GeriSeyahat Mr. Gurme
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Mr. Gurme

Mr. Gurme



Restoranlar Bulvarı

Benim New York'ta en sevdiğim sokaklardan bir tanesi Restaurant Row diye adlandırılmış olan 7 ve 8'inci bulvarlar arasındaki tek blokluk sokaktır.

Gerçi burada bulunan restoranların büyük bölümü öyle çok da harika değillerdir, ancak yan yana sıralanmış olmaları mahalleye bir başka hava verir.

Aynı şekilde Downtown'da Indian Street adı verilen mahallede de bütün Hint restoranları renk cümbüşü içindeki vitrinleriyle sıralanırlar yan yana ve mahalle de o nedenle en berbat havada bile rengarenktir her zaman.

Bu havayı ben son zamanlarda Bostancı ile Kartal arasındaki sahil yolunda hissetmeye başladım.

Biliyorum size biraz tuhaf gelecek bu karşılaştırma ama ne yapayım elimde değil o geniş sahil yolundan her geçişimde büyük keyif alıyorum.

Pendik'e doğru yolun sol tarafı birbiri ardına güzel restoranlarla dolmuş durumda.

Bir büyük Amerikan kasabası görünümü var bu sıra sıra restorant ve alışveriş merkezlerinde, öyleki bir Amerikan filmini burada çekseler kimse mekanı yadırgamaz.

İstanbul'da gece yaşamı ve yeme içme kültürü daha çok Etiler, Nişantaşı ekseninde anlatılıyor. Sahil yolu gibi bölgeler genelde ihmal ediliyor.

Bu da ihmal edenler için büyük bir şanssızlık çünkü neler kaçırmakta olduklarını bilmiyorlar gerçekten de.

Ben bu bölgede geçenlerde bir kaç gün süren bir tur yaptım.

Tura herzaman olduğu gibi çok sevdiğim GÜNAYDIN et lokantasından başladım. Bostancı'daki klasik yerinde gittim bu lokantaya . Sahil yolunda bir 10 dakika kadar gidince ikinci bir yer daha açmış GÜNAYDIN, o da son derece şık.

GÜNAYDIN'ın meşhur kasabına hiç gittiniz mi bilmiyorum, gitmediyseniz bir İstanbul klasiğini kaçırmış durumdasınız demektir. O da lokantanın hemen arkasındaki sokakta ve verdikleri etler de nefis.

Kasabı böyle et verebilen bir yerde ocakbaşında pişen etlerin nasıl da nefis olduğunu anlatmam herhalde gerekmiyor, değil mi?

Müthiş bir servisi var buranın. İçerde yüzlerce kişi aynı anda sipariş verse bile son derece hızla getiriyorlar masaya ve hemen hepsi de aynı mükemmellikte oluyor yemeklerin.

GÜNAYDIN'a giderseniz bugüne kadar gitmiş olduğunuz et lokantalarında vakit harcamış olduğunuzu anlayacaksınız.

Sahil yolunda gidince daha ilerdeki yeni Günaydın'ın hemen yanında Le CRİE var.

Günaydın'dan iyi ilişkilerle ayrılmış olan insanların açmış olduğu bir mekan burası.

Bu, bir yabancı zincirin Türkiye şubesi. Lakerda olarak da biliniyor adı.

Et lokantası değil bir balık lokantası burası.

Son derece şık döşenmiş bir iç mekanı var.

Adalara bakan bahçesi sıcak yaz günleri için ideal.

Taze balık ve deniz ürünlerinden yapılmış son derece değişik mezeler tatmak istiyorsanız muhakkak bir gün gidin Le CRİE'ye.

Maltepe'deki NİYAZİBEY ise alkol servisi vermiyor. Sadece büyük gruplar üçüncü katı komple kapatırsa orada içki servisi yapıyorlar.

Benim için akşam sorun çıkarır bu ama tercihi bu yönde olanlar için NİYAZİBEY de müthiş tadlar sunuyor.

Doğal olarak ben öğle yemeğinde gittim bu mekana. Bahçesi de çok güzel, İskender fevkalade lezzetli, içerisi tertemiz, servis son derece muntazam ve fiyatlar da çok uygun.

Bu sahilyolu üzerinde daha gitmeyi düşündüğüm bir çok yer var, bugünlük sadece üçüyle açılış yapayım dedim.

Villa Doluca'ya madalya

Challange International du vin 2001 yarışmasında Villa Doluca Kırmızı gümüş madalya aldı. Özellikle gençler tarafından tercih edilen Villa Doluca Beyaz, Trakya ve Ege'de yetişen etkileyici aromalı Semillon ile hafif ve meyvemsi lezzetler içeren sultaniye üzümlerinin birlikteliğinden oluşturuluyor. Villa Doluca Kırmızı ise Elazığ, Trakya ve Ege'nin zengin lezzetler içeren Öküzgözü üzümü, meyvemsi karakterli Cinsault ve Carignan ile koyu renkli Alicante'nin birlikteliğinden oluşturuluyor.

False