Moğolistan’da görmeniz gereken büyüleyici yerler
Dünyanın en bakir ülkelerinden biri olan Moğolistan, metrekare başına düşen insan sayısının dünyada en az olduğu yer. İnsan az, coğrafya büyük, ulaşım zor olunca da pek az insanın seyahat planları arasında yer alıyor. İşte size Moğolistan gezi rehberi…
Benim için gitmek istediğim ülkeler listemin ilk sıralarında yer alıyordu.
Bu nedenle bulduğum ilk fırsatta Moğolistan’da 2 haftalık bir seyahat yaptım. Moğolistan’ın kuzeyi, orta bölgesi ve güneyini görme fırsatı bulduğum bu yolculuk hayatımın en güzel seyahatlerinden biri oldu. Moğolistan ise gittiğim 60’a yakın ülke arasında en sevdiğim ilk 3 ülke arasında. Moğolistan’a gitmeyi planlayanlar için mutlaka görülmesi gerekenler:
Khövsgöl
Ülkenin en kuzeyindeki böl Khövsgöl. Tunka Ulusal Parkı’nın içinde yeralan Khövsgöl aynı zamanda Şamanizm’in de merkezi. Bu göl Rusya sınırları içinde yer alan Baykal Gölü’nün ikiz kardeşi olarak biliniyor. Dünyanın en temiz göllerinden biri olan Khövsgöl’un suyunu gönül rahatlığı ile içebilirsiniz, yerel halk içiyor.
Bu gölün bizim için önemi ise, hala Türkçe konuşan ve göçer olarak yaşayan Dukha Türklerinin yaşadığı bölge olması. Dukha Türkleri dağlarda göçer olarak yaşadıkları için birkaç gün at sırtında yol alıp yerlerini bulmak için de bölgeyi bilen bir rehbere ihtiyacınız var. Khövsgöl’de ayrıca Yak denilen yabani bir cins inek ve geyikleri yakından görmek, ata binmek için son derece uygun.
Terkhiin Tsagaan Gölü
Khövsgöl’den güneye doğru indiğinizde Khövsgöl kadar güzel ancak daha küçük ve yaz aylarında yüzülebilen bir göle ulaşırsınız. Harita üzerindeki mesafeleri çok yakın olsa da doğru düzgün yol olmaması nedeniyle 10-12 saat jeeple yol yaparak gece yarısını geçerek ancak ulaşabilmiştim bu göle.
Sabah uyandığımda ise manzaranın güzelliği karşısında nutkum tutulmuştu. Bir önceki gün yollarda yaşadığım endişeleri unutuverdim. Zaten ilerleyen günlerde sadece Ulanbaatar ile ana şehirler dışında hiçbir yerde doğru düzgün yol olmadığını net olarak anlamış oldum.
Taikhar Chulu Anıtı
Ovanın ortasında tek başına bir kaya kütlesi Taikhar Chulu Anıtı. Kaya üzerinde milattan önce 6000 ila 3000 arasında yapıldığı düşünülen çeşitli semboller ve hayvan figürleri yer alıyor. Bu figürlerin Tibet, Moğol, Uygur, Çin gibi farklı kültürler tarafından ve farklı dillerde oluşturulduğu düşünüyor. Efsaneye göre ise, dev bir yılan bu bölgeye musallat olmuş.
Bukhbilegt adında bölgedeki cesur ve güçlü birinden yöre halkı bu yılandan kurtulabilmek için yardım istemiş. Bu cesur kişi yılanı deliğine tıkmış ve deliğin girişini yılanın tekrar çıkamaması için bu devasa kayayla kapatmış...
Tsenker Kaplıcaları
Moğolistan’ın neredeyse tam ortasında, Orhun Vadisi’nin çok yakınında bir kaplıca bölgesi var. Pek çok Moğol’un dahi bilmediği bu vaha eskiden volkanik bir bölge imiş. Şu an hareketli volkan olmasa da her yerden şırıl şırıl sıcak sular akıyor.
Normalde sıcakla ve sıcak suyla aram çok iyi değildir. Ancak buradaki tesislerde Moğolların meşhur yurt denen çadırlarında kalıyor ve açık hava havuzlarında sıcak suyun tadını çıkarabiliyorsunuz. Bölgede irili ufaklı, ucuzlu pahalı pek çok tesis var, bu tesislerden birinde hem konaklayıp hem de sıcak sularda keyif yapabilirsiniz.
Karakurum ve Orhun Vadisi
Karakurum tarih kitaplarından adını bildiğimiz şehirlerden biri çünkü burası Orhun Vadisi’nin merkezi ve Moğol İmparatorluğunun tarihi merkezi. Sadece Moğol İmparatorluğu’nun merkezi değil aynı zamanda İpek Yolu’nun da çok önemli duraklarından biri.
Hal böyle olunca şehirde görülecek pek çok yer var. Ayrıca Orhun Vadisi’nin turistik duraklarından biri Orhun Şelalesi Moğolistan’ın en büyük şelalesi olma özelliği taşıyor.
Orhun Yazıtları
Moğolistan’a gidip Orhun Yazıtlarını görmeden dönmek düşünülemez. Orhun Yazıtları ile Karakurum arasında Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılmış olan Bilge Kağan Otoyolu bulunuyor.
Yazıtların bulunduğu yerde yine Türkiye tarafından yapılmış bir müze bulunuyor. Yazıtların orijinalleri müze içinde tutulurken gerçek yerlerinde replikaları yer alıyor.
Gobi Çölü & Khongor Kum Tepecikleri
Moğolistan’ın güneyi dünyanın en büyük çöllerinden birine ev sahipliği yapıyor. Ancak çöl deyince aklınıza sahra gibi tamamı kumul bir görüntü gelmesin. Kısa bir bitki örtüsünün kapladığı bir çöl karşılıyor sizi, buna oldukça şaşırmıştım.
En kumul bölgelerden biri Khongor Kum Tepecikleri. Buraya aynı zamanda şarkı söyleyen kumullar da deniyormuş. Ancak ben gittiğimde çölde yağmura yakalanınca bizim kumulların şarkılarını duyamadık. Çünkü kumullar rüzgar estikçe şarkı söylüyorlarmış.
Bazanzag Alevli Kayalar
Moğolistan’da beni en çok etkileyen yerlerden biri idi Alevli Kayalar (Flaming Cliffs). Kırmızı ve turuncu toprak renginden oluşmuş kayalar içlerinde dinazorların fosillerini barındırıyormuş. Dünyada en fazla dinozor fosili bulunan yerlerin başında geliyor Moğolistan.
Ulanbaatar’daki dinozor müzesi de bu nedenle görülmeye değer. Renk cümbüşünün yanı sıra oralarda gezerken bir zamanlar aynı topraklarda dinozorların koşuşturduklarını düşünmek muhteşem. Gün batımında orada bulunabilirseniz renkler daha da etkileyici olacaktır.
Gorkhi Terelj Ulusal Parkı
Eğer Moğolistan’da kısa süreli gittiyseniz ve uzun mesafeleri kat edecek aracınız yoksa Terelj Ulusal Parkı Ulanbataar’a yakın ve düzgün yolu, toplu taşıma imkanı ile tercih edebileceğiniz bir yer.
Doğayla iç içe zaman geçirebilir, uzun yürüyüşler yapabilir, ata veya deveye binebilir, eski Budist manastırını ziyaret edebilirsiniz.
Ulanbaatar & Atatürk Caddesi
3 milyon kişinin yaşadığı Moğolistan’da nüfusun 1,5 milyonu başkent Ulanbaatar’da yaşıyor. Ulanbaatar her başkent kadar sıkıcı ancak Türkiye, Moğolistan’ın Çin ve Rusya ile birlikte müttefik olarak belirlediği 3 ülkeden biri.
Bu nedenle şehrin en merkezi yerlerinde Türkiye Büyükelçiliği, konsolosluk yer alırken yine şehrin en güzel caddelerinden birinin adı Atatürk Caddesi ve caddenin girişinde bir Atatürk heykeli bulunuyor. Dünyanın bir ucundaki bir ülkede Atamızı görmek gurur verici.
Moğolistan’da görülecek ve benim de gördüğüm daha pek çok güzellik var. Bunlar arasından en çok beğendiklerimi paylaşmak istedim. 2 hafta her gün yer değiştirerek yaptığım Moğolistan yolculuğum hayatımdaki en önemli seyahatler arasında yerini aldı. Sonsuz bozkırlar, saatlerce tek bir araç görmeden yapılan uzun yolculuklar, yol olmadığı için yaşanan panikler, doğayla iç içe ve saygıyla yaşayan insanlar, çölden henüz çıkmışken at sırtında gidilen buzullar, devasa Cengiz Kağan heykeli, onlarca ulusal park, Tonyukuk Yazıtları ve daha pek çok Türk eseri, sert görünüşlerinin altında sıcacık kalpleriyle sizi kucaklayan Moğollar Moğolistan’da sizi bekliyor.
Fotoğraflar: Sevil MERT