Lüksün merkezine yolculuk

Modanın altın bölgesinde yılbaşı büyüsü: Tuchlauben, Bognergasse ve  Seitzergasse’yi birleştiren, ‘Goldenes Quartier’ olarak adlandırılan bölge, lüksün tavan yaptığı alan. Burada yer alabilmek herkesin harcı değil; Paris, Milano ve Londra bu alanda toplanmış. İngiliz tasarımcılar Vivienne Westwood, Mulberry, Jimmy Choo ve Alexander McQueen bir yanınızda, Fransız moda devleri Chanel, Louis Vuitton ve Saint Laurent diğer bir yanda. İtalyanlardan Prada ve Cavalli’yi de unutmayalım.  Euro’nun Türk parasına karşı artışı yüzünden bu mağazalardan alışveriş etmek boyumuzu aşsa da, sadece yılbaşına özel hazırlanan vitrin tasarımlarını izlemek bile insanı kraliçe gibi hissettiriyor. Bu aralar gidecekseniz Louis Vuitton ve Prada’nın kırmızı vitrininin önünde fotoğraf çektirmeyi sakın ihmal etmeyin!

Mücevhercilerin ışıldadığı Kohlmarkt: Kent merkezinde yer alan ve bu döneme özgü olarak devasa avizelerin aydınlattığı diğer bir ihtişamlı sokak ise Kohlmarkt. Burası, ağırlıklı olarak mücevher firmalarının hakimiyeti altında. Tiffany, Chopard ve Cartier’nin kızların en yakın arkadaşı pırlantalarla bezeli vitrinleri, yılbaşı ışıklarının pırıltısıyla rekabet ediyor bu alanda… Moda devleri Burberry, Moncler, Gucci, Salvatore Ferragamo, Ermenegildo Zegna ve Dior da yine bu sokakta yer alan diğer lüks markalardan.

Tarihi dükkanlar için Graben: Kohlmarkt ve Tuchlauben’in kesiştiği alanda bulabileceğiniz bu bölge, Avusturya’nın yerel markalarının ağırlıkta olduğu yer. Ancak fiyat olarak da lüksün A Takımı’ndan hiçbir eksikleri yok. Örnek verecek olursak, ayakkabılar 300 Euro’dan başlıyor. Bunun başlıca sebebi, markaların çoğunun tarihinin kraliyet dönemine dayanması. Kraliyet ailesi için mücevher tasarlayan Heldwein ve sarayın parfümcüsü Nägele & Strubell bu alanda bulabileceğiniz, ihtişamlı bir tarihi olan dükkânlar. Eğer bir gurmeyseniz bu alanda yer alan Julius Meinl, kahve ve tatlı için uğrak noktalarınızdan olsun.

Genç ve dinamik markalar için Mariahilfer Strasse: Alışveriş yapmak istiyor ancak servet bayılmayı düşünmüyorsanız, adresiniz Mariahilfer Straße olsun.  Herzmansky ve Gerngross gibi alışveriş merkezlerinde kendinizi kaybetmeniz muhtemel. Kentin yerlileri buraya kısaca ‘Mahü’ olarak adlandırıyor. Sadece giyim-kuşam olarak düşünmeyin:  Cafe’lerden kendinizi şımartabileceğiniz çikolata dükkanlarına ne ararsanız var.

Kendinizi kaybedeceğiniz yılbaşı pazarları: Bu aralar Viyana’yı ziyaret edecekseniz, en büyük kazancınız neredeyse her meydanda kurulan yılbaşı pazarları. Hediyelik eşyalardan el yapımı mumlara, yılbaşı süslerine, peynir-şarap standlarına aklınıza ne gelirse yan yana kurulan küçük standlarda bulabilirsiniz. En ihtişamlı olanı, şüphesiz Belediye binasının önünde yer alan, buz pateni pistinden dönme dolaba her türlü eğlenceyi bulabileceğiniz ‘Viennese Christmas Market’. İnsanı çocukluğuna ışıldayan bu alanda geceleri konserler de düzenleniyor. 22.00’ye kadar açık ama aklınızda bulunsun, saat 21.30 oldu mu tüm standlar bir bir kapanıyor.  Schönbrunn Sarayı’nın içinde yer alan Pazar ise daha ziyade yılbaşı ağacını değişik bir şekilde süslemek isteyenlerin tercihi olabilir.Çikolata ve şekerleme standlarında kendinizi kaybedeceksiniz- Viyana dönüşü rejim yapmak kaçınılmaz!