Miniklerle eğlenceli tatilin başkenti Antalya
Anne-kız gezginlerimiz bu yaz Antalya, Belek’te her şey dahil konseptli bir seyahatin yolunu tuttu. Lorin doyasıya eğlense de annesi Gizem için yorgunluğun da ‘konsept’in içinde olduğu, maraton tadında bir tatil yaşandı.
Her şey dahil konseptli otelleri, eğlence imkânları, kum tabanlı sahilleri ve sıcacık deniz suyuyla Antalya, çocukları yüzde yüz mutlu edecek bir tatil vaat ediyor. Benim için aşırı sıcak havada serinletmeyen denizi ve havalimanından otele en az 45 dakika otomobil yolculuğu gibi birkaç negatif unsur olsa da Lorin’le ikinci kez böyle bir tatil için yola çıktık. İlk her şey dahil konseptli bir otelde tatil yaptığımızda Lorin henüz 20 aylıktı. O kadar çok yorulmuştum ki 3 yıl mola verdik diyebilirim!
Bu yaz peşinden o kadar da koşmayacağımı düşünerek ve madem girdik bu yola o zaman her şey gerçekten de dahil olsun diyerek çocuklu aileler için sağladığı olanakları görmemiz için bizi davet eden Ela Excellence Resort Belek’’e “Tamam” dedim ve kendimizi Belek’te bulduk.
Bu konseptteki tatillerde benim ilk baktığım, otelin çocuklar için nasıl imkânlar sunduğu oluyor. Minikleri mutlu etmek için Antalya’daki tüm otellerin birbiriyle yarıştığını söylemek yanlış olmaz. Bizim konakladığımız otelde, gördüğümün en iyilerinden bir Kids Club (çocuk kulübü) mevcuttu. Lorin ne kreşe ne anaokuluna bu kadar hevesle gitti.Miniklere özel yemek menüleri...
‘Sıkıldım’ asla yok!
Bu durum öyle bir hale gelmiş ki dilerseniz çocuğunuzu kahvaltıdan sonra kulübe bırakıp bir daha gece yatmak üzereyken alabiliyorsunuz. İçerideki, sayıları epeyce fazla olan oyun ablaları miniklere özel alanda ayrılmış restoranda yine onlara özel çıkan çocuk menüsüyle yemeklerine kadar yediriyorlar. Oyuncak yapım atölyeleri, Lego odası, sinema salonları, kum havuzu, meslekleri deneyimleyebildikleri büyük bir alan, top havuzu ve aquapark derken insanın çocuk olası geliyor.
Daha büyük yaş grubu çocuklar için de VR odaları ve bizim zamanımızın atari salonu olarak tarif edebileceğim, bugünün teknoloji üssü sayılabilen Teen Club var. Bale, dans ve tenis dersleri, çocuk diskosu, her an her alanda ulaşabildikleri dondurma, mısır ve yaz meyveleri çocukları adeta mutluluktan çıldırtıyor. Siz de o sırada yoga, pilates veya yetişkin balesi gibi aktivitelerde keyfinize bakıyorsunuz demek isterdim ama benim için de öyle olmadı...
Çocuğunuz 4 yaşın altındaysa mecbur kulübe yanında giriyorsunuz, üstündeyse de oyun ablalarına söyleyip sizi arayabiliyorlar. “Şimdi şu etkinliğe anne, şimdi aquaparka, şimdi şu havuza, şimdi bu pastaneye,
hadi dondurma” gibi tükenmek bilmeyen istekleri sebebiyle sürekli sağ sola koşturduğumu itiraf etmeliyim. Adeta bir maraton ancak “Sıkıldım anne” cümlesini hiç duymuyorsunuz. Çocuk ve aile konseptli bu otellerin en sevdiğim yanlarından biri de hem bebekler hem de çocuklar için özel mutfaklarının olması.
Odaya isteyebileceğiniz telsiz, park yatak, boya kitap ve kalemleri, plaj çantaları, hatta pelüş oyuncaklar sayesinde bavulunuz en az 5 kilo daha hafif yola çıkabiliyorsunuz. Üstelik oteldeki her misafire özel hizmet veren iki asistan sayesinde işlerinizi kolayca halletmek de mümkün. İhtiyacınızı WhatsApp’tan mesaj atmanız yeterli oluyor. Anne-kız tatilinde baş başa olmamızdan kaynaklı ben çok yoruldum, o çok eğlendi ama değdi mi, değdi.
Böyle bir tatile gitmek için bazı ipuçlarını yakalamak faydalı olacaktır. Okullar kapanır kapanmaz haziran ayı mevsim olarak daha rahat etmenizi sağlayabilir. Okula gitmeyen çocuğunuz varsa eylül-ekim ayları en ideal zaman. Üstelik sezon sonrası olduğu için fiyatlar da daha makul. Bir diğer güzel haberse Antalya’da otellerin çoğunun 12 ay hizmet vermesi. Bizim kaldığımız otel de bunlardan birisi. Üstelik çocuklar için aktiviteler ara tatillerde devam edecekmiş. Kasım ayının pastırma sıcağında eminim deniz tadından yenmez ve kışa girmeden bonus bir tatil tüm aileyi mutlu eder. Antalya’nın doğal güzelliklerini ve tarihi yerlerini gezmek de o dönemde daha mantıklı olur.
Bir önceki Side tatilimizde Manavgat Şelalesi’ne gitmiştik, bu defa yolumuzu Düden Şelalesi’ne çevirdik. Ardından Perge’ye gidecektik ama Lorin bu gezilere doymuş olacak ki “Ben artık taş görmek istemiyorum anne, şelaleler de birbirine benziyor” diye isyan etti. Evet, artık kendi isteğime göre planladığım tatillerimizin sonuna geldik...The Land of Legends Tema Parkı
Doğal ve tarihi gezimizin yerini elbette Belek’in en popüler noktalarından biri olan The Land of Legends Tema Park aldı. Eğer Belek’e çocuklarla gidiyorsanız mutlaka görmeniz gereken bir yer ama bir çocuğun peşine en az üç kişi gerektiğinin altını çizmeliyim.Lorin yüksek kaydırak fobisini yendi.
Eğer cesaretiniz varsa...
Devasa su parkını ve büyük eğlence parkını bizim gibi bir günde gezmeye kalkarsanız devamında iki gün ayaklarınızı havaya dikip yatmanız gerekebilir. Lorin yaşı ve boyu sebebiyle ‘neyse ki’ her şeye binemediğinden 6 saatte parkın yarısını dolaştık. Her yaşa uygun dalga havuzu favorisi oldu. Yüksek kaydıraklardan kayma fobisinden de kurtuldu ama üstü kapalı tüplerden kaymak bir sonraki yaza kaldı. Belirli saatlerde düzenlenen Maşa ve Koca Ayı’nın şovları da çocukların kaçırmadığı etkinlikler. Sizin de cesaretiniz varsa 43 metre yüksekliğe çıkıp 86 kilometre hızla suya ulaşacağınız, adrenalin dolu bir deneyim için typhoon coaster’ı deneyebilirsiniz. Biz ancak uzaktan baktık. “O bizi kesmez” derseniz saatte 115 kilometre hıza ulaşan, 62 metre yükseklikteki hyper coaster isimli trene binebilirsiniz.
Belek'te nerelere gidilir?
Eğer Antalya’ya uçakla gittiyseniz ve bir araba kiralamadıysanız Belek’e yakın görebileceğiniz yerler arasında Düden Şelalesi, Perge Antik Kenti ve Zeytintaşı Mağarası var. Zeytintaşı Mağarası’nın içindeki sarkıt ve dikitler, doğanın yıllar içinde nasıl şekillendiğine dair eşsiz bir gösteri sunuyor. Mağaranın serin atmosferiyse sıcakta gittiğiniz yola değiyor.
Side-Manavgat taraflarına geçelim; Aspendos Antik Kenti’ni, Manavgat Şelalesi’ni ve Köprülü Kanyon’u görelim derseniz, ortalama bir saatlik mesafeyi göze almanız gerekir. Bu durumda da araba kiralamanız en mantıklısı.
Popüler olan üç farklı halk plajına göz atabilirsiniz: Belek Halk Plajı, Boğazkent Halk Plajı ve Kadriye Halk Plajı. Boğazkent’in bir kısmı ince kum ancak diğer taraflarında çakıl taşları var. Belek’in bağlı olduğu Serik ilçesinde nereden girerseniz girin, çarşaf gibi bir deniz bulmanız pek mümkün değil. Çok yüksek değil belki ama siz yine de dalgalara hazır olun. Kadriye Plajı da diğerleri gibi Mavi Bayrak’lı ve denizin sığ olması çocuklu aileler tarafından tercih sebebi.