Lüks, demokrasiyle değil diktatörlükle yönetilir

New York Beşinci Cadde’de Louis Vuitton ile komşuydunuz. Binayı Louis Vuitton satın alınca taşınmak zorunda mı kaldınız?
- O mağazayı 2001’de açmıştık. Altın bir 10 yıl geçirdik. Tüm dünyada bilinir ve itibarlı bir marka olmamızı kolaylaştırdı. Orası dünyanın vitrini gibiydi. Biz de 200 yıllık markalar arasında iyi iş yaptık. Artık Beşinci Cadde lüks giyimin, Madison Avenue ise lüks mücevherin adresi. Bu nedenle Madison’da yer bakıyoruz. Louis Vuitton’un binayı satın alması süreci hızlandırdı. ABD’nin meşhur lüks mağaza zinciri Saks Fifth Avenue ve Neiman Marcus’a girdik.
Hangi mağazalarda Gilan’ı bulmak mümkün?
- Bu iki zincirin Beverly Hills, Palm Beach Gardens, Naples, New York, Atlanta mağazalarında... Burada satılan mücevher markaları arasında Chopard, Cartier, Graff, Buccellati, Mikimoto’yu sıralayabilirim. Şimdi sırada San Francisco, Dallas, Houston, Chicago mağazaları var.
Türkiye’de pırlantanın, mücevherin çadırlarda bile satıldığını görüyoruz. ‘Lüks ve çadır’ konseptleri çelişmiyor mu?
- Lüks genel olarak üç kategoriye ayrılıyor. Büyük sermaye gruplarının ve ailelerin sahip olduğu markalarla tasarım markalar. Biz üçüncü gruptayız. Lüks başka bir dünya. Demokratik ölçülerle değil; otoriter ve diktatörlük ölçüleriyle yönetilir. Lüks tüketicisi eşsiz parçalar ister. Başkasında bulunsun istemez. İşte çadırda bu ulaşılmazlıktan uzaklaşırsınız.
Çok fazla mağazanız yok. Kendi mağazalarınızın sayısını artırma planınız var mı?
- Türkiye’de sadece yedi butiğimiz var. Belki bir tane daha ekleyebiliriz ama biricikliği korumak adına yaygınlaşmayız. ABD dışında Fransa’da Paris’teki Ritz Hotel’de, Megeve’de ve Courchevel’de satılıyoruz. Londra, Bahreyn ve Bakü’de de çok özel noktalarda varız. Koleksiyonların randevuyla sunulduğu etkinliklerde, bir nevi kapalı kapılar ardında gerçekleşiyor satışlarımız.
New York’ta bazı Hollywood yıldızları da sizden alışveriş yaparken görüntülendi.
- Salma Hayek ve Nicole Kidman bunlardan en bilinenleriydi. Bursa’dan çıkıp dünya starlarıyla, LVMH’in patronu Bernard Arnault gibi global lüks devlerinin sahipleriyle bir araya gelmemiz büyük bir başarı.

Mücevhere yönlendirildik
KARİYER

* 12 yaşında babam seyahate çıkınca, çalıştığım günler karşılığında dayım harçlık verirdi.
* Toptan gıda ticareti yapardık. Ben de ürünleri paketlerdim. Oğluma da çocukken Kapalıçarşı’da limonata sattırdım.
* Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdim. Öğrenciyken de çalışmayı sürdürdüm.
* Üniversite’den sonra bir iş alanı ararken, mücevher satın alacak güvenli bir mecra yok diye çevremizdekiler bizi bu işe yönlendirdi.

Konsantrasyonum kolay bozulmaz
TOPLANTI

* Günde 3-5 toplantım var.
* İdeali bir buçuk saattir. En fazla iki saat sürmeli.
* Konsantrasyonum kolay bozulmaz.
* Uzarsa ben sıkılmam ama karşı taraf sıkılabilir.
* Dinlemek zorundayım. Daha fazla dinleyen taraftayım.

Her yeni güne şükür
GÜNE BAŞLARKEN

* Sabahları 5.45’te kalkıyorum. Günde 5-6 saat kadar uyuyorum.
* Ben kesinlikle sabah insanıyım. Zinde ve mutluyumdur.
* Yeni bir güne başladığım için şükrederim.
* İşe gitmeden evde kahvaltı yaparım.
* 7.00 gibi işte olurum.
* Gündemdeki gelişmeleri oğlumdan öğrenirim. Bunu bir nevi outsource diyorum.

Beş saat yürürüm
SPOR

* Keşfetme tutkum nedeniyle özellikle seyahatler sırasında uzun doğa yürüyüşleri yaparım.
* Erenköy’de otururken 50 dakikada 5 kilometre yürürdüm.
* Bazı hafta sonları doğa tatili yapar 4-5 saat yürürüz.
* Kayak yapıyorum.
* Lisede futbol oynardım ama şimdi futbolla çok ilgili değilim.

Öğün atlamam
BESLENME

* En çok Akdeniz ve Türk mutfağını severim. 3-4 öğün düzenli yerim.
* Yeni lezzetler keşfetmeye de bayılırım.
* Yemek yapmam ama mutfakta eşime yardım ederim.
* Kahvaltıda bir dilim beyaz peynir, bir dilim ekmek, domates ve portakal suyu...
* Öğlen salata balık veya et. Akşam da ne pişmişse... Ama mutlaka tencere kaynar bizim evde.

Haftada iki kez yemeğe çıkarız
MEKÂN

* Sıcak ve samimi ortamları seviyorum. Gittiğim mekânın atmosferi de yemeklerinin lezzeti kadar önemli benim için.
* Takip ettiğim bir mimarın tasarladığı mekânı gidip görebilirim.
* Haftada iki kez ailece yemeğe çıkarız.
* Yeni yerler, yeni lezzetler keşfederim. Sık sık ziyaret ettiğim restoranlar da vardır.
* New York’taki Marea’nın müdavimiyim.
* Türkiye’de en çok Papermoon’a gidiyorum.

Doğayla baş başa
TATİL

* Her üç ayda bir yedi gün tatile çıkıyorum.
* Genellikle tatillere ailece çıkarız.
* Fazla bilinmeyen, keşfedilmemiş, doğayla baş başa kalabileceğim yerlere gitmeyi, farklı kültürleri keşfetmeyi severim.
* En son seyahatlerimden birini Borneo ve Palau adalarına yaptım.
* Denizi çok sevdiğimden yazın tekne tatili yapmayı tercih ediyorum.

Tasarım önemli
OTOMOBİL

* Otomobil seçiminde beni en önce tasarım etkiler.
* Tasarımdan sonra güvenliği önemserim, konforla pek ilgilenmem.
* Ferrari 612 Scaglietti tasarımını çok beğendiğim bir otomobil.
* Hafta içi zamana çok ihtiyacım olduğu için şoför tercih ediyorum.
* Hafta sonları kendim de kullanıyorum, arabayı hızlı kullanırım.
* Ailece çok ilgili olduğumuz bir konu bu.

Oğlanlar ralli şampiyonu
HOBİ

* En önemli hobim tasarım ve keşfetmek.
* Saat ve sanata büyük ilgim var.
* Okul yıllarında iki oğlum da ralli yapıyordu. Birinin Türkiye, diğerininse İstanbul şampiyonluğu var.
* Karting yaptıkları dönemde, Türkiye’nin farklı şehirlerinde onların heyecanını paylaşmak çok güzeldi.