişek gibi göz yaşartıcı bomba atılırken, yarım kilometre ötedeki gay onur yürüyüşünde bir grup İstiklal Caddesi’ndeki Mango mağazasını basıyordu. Ellerinde ziller, tamtamlar, darbuka ve düdüklerle dükkana hücum eden yüzlerce gay karşısında koruma görevlilerinin yaşadığı şaşkınlığı Youtube’dan izlemelisiniz. Kalabalık “ho-mo-fobik mango, ho-mofobik mango” temposu tuttuktan sonra olaysız şekilde dağılıyor.
Protestonun nedenine gelince... Mango’nun travesti müşterilerine kadın soyunma kabinlerini yasaklayıp, onları erkek soyunma kabinlerine göndermesi olduğu söyleniyor. Bir başka protesto da English Time için tasarlanmış ama akıbeti ne oldu öğrenemedim. Bu satırları yazarken Mango’dan bir açıklama gelmemişti. İstiklal şubesindeki protestoyla ilgili bir açıklama yapacaklar mı acaba?
False