'Medeniyetler Beşiği Ani' her mevsim başka güzel
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan "Dünya Kenti", "Medeniyetler Beşiği", "Binbir Kilise" ve "40 Kapılı Şehir" olarak da adlandırılan Ani Örenyeri, her mevsim ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan "Dünya Kenti", "Medeniyetler Beşiği", "Binbir Kilise" ve "40 Kapılı Şehir" olarak da adlandırılan Ani Örenyeri, her mevsim sunduğu doğal ve tarihi güzellikleri ile ziyaretçilerin uğrak yeri oluyor. Türkiye-Ermenistan sınırında yer alan Kars'ın Arpaçay ilçesi yakınındaki Ani Örenyeri, 961-1045 yıllarında Pakraduni Hanedanlığı döneminde Ermeni hükümdarlarına başkentlik yaptı. 11. ve 12. yüzyıla ait İslam mimarisi eserlerini de bünyesinde barındıran antik şehir, 3 yıl önce UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'ne dahil edildi.
İlk yerleşimin milattan önce 3 binli yıllara dayandığı ve Saka Türkleri, Sasaniler, Bagratlı Krallığı, Bizanslılar, Şeddat Oğulları Beyliği, Anı Gürcü Atabeyleri, Harzemşah Devleti, İlhanlılar, Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Osmanlı Devleti ile Rusların hüküm sürdüğü Ani, bölgeye çok sayıda turist çekiyor. Antik şehirde, 1001 yılında yapılan Ani Katedrali, Prens Dikran Honents tarafından yaptırılan Surp Kirkor Kilisesi, 1064'te Selçuklu Sultanı Alparslan'ın yaptırdığı Ebul Menucehr Camisi antik kentte gelenlerin beğenisini topluyor.
Ani, 23 medeniyete ev sahipliği yaptı
Kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete ev sahipliği yapan, aynı zamanda Kafkaslardan Anadolu'ya ilk giriş kapısı olan Ani, ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerin ilgi odağında. Ani'ye gelen yerli ve yabancı turistler, ören yeri ile tarihi Ebul Menucehr Camisi, Ani Katedrali, Amenaprgiç, Dikran Honentz ve Abugamir Pahlavuni kiliseleri gibi eserleri ziyaret ediyor.
Her mevsim doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla misafirlerini cezbeden ve sonbaharın son günlerine yaklaşılan şu dönemde de ilgi gören Ani'yi geçen yılın ilk 6 ayında 54 bin 610, bu yılın aynı döneminde de 70 bin 603 kişi gezdi. Ziyaretçilerden Simge Ergin, Kars'ta öğretmenlik yaptığını ve ilk ziyaret yerlerinden birisinin de Ani Örenyeri olduğunu ifade ederek, "Diğer illerde gelen ziyaretçilerimize de ilk gösterdiğimiz yer Ani oluyor. Daha önce burayı tarih derslerinden biliyordum, Anadolu'da giriş yapılan ilk yer olarak öğrendik. Tabii Ani Örenyeri'ne bir merakla geldik, bu merakımızı büyük oranda karşıladı." dedi.
Burasının gelecek nesillere aktarılması için çalışmaların daha da yoğunlaştırılması gerektiğini belirten Ergin, "Uzun yıllar geçmesi, buradaki coğrafya şartları, kış ayının uzun sürmesi, yıllar önce burada yaşanan depremler bu tarih dokuya biraz zarar vermiş, burayı diğer nesillerin de görebilmesi için korunmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Kars'a gelen yerli ve yabancı turistlerin muhakkak görmeleri lazım, tarihi bakımından da bizim için çok önemli ve birçok kültüre ev sahipliği yapmış bir yer." diye konuştu.
Ziyaretçiler Ani'yi gezmekten mutlu
Samsun'dan gelen ziyaretçilerden Samet Temiz de Kars'ı ilk defa gördüğünü ve çok güzel bir şehirle karşılaştığını anlatarak, "Akdeniz bölgesinde uzun yıllar kaldım, oradaki tarihi yerleri gördüm ama bence buraya daha çok insanın gelip daha güzel şeyler görmesinin sağlanması için Kültür ve Turizm Bakanlığı buraya daha fazla ilgi göstermeli. Ani çok güzel bir yer, burada birbirinden güzel ve farklı farklı yapıtlar görüyoruz." ifadesini kullandı.
Temiz antik kentteki her yapıda ayrı bir tarih olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Ani, ilk girişte size farklı bir coğrafyaya geldiğinizi hissettiriyor. Karadeniz'de Sümela Manastırı'na gittim Akdeniz'de tarihi kalıntıları da gördüm ama buraya ilk geldiğinizde farklı bir heyecan oluyor. Ani'ye girince içeride nelerle karşılaşacağınızı henüz keşfedemiyorsunuz, yürüdükçe daha farklı yerler görüyorsunuz."
Uşak'tan geldiğini anlatan Mehmet Ergin de "Burayı çok beğendim herkese Ani'yi görmesini tavsiye ederim, çok güzel yapılar var ama eski olduğu için biraz bakıma ihtiyaçları var. Burayı tarih derslerinden biliyorduk, gelip görmek nasip oldu. Ani'de bazı kiliseler camiye çevrilmiş, bazıları hiç bozulmamış, buradan da Türklerin etnik yapıya ve tarihe ne kadar önem verdiği anlaşılıyor." şeklinde konuştu.