Mr.Gurme
Changa
İstanbul sosyetesini Taksim’e taşıyan yeni restoran
10 dakikalık yürüyüş mesafesinde oturmama rağmen Sıraselviler'deki değişim hızını takip etmekte zorlanıyorum.
Özellikle caddenin Taksim meydanından girince solda kalan tarafı yepyeni bir çehre almaya başladı.
Yeni pub'lar lokantalar açılıyor durmadan. Ve tabii her zaman olduğu gibi gece buraları şıkır şıkır canlı oluyor.
‘Changa’ semte yeni eklenen ve bence bölgenin gece yaşamı kalitesini bir kaç puan birden hemen yükselten bir mekan.
Dışardan bulmakta biraz zorlanıyorsunuz ama içeri girer girmez de bambaşka bir dünyaya adım atıveriyorsunuz.
Changa'yı bu iç düzenlemesiyle aynen alıp New York'un SOHO'suna götürseler anında çok popüler olur, buna eminim.
Hemen girişte sağ tarafta hoş bir bar var. Gece boyunca son derece canlı bar tarafı.
Üç katlı Changa ve aslında son derece de dar bir mekan. Ancak bu darlık içinde son derece hoş ve akıllı bir tasarım yaparak bütün müşterilere rahat hareket etmek imkanını tanımışlar.
Sadece merdivenlerden inip çıkmayı göze alacaksınız o kadar.
Barı geçince merdivene gelirken yere koskoca bir cam bölüm yapmışlar.
Zemin katta mutfak var ve buradaki çalışmaları içkinizi yudumlarken görebiliyorsunuz.
Gece espri de yapıldı etekli bayanlar merak etmesin, bu tek taraflı cam denildi. Gerçekten de tek taraflı olduğu iyi olmuş çünkü mutfakta çalışmak zaten zor iş bir de alttan şeffalık olsaydı mutfak tam bir işkencehaneye dönerdi
Biz o gece en üstte, üçüncü katta oturduk. Doluydu her yer ama dediğim gibi rahatsız olmadık katiyen.
Ses düzeni de iyi, fazla gürültü olmuyor.
Changa'nın mönüsünü Peter Gordon hazırlamış.
Başlangıçlar arasında aioli'li közlenmiş domates çorbası, Ördek salatası, taze peynir, pırasa, közlenmiş kırmızı biber ve taze yabani kekikli sote zeytin salatası, közlenmiş domates ızgara kabak ve eski kaşar peynirli prosciutto'lu ıspanak salatası var. Fiyatlar 3 milyon lira ile 7 milyon 300 bin lira arasında oynuyor başlangıçlarda.
En pahalı başlangıç yemeği taze kişnişli domates ve pesto sos ile servis edilen avakadolu ızgara karidesdi.
Ana yemeklerde ben o gece noodle ile servis edilen (Thai usulü) bonfile dilimleri yedim.
Nefisti, sosu son derece ferahlatıcı, mükemmel dengeliydi.
Eşim taze kişnişli patlıcan salatası, sote patates ve kırmızı biber turşusu ile servis edilen fırında orfoz'u tercih etti. O da çok güzeldi.
Ana yemeklerde ayrıca biberiyeli polenta yeşil domates salsa ve Cabernet Sauvignon sosu ile servis edilen ızgara kuzu sırtı, yeşil çaylı soba noodle ve ekşilik salatalık ile servis edilen anason ve zencefilli somon, firik pilavıyla servis edilen harissa soslu kuzu pirzolası da var.
Şarap mönüsünde başlıca Türk şarapları tabii ki yer alıyor.
Biz o gece Oak-Cast Cabernet Sauvignon 1994 Trapiche Arjantin içtik gerçekten olağanüstüydü.
Aklım NE-Shiraz 1995 Neethlingshof Güney Afrika'da kaldı, bir daha sefere onu deneyeceğim
Tatlıda ise çikolatalı ve star anise mousse kek, gül çiçeği soslu fıstıklı ve ayvalı tart, balkabaklı creme brule, greyfurt compote ve çörek otlu pralineli beyaz çikolatalı mousse arasında seçim yapabilirsiniz.
Yabancı şarap içerseniz kişi başına 30 milyon civarında fiyat ödemeye hazır olun.
İstanbul'un göbeğinde aniden SOHO'ya transfer olmak için ödenebilecek bir fatura bu. Tavsiye ediyorum.
CHANGA
Sıraselviler Caddesi 87/1 Taksim
Tel: (212) 249 1348- 249 1205