Mr.Gurme

New Yorker

New Yorker, Mia Mensa'nın Bebek'te, MacDonalds'ın tam karşısında ikinci kattaki eski yerinde açılmış.

Gördüğüm kadarıyla daha şimdiden sadık bir müşteri kitlesine sahip olmuş.

Bu ikinci kattaki mekana dar bir merdivenden çıkıyorsunuz.

İç dekorasyonu bence çok başarılı.

Dar bir mekan olmasına rağmen insanlar huzur içinde, tıkış tıkış hissetmeden yemeklerini yiyebiliyorlar.

Restoranda kullanılan dekorasyon renkleri, seçilen müziğin türü ve ses düzeyi de insanı rahatlatıyor.

Çok kapsamlı bir mönüsü var New Yorker'ın.

Bunu görünce şaşırdım çünkü açıkçası küçük bir restoranın mutfağından bu kadar çeşit yemeğin çıkarılmasının güç olacağını düşünüyordum.

Soğuk başlangıçlar, sıcak başlangıçlar, 8 ayrı türde pizzanın sunulduğu pizzalar, 10 ayrı salata çeşidi, 10 ayrı türde makarna, ana yemeklerde de 12 ayrı seçenek sunmuşlar.

O gece pizzalardan sadece ‘dört peynirli ve domates soslu’ olanını denedik, güzeldi.

Ben sıcak başlangıçlardan ‘Maryland usulü yengeç mücveri’ne, yani Maryland Crab Cake'e bayıldım.

Özellikle tartar sosu harikaydı. Tada doyamadım mücverden bir adet daha ısmarladım.

Sarımsaklı ekmeği, üzerine pesto sosu sürerek getiriyorlar. Kötü bir tad değil, ama bence ‘garlic bread’i üstüne bir şey sürmeden de getirseler iyi olacak.

Ekmek servisiyle sunulan içinde siyah zeytinli zeytinyağı da aç karınlara iyi bir ziyafet oluşturuyor aman fazla kaçırıp da daha yemekler gelmeden doymayın sakın ha!

*

Makarnalardan ben ‘Deniz mahsullü ve İtalyan domates soslu siyah makarna’ yedim.

Ayrıca da yine ‘Deniz mahsullü risotto’dan tattım.

İkisinin de tadına bayıldım.

Ana yemeklerden tatma imkanımız olmadı çünkü çok doymuştuk.

Sadece şunu söyleyebilirim ki, tattığımız yemeklerdeki lezzet bizim için ana yemeklerin de son derece lezzetli olacağının bir işaretiydi.

New York usulü ‘sirloin’ biftek, T-Bone yağsız yufkaya sarılı fırında ıspanaklı somon, İtalyan usulü dana incik yani Osso Buco, yaprağa sarılı ızgara bıldırcın şişte aklım kaldı.

Bundan sonraki ziyaretlerimde bunları da deneyeceğim mutlaka.

Bu mekanı, servisi, içerdeki havayı ve yemeklerini sevdim.

Fiyatlar da son derece makul. Yani İstanbul şartlarına göre makul.

Güzel bir şarap mönüleri var. Yabancı şarap listesi de iyi.

En ucuz sunulan şarap Yakut kırmızı, onun da fiyatı 6.5 milyon lira.

Tatlı yiyemedik ama masaya otururken bence o gece var olan tatlıları sorup, siparişinizi önden vermeniz iyi olur.

Bu sevimli, lezzetli yemekli mekanı mutlaka deneyin ve müdavimi olun.

Bu arada New Yorker ismi de ilginç tabii ki. Aynı adlı dergiden, aynı harf karakterlerini kullanarak almışlar ismi. Üstelik derginin kapağını da aynen mönünün kapağına koymuşlar.

İyi ki New York'ta değil bu restoran, orada olsaydı başı hafiften derde girebilirdi dergi yönetimiyle.

NEW YORKER

Cevdetpaşa Caddesi Manolya Sok. (sahilyolu) No.244 Bebek-İstanbul

Tel: (212) 287 5295