GeriSeyahat Mr.Gurme
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Mr.Gurme

Mr.Gurme

Little China

Özellikle Amerika'da Çin lokantaları tipik küçük işletmelerdir.

Çoğunlukla aile fertleri çalışır bu mekanlarda.

İşgücü sıfır maliyetli olduğundan da 24 saat açık olan Çin lokantası sayısı hayli fazladır.

Ben en güzel Çin yemeklerini pahalı restoranlarda değil, ‘evlere servis’ yapan ‘take-out’ Çin lokantalarında yedim.

Bunlar hem porsiyon itibariyle, hem de lezzet açısından son derece tatmin edicidirler.

Karton kutular içinde kapınıza getirilen Çin yemeği mükemmel bir ziyafettir ve hatta bunların iki porsiyonu ile dört kişilik mükemmel bir akşam yemeği de çıkar.

Kalan Çin yemeğini buzdolabında saklamanızı tavsiye etmem.

Çünkü kullanılan yağlar donunca sadece bu ülke yemeğine özgü bir koku oluşmaya başlar. Bu hoş bir koku değildir, dolayısıyla Çin yemeği fazla saklanmaya da gelmez.

*

Bunları şunun için yazdım:

Türkiye'de de evlere servis yapan küçük Çin lokantası sayısı hızla artmaya başladı. İlk başlarda Çin restoranları büyük otel işletmeleri içinde boy gösterdi.

Bu da normaldi çünkü gerek malzeme, gerek yabancı şef gerekmesi nedeniyle maliyetler hayli fazlaydı ve bunu ancak büyük otellerin gücü kaldırabilirdi.

Zamanla insanımız Çin yemeklerine alıştı.

Bundan sonra ikinci kuşak Çinli işletmeciler özel girişimle restoranlar açmaya başladılar.

Bu ırk son derece çalışkan, işten kaçmayan ve girişimci insanlardan oluşur. Çinli girişimciler de piyasadaki türlü zorlukları yenerek ayakta kaldılar.

Ve birden Çin lokantası sayısı katlanarak artmaya başladı.

Bu sayı artışıyla birlikte çeşitli Çin yemeği sosu ve malzemelerinin pazarlanması da başladı.

Hatta bazı Çin lokantalarının yanında bu malzemelerin satıldığı marketler de kuruldu.

*

Malzemenin gelmesiyle birlikte Çin lokantalarının maliyeti de çok düştü aslında.

Bu da üçüncü kuşak Çin lokantalarının yani ‘evlere servis yapan’ ucuz dükkanların açılması demekti. Gerçekten bu adım da çabuk atıldı.

Uzun zamandır bunları denemek istiyordum çünkü yukarda belirttiğim gibi ‘evlere servis’ yapan Çin lokantaları benim için son derece önemlidirler.

Bu konuda ilk denememi maalesef ‘Little China’ adında bir yerde yaptım.

Bebek otelinin karşısında sola doğru cadde üstünde küçücük bir dükkan.

Pazar günü eşimle gittik oraya.

Kapıda uzun boylu bir adam duruyordu ve bizi içeriye almak istemezmiş gibiydi.

Önüne kadar geldik, nedense şaşkın ifadelerle baktıktan sonra bizi lütfetti içeriye kabul etti.

Bu tavrı bütün servis boyunca sürdü. Bu işi yapmak istemediği, kendisini bu işe layık görmediği ve müşteriden de fazla hoşlanmadığı her halinden belliydi.

*

Onun tavrını görünce yanlış yaptığımızı anladım ama artık çok geçti, yemekleri denemek zorundaydık.

Acılı ekşili çorba söyledik, bunu herhangi bir ortalama Çin lokantasında garsonlara içirseniz size yumruk atarlar, o kadar kötüydü.

Buharda mantı söyledik, mantının hamuru o kadar kalındı ki bir ara dişimin kırılıp kırılmayacağından bile korkmaya başladım.

Bu mantı Çin lokantası ideolojisine tam bir hakaretti.

Buharda pirinç ise maalesef kötü lapa halindeydi, bunu bile başaramamışlardı.

Çin yemeğini hafif andıran tek şey yeşil biberli biftekti. O da son derece kötü hazırlanmıştı ama işte idare ederdi, en azından diğerleri kadar yenilmez değildi.

Bu arkadaşlara bir tavsiyem olacak.

İstanbul'un en güzel mekanlarından bir tanesinde, içi küçük ama hoş gözüken bir mekanda iş yapmak gibi şansa sahipsiniz.

Bunu tepmeyin, aklınızı başınıza alın.

Biraz gayret, biraz şevk gösterirseniz, mutfağa sahip çıkar iyi de bir dağıtım şebekesi kurarsanız insanlar size sahip çıkar.

Müşteriye hakaret etmek istercesine yemek çıkarırsanız da sonunda dükkanı kapatmak zorunda kalırsınız.

Lütfen bugünden başlayıp kendinize gelin. İşleri yola sokunca da bir haber verin gelip yine bakayım ve düzelme varsa tekrar yazayım, tamam mı?

LITTLE CHINA

Bebek Otel karşısı

Tel: (212) 287 32 78

False