Mr.Gurme

Balığın fiyatı ne?

Eylül ayının başında Amerika'ya gitmiştim.

15 gün boyunca her gece New York'ta dışarda yedim.

Tek bir kez bile balık yemedim.

Pardon bi kez yedim , o da Tayland lokantasındaydı.

Türkiye'de bulunmayan türde bir balığın, Türkiye'de katiyen bilinmeyen bir pişirme usulüyle yapıldığı bir yemek olduğu için bunu yemekte mazhur görmedim.

Deniz ürünlerini protesto ettiğim filan yoktu.

Sadece İstanbul'da balık mevsiminin yavaştan başladığını biliyordum ve basit usulle kızartılmış nefis balıklarımıza kavuşacağım o anın heyecanını bozmamak için New York'ta balığa ağzımı sürmedim.

* * *

Bir ayı aştı döneli, büyük hayal kırıklığı yaşıyorum.

Bir kere, fiyatlar inanılmaz, korkunç düzeyde.

Dönüşte koşa koşa balık pazarına gittim.

Lüfer mevsimi ya akşam sadece lüfer biraz da salata yiyelim diyorduk.

Üç lüfer istedim. 10 buçuk milyon lira para istedi.

‘Kafayı mı yedin sen’ diye sordum, ‘bu mevsim fiyatlar böyle’ dedi.

‘Neden, bu mevsimim neyi var ki’ diye sordum.

Verilen cevaplar tabii ki net değildi.

Balığın az olduğu söyleniyordu doğal olarak ama bu kez de‘Balık neden az’ sorusuna verilecek cevapları yoktu.

Tabii ki üç lüferi onca paraya almadım.

Bunun yerine üç çiftlik çuprası sardırdım 3 milyon küsur buna verdim.

Fiyatlar balık pazarında böyle olunca deniz ürünleri lokantalarında durum felaket olmalıydı.

Nitekim öyleydi de. Lüfer pazarda bu fiyata satılınca lokantalarda sadece balık adam başına altı- yedi milyona geliyor.

Önden meze, rakı filan adam başı 15 milyon liraya çıkarsanız ucuz diyeceksiniz.

20 milyon standart olmaya başladı neredeyse.

Ama geçen sezon adam başı 7-8 milyona makul bir akşam yemeği yeniliyordu.

Ne oldu ne bitti beş altı ay içinde rasyonel açıdan yorumlamak mümkün değil.

* * *

Haydi parayı verelim arada bir deseniz de verilen paraya değecek balık yok ortada.

Lüferin en lezzetli olması gerek günlerdeyiz hala daha şöyle yağlı, lezzetli bir balık dışarda mümkün değil yiyemedim.

Bir kuruluk, bir ruhsuzluk var balıklarda.

Evde fırına atmadan önce tepsiye bolca zeytinyağı döküyorum, balık piştikten sonra da zeytinyağını üstüne sürüyorum ancak o zaman biraz ruh kazanıyor.

* * *

Neden böyle oldu anlamıyorum.

Tek güzel balığı Yalıkavak'da yedim şimdiye kadar hem de İstanbul fiyatının üçte birine.

Allah'ın denizi Bodrum'da farklı değil ki fiyat bu kadar oynasın.

New York' düşünüyorum da karidesler, istiridyeler, istakozlar lokanta menüsünde hem de hiç de yüksek olmayan fiyatlardan bulunur.

Balığa çok sos katarlar ama özellikle Akdeniz mutfağında uzmanlaşmış bulunan restorantlarda harika, bizim usulde pişirilmiş, inanılmaz tazelikte balıklar yiyebilirsiniz.

Bizde nedense bu mevsim balık ruhunu kaybetmiş. İstiridye, istakozu ancak bir meraklı arkadaş getirirse yemek imkanı var.

Keşke o 15 gün boyunca İstanbul'u beklemeyip de keyfime baksaymışım.