Mavi ve yeşilin binbir tonu eşliğinde Rally Halikarnassos
Yaz boyunca deniz, kum, güneş ve hızlı gece hayatı ile gözde olan Ege’nin incisi Bodrum'a bu kez çok farklı bir deneyim yaşamak Rally Halikarnassos için gittim. İşte size mavi ve yeşilin bin bir tonu eşliğinde Rally Halikarnassos…
20 yıllık yakın arkadaşlarım Yeşim Nur ve Pınar Çelikel yaklaşık 2 sene önce Transanatolia sayesinde beni de rally heyecanı ile tanıştırdı. Bir süredir onların heyecanına ortak oluyordum ama anlattıkları yeterli gelmeyince, 16-19 Kasım tarihleri arasında 4 gün boyunca hayatımdaki öncelikleri rafa kaldırarak, burada yarışacak Yeşim Nur'un da peşine takılarak kalabalık bir medya grubu ile beraber Rally Halikarnassos için Bodrum'a geldim.
Rally Halikarnassos, 2010 yılından beri uluslararası rally organizasyonları arasında yerini kanıtlamış olan Transanatolia Rally Raid'in geçtiğimiz yıl bünyesine kattığı Baja Anatolia ve Rally Antiphellos’dan sonra, yarış sezonunu kapattığı son etkinlikti. Profesyonel ve yarı profesyonel pilotların katılımına uygun olarak hazırlanmış parkurlarda mücadele eden pilotlar, rally ya da zamandan bağımsız raid kategorisinde teknik ve güvenlik şartlarına uygun olan motorsiklet, ATV-SSV ve 4x4 araçlarla bu yarışlara katıldılar.
Şansıma Bodrum beni Kasım ayı ortasında mis gibi bir yaz havası ile karşıladı. Rally Halikarnassos sayesinde, mandalina kokulu sokaklarına adım attığım şehrin bu kez daha önce hiç deneyimlemediğim köylerini, masmavi denizini, muhteşem güzellikteki koylarını, dağlarını, yeşil ve kahverenginin binbir tonunu gözlemlediğim ormanlarını keşfetmeye başladım. Üstelik genellikle erkek sporu olarak bilinen rally heyecanına gerek yardımcı pilotluk, gerekse ana pilot olarak birçok kadın sporcunun da katılıyor olması beni ayrıca mutlu etti.
1.GÜN
Saat 16.00'den itibaren Bodrum Belediyesi meydanında toplanarak resmi olarak Rally Halikarnassos'un açılışına şahit olduk. Tek tek yarışmacıları tanıyıp, sembolik olarak start almalarını ve teknik kontrollerini izledikten sonra, akşam saatlerinde bu kez kamp alanını ziyarete gittik.
Sporcular büyük bir dikkatle ertesi gün erken saatlerde başlayacak etap için pür dikkat son bilgileri alırken biz de Yalıçiftlik'te deniz kenarına büyük bir alanda kurulan kamp alanındaki devasa mutfakta pişen birbirinden lezzetli yemeklerin tadına bakmaya başladık.İlerleyen saatlerde iyice soğuyan hava bizi endişelendirmeye başlamıştı ki; sahilde yakılan ve büyüklüğü 5 metreyi bulan dev ateşin yanında ısınarak djler eşliğinde dans etmeye başladık. Artık ertesi gün yarış için derin bir uyku çekme zamanı gelmişti.
2.GÜN
Kalabalık bir medya grubu olarak bizi bekleyen 4X4 araçlarımıza dağıldık. Uzun yıllar Bodrum'da Mazı köyünde yaşayan ve daha önce yarışlara da katılan deneyimli kaptanımız Önder Akkaş'ın 9 nolu aracına bindik ve macera başladı.
İlk günkü yaklaşık 160 km etap yarışmacılar için zorluydu. Güvercinlik, Mumcular ve Akdeniz etaplarının geçişinde peşlerine takıldığımız sporcuları Mumcular köyünde yemyeşil bir ormanın ortasında beklemeye koyulduk. Önder beyin eşinin yaptığı pancakeler ve demli çay eşliğinde teker teker yarışmacıların geçişlerin izlerken tabi ki keyfimiz oldukça yerindeydi. 3. günkü etap oldukça uzun ve zor olduğu için kaldığımız otelde hep birlikte yediğimiz akşam yemeğinden sonra temiz havanın da etkisi ile uykuya daldık.
3. GÜN
Gün çok erken başladı. Saat 6'da otelden ayrılarak 2 ayrı feribotla yarışmacılar ve araçları ile beraber sıradaki etap için Datça'ya doğru yola çıktık. Datça'da nefis bir hava ile güne başladık. Benim gibi araba tutan bir insan için etabın bundan sonrası oldukça zorluydu. Neredeyse 12 saat boyunca yarışçıların peşlerinden dağ, tepe gezdik. Yolculuğumuza eşlik eden manzara neredeyse hepimizi büyüledi.
Sırasıyla, Çamlı, Gökova, Marmaris, Hisarönü, Akyaka gibi ülkemizin en güzel koylarının, çarşaf denizinin eşlik ettiği bu etapta açıkçası beni oldukça zorladı. Ama yine şunu düşündüm ki gerçekten cennet bir ülkede yaşıyoruz. Bu bölümde yarışmacıları Marmaris'teki 'Ayın Koyu' ise beni resmen kendine aşık etti. Ancak hayatımda gördüğüm en dik yokuştan dağların arasından o koya inen yarışmacıların inişlerini izlerken de yüreğim ağzıma geldi.
4.GÜN
Bu kez seyircilerin de olduğu son etapla güne başladık. Ardından da sonuçlar belli olmaya başladı. Merak edenler için bizim kızlar oldukça başarılı bir şekilde bu zorlu yolculuğu tamamladı ve madalyalarını teslim aldılar. Ben de bol bol alkışladım ve resimlerini çektim. Zaten bu yarışta derece almaktan çok önemli olan yarışıyor olup, zorlu etabı bitirmek. Artık gecenin sonunda kupa merasimi ve sonrasında eğlence!
Kısa kısa Rally Halikarnassos
Rally kategorisinde; 18 motosiklet, 2 quad,5 SSV ve 5 otomobil, raid kategorisinde; 18 otomobil ve 3 quad ile toplamda 51 araç start aldı.
4 gün boyunca toplamda 521,62 km yol yaparak yarışmacılar Bodrum’da basılmadık toprak bırakmadı.
Ve tüm bu maceranın kupa kazananları:
Motorsiklet kategorisinde; 1. Guido Fedeli, 2. Lorenzo Sandrone, 3. Serkan Özdemir, Quad kategorisinde; 1.Atilla Serttaş, 2.Ömer Muharrem Göksel, SSV kategorisinde; 1. Burak Çağdaş Çağlar/ Ertuğrul Danışment, 2. Alper Gülener/ Korman Şeref Çetinsoy, 3.Orçun Koral/ Serkan İnceoğlu, Otomobil kategorisinde; 1.Tolga Yılmaz/ Ebru Demiray Erişti, 2.Cemil Islıkçı/ Suat Çelik, 3.Hüseyin Kurt/ Özaydın Dölek
RAİD
Otomobil kategorisinde; 1.Serhat Şükrü Saygılı/ Turgay Düzcü, 2.Göktuğ Güzelbey/ Murat Özkargın, 3. Emre Şen/ Abdullah Şen ödül alan isimler arasında yer aldı.
Fotoğraflar: Nurbanu ANTER
Uçurumun kenarında nefes kesen yolculuk