Son Güncelleme:
Lezzet peşinde Fransa tatili
Leziz peynirler, şampanya, kaz ciğeri, ruhu kanatlandıran tatlılar... Bayram tatilinde Fransa’nın yolunu tutanlar Paris’te alışveriş yapadursun siz müthiş bir lezzet turuna çıkabilirsiniz. İşte lezzet avcılarını mutlu edecek birkaç öneri.
İSTİRİDYE
Her yıl eylül ayında İngilizler, İrlandalılar istiridye festivalleri düzenler. Ünlü siyah biraları Guiness eşliğinde sezonun en lezzetli istiridyeleri bu şölenler sırasında piyasaya çıkar. Manş Denizi’nin karşı kıyısında ise bu gelenekten iz yok. Tüm deniz ürünlerinin kıymetini bilen, keyifle tüketen Fransızlar, zamanlarını festivallerde harcamak yerine, en güzel istiridyeleri yetiştirme, toplama ve yemek için kullanıyor. Romalılardan bu yana ülkenin en ünlü istiridye merkezi, Rennes kenti yakınlarında, Atlantik Okyanusu kıyısındaki Cancale kasabası. Normandiya ve Brittany’nin istiridyeleri de ünlü. Fakat gurmelerin tercihi Akdeniz kıyısındaki Sete. Deniz kıyısındaki sazlık alandan çok lezzetli istiridyeler çıkarıyor balıkçılar. Okyanustaki gelgitin burada yaşanmaması istiridyelerin daha çabuk olgunlaşmasını, lezzetinin belirginlik kazanmasını sağlıyor. Bouzigues adlı balıkçı köyüne uğradığınızda, farkı siz de göreceksiniz. Ünlü Arseillere İstiridye Barı’nın (17 Avenue Louis Tudesq) sahibi Jean Pierre Molina, turistlere hem en lezzetli istiridyeleri ikram ediyor. Hem de bu kültür hakkında rehberlik yapıyor. Bay Molina’nın kalbini kırmak istemiyorsanız limon istemeyin. Çünkü "Suyunu kaybetmeyen istiridye limon sıkmadan yenilmeli, tüm lezzetini ancak böyle alabilirsiniz" diyor. Masanızda bir dilim yulaf ekmeği, yanında bölgenin ünlü beyaz şarabı Picpoul de Pinnet varsa tadımınız lezzet şölenine dönüşecektir. Sakın istiridyeyi çiğnemeden yutmayın, Molina’yı üzmeyin. "İstiridyeden korkanlar doğrudan yutuyor, oysa tadını çıkarmak için çiğnemek gerekir" diyor Arseillere İstiridye Barı’nın sahibi.
NEREDE KALINIR: Sete Grand Hotel, kanal manzaralı. www.legrandhotelsete.com
NEREDE YENİR: Köyün en iyi restoranı La Cote Bleu’de içki hariç, kişi başına ortalama 30 Euro’ya mükellef bir yemek yiyebilirsiniz.
KAZ CİĞERİ
Fransa’nın en güzel kaz ciğeri ezmesi Gascogne’nin Gers bölümünde satılır. Bölgede otomobille seyahat etmek bile başlı başına keyif vesilesidir. Tepeciklere tırmanıp büyüleyici ormanların içinden geçer, aşağılara indiğinde nehir boyunca uzanır. Yol boyunca, yüzyıllardır hiç değişmemiş izlenimi veren çiftlik evlerine rastlarsınız. Ördekler, kazlar, tavuklar bahçelerde koşturur. Eauze yakınlarındaki La Ferme de Mounet’e (Mounet Çiftliği) gidin. Bu köyde, kuş gribi korkusu bile köylülerin damak tadından vazgeçmesini sağlayamamış. Kanatlı hayvanlar doğanın içinde yetiştiriliyor. Hatta tıkabasa yemesi için zorlanan, farklı tahıllarla beslenip lezzetlendirilen kazlar, ördekler bile çayırlarda koşturuyor. "İşte bizim ürettiğimiz kaz ve ördek ciğerini Avrupa’nın diğer köşelerinden farklı kılan bu" diyor çiftliğin sahiplerinden Monique Molas. Çiftlikte konaklamak mümkün. Grup da kabul ediyorlar.
"Kaz ciğeri yemek için o kadar yol gidemem" diyorsanız, 300 gramlık kavanozlanmış kaz ciğeri ezmesini internetten de alabilirsiniz. (www.ferme-de-mounet.com) Bir kavanoz altı kişiye yetiyor, fiyatı 40 Euro.
NEREDE KALINIR: Modern, sakin bir otel istiyorsanız Condom’daki Logis des Cordeliers’i tercih edebilirsiniz. www.logisdescordeliers.com
NEREDE YENİR: Eski bir şapel atmosferinde harika yemekler sunuyor La Table des Cordeliers. www.latabledescordeliers.fr. Kişi başına içkisiz ortalama 37 Euro ödüyorsunuz.
HİNDİ, ÖRDEK ZİYAFETİ
Fransızlar kümes hayvanlarını pişirirken de tüm maharetini kullanıyor. Müthiş lezzetler üretiyor. İlk tavsiye edeceğimiz bölge, Lyon yakınlarındaki Bresse. Fransızlar tahta kümeslerde yetiştirdikleri hindilerin, tavukların lezzetlerinin de farklı olduğunu iddia ediyor. Bembeyaz tüyleri, mavimsi ayaklarıyla göz kamaştıran tavuklarını özel etiketlerle pazarlıyor. Fiyatları kimi zaman başlıbaşına bir hayret vesilesine dönüşüyor. Örneğin Montrevel-en Bresse’deki çiftliği Ferme du Poirier’de bölgenin en lezzetli tavuklarını üreten Joel Billet, kilosunu 27 Euro’dan satıyor. Yani tam 65 YTL! Üstelik "Önceden ayırtmanızda yarar var, çok çabuk tükeniyor" diyor. Kasabanın restoranında Bay Billet’in tavuklarını tattığınızda bu çılgın fiyatın nedenini hemen anlıyorsunuz.
Eğer hindi ziyafeti çekecekseniz, Calais’nin 23 kilometre güneyindeki Licpues’e uğramanızı öneririz. Her yıl, 15-17 Aralık arasında kasabada hindi festivali düzenleniyor. Neyse ki hindilerin fiyatı Bay Billet’in tavuklarından ucuz... Rue de l’Abbe Pruvost’taki leziz hindileriyle meşhur şarküteride kilosu sadece 15 YTL. Üstelik kestane doldurulmuşunu da satıyorlar. Fiyatlardan bahsettikten sonra gelelim, kalacak otele ve bu lezzetleri tadacağınız restoranlara.
NEREDE KALINIR, NEREDE YENİR: Bresse’deki, Moulin de Bourgchateu nehir kıyısında. 1778’de inşa edilen bir değirmenden otele dönüştürülmüş. Ünlü restoranında 12-75 Euro arasında alternatif mönüler sunuluyor. (www.bourgchateau.com) Pas-de-Calais’teki Chateau de Cocove, geniş bir parkın içinde, görkemli bir şato. Mutfağında sunulan mönülerin ortalama fiyatı 40 Euro civarında. Mahzenindeki şarapların kalitesinde iddialı. (www.chateaudecocove.com)
PEYNİR
Rokfor, Fransızların vazgeçemediği peynir. Lezzet açısından diğer peynirlerden zengin ve keskin. Massif Central’a yaklaşırken, güneyindeki platoda otlayan koyunları göreceksiniz önce. Aşağılara doğru uzanan bölgedeki Tarn, Jonte ve Dourbie’nin otlaklarında yayılan koyunların sütü toplanıp, Millau yakınlarındaki Roquefort sur Soulzon taşınıyor. 800 haneli bu köyde Avrupa’nın en leziz rokforları üretiliyor. Peynirin yapım şekli yönetmeliklerle sıkıca belirlenmiş. Geleneğin ışığında, yönetmeliklerin çizdiği doğrultuda hazırlanan peynir mutlaka labirent şeklindeki mağaraların petek şeklindeki odacıklarında bekletilerek olgunlaştırılıyor. Doğal atmosfer peynirin olgunlaşması için en ideal koşulları, teknolojinin yardımına gerek kalmadan sunuyor.
En büyük rokfor üreticisi Roquefort Societe, mağaralarını ve mağazasını yıl boyunca açık tutuyor. Peynirin kilosu 15 Euro. (www.roquefort-societe.com) Çıtır çıtır bir baston ekmeği ve yanında Jurançon ya da Coteaux du Layon gibi bir kadeh şarapla tadına doyum olmuyor.
NEREDE KALINIR, NEREDE YENİR: Tarn Nehri üzerindeki The Grand Hotel de la Muse et du Rozier, Peyreleau kasabası yakınlarında. Geçen yüzyılın başında inşa edilmiş binası, modern bir üslupla dekore edilmiş, manzarası harika, restoranı da iddialı. www.hotel-delamuse.fr
TATLI
Provence bölgesi tatlılarıyla da ünlü. Ancak tatlının en güzeli evlerde hazırlanıyor. Aralık ayında bu bölgeye yolunuz düştüğünde, restoranlarda size 13 çeşitten oluşan Noel tatlıları seçkisini sunuyorlar. Eğer gerçek bir lezzet şöleni arıyorsanız, bu ikramı geri çevirmenizi tavsiye ederiz. Çünkü geleneksel Fransız tatlıları var sizi bekleyen. Örneğin ağaç dalı şeklinde hazırlanan, vanilya ve kahveyle lezzetlendirilen, çikolatalı Noel pastası. Yine çikolatayla kaplı, üstü melek desenleriyle süslü Grand Marnier. Hızınızı alamadıysanız, gerçek bir sürpriz arıyorsanız, kendinize güzel bir pastane seçin. Buche isteyin garsondan. Hele bir de yanında, dömisek şampanya olursa, keyfinize diyecek olmaz.
Her yıl eylül ayında İngilizler, İrlandalılar istiridye festivalleri düzenler. Ünlü siyah biraları Guiness eşliğinde sezonun en lezzetli istiridyeleri bu şölenler sırasında piyasaya çıkar. Manş Denizi’nin karşı kıyısında ise bu gelenekten iz yok. Tüm deniz ürünlerinin kıymetini bilen, keyifle tüketen Fransızlar, zamanlarını festivallerde harcamak yerine, en güzel istiridyeleri yetiştirme, toplama ve yemek için kullanıyor. Romalılardan bu yana ülkenin en ünlü istiridye merkezi, Rennes kenti yakınlarında, Atlantik Okyanusu kıyısındaki Cancale kasabası. Normandiya ve Brittany’nin istiridyeleri de ünlü. Fakat gurmelerin tercihi Akdeniz kıyısındaki Sete. Deniz kıyısındaki sazlık alandan çok lezzetli istiridyeler çıkarıyor balıkçılar. Okyanustaki gelgitin burada yaşanmaması istiridyelerin daha çabuk olgunlaşmasını, lezzetinin belirginlik kazanmasını sağlıyor. Bouzigues adlı balıkçı köyüne uğradığınızda, farkı siz de göreceksiniz. Ünlü Arseillere İstiridye Barı’nın (17 Avenue Louis Tudesq) sahibi Jean Pierre Molina, turistlere hem en lezzetli istiridyeleri ikram ediyor. Hem de bu kültür hakkında rehberlik yapıyor. Bay Molina’nın kalbini kırmak istemiyorsanız limon istemeyin. Çünkü "Suyunu kaybetmeyen istiridye limon sıkmadan yenilmeli, tüm lezzetini ancak böyle alabilirsiniz" diyor. Masanızda bir dilim yulaf ekmeği, yanında bölgenin ünlü beyaz şarabı Picpoul de Pinnet varsa tadımınız lezzet şölenine dönüşecektir. Sakın istiridyeyi çiğnemeden yutmayın, Molina’yı üzmeyin. "İstiridyeden korkanlar doğrudan yutuyor, oysa tadını çıkarmak için çiğnemek gerekir" diyor Arseillere İstiridye Barı’nın sahibi.
NEREDE KALINIR: Sete Grand Hotel, kanal manzaralı. www.legrandhotelsete.com
NEREDE YENİR: Köyün en iyi restoranı La Cote Bleu’de içki hariç, kişi başına ortalama 30 Euro’ya mükellef bir yemek yiyebilirsiniz.
KAZ CİĞERİ
Fransa’nın en güzel kaz ciğeri ezmesi Gascogne’nin Gers bölümünde satılır. Bölgede otomobille seyahat etmek bile başlı başına keyif vesilesidir. Tepeciklere tırmanıp büyüleyici ormanların içinden geçer, aşağılara indiğinde nehir boyunca uzanır. Yol boyunca, yüzyıllardır hiç değişmemiş izlenimi veren çiftlik evlerine rastlarsınız. Ördekler, kazlar, tavuklar bahçelerde koşturur. Eauze yakınlarındaki La Ferme de Mounet’e (Mounet Çiftliği) gidin. Bu köyde, kuş gribi korkusu bile köylülerin damak tadından vazgeçmesini sağlayamamış. Kanatlı hayvanlar doğanın içinde yetiştiriliyor. Hatta tıkabasa yemesi için zorlanan, farklı tahıllarla beslenip lezzetlendirilen kazlar, ördekler bile çayırlarda koşturuyor. "İşte bizim ürettiğimiz kaz ve ördek ciğerini Avrupa’nın diğer köşelerinden farklı kılan bu" diyor çiftliğin sahiplerinden Monique Molas. Çiftlikte konaklamak mümkün. Grup da kabul ediyorlar.
"Kaz ciğeri yemek için o kadar yol gidemem" diyorsanız, 300 gramlık kavanozlanmış kaz ciğeri ezmesini internetten de alabilirsiniz. (www.ferme-de-mounet.com) Bir kavanoz altı kişiye yetiyor, fiyatı 40 Euro.
NEREDE KALINIR: Modern, sakin bir otel istiyorsanız Condom’daki Logis des Cordeliers’i tercih edebilirsiniz. www.logisdescordeliers.com
NEREDE YENİR: Eski bir şapel atmosferinde harika yemekler sunuyor La Table des Cordeliers. www.latabledescordeliers.fr. Kişi başına içkisiz ortalama 37 Euro ödüyorsunuz.
HİNDİ, ÖRDEK ZİYAFETİ
Fransızlar kümes hayvanlarını pişirirken de tüm maharetini kullanıyor. Müthiş lezzetler üretiyor. İlk tavsiye edeceğimiz bölge, Lyon yakınlarındaki Bresse. Fransızlar tahta kümeslerde yetiştirdikleri hindilerin, tavukların lezzetlerinin de farklı olduğunu iddia ediyor. Bembeyaz tüyleri, mavimsi ayaklarıyla göz kamaştıran tavuklarını özel etiketlerle pazarlıyor. Fiyatları kimi zaman başlıbaşına bir hayret vesilesine dönüşüyor. Örneğin Montrevel-en Bresse’deki çiftliği Ferme du Poirier’de bölgenin en lezzetli tavuklarını üreten Joel Billet, kilosunu 27 Euro’dan satıyor. Yani tam 65 YTL! Üstelik "Önceden ayırtmanızda yarar var, çok çabuk tükeniyor" diyor. Kasabanın restoranında Bay Billet’in tavuklarını tattığınızda bu çılgın fiyatın nedenini hemen anlıyorsunuz.
Eğer hindi ziyafeti çekecekseniz, Calais’nin 23 kilometre güneyindeki Licpues’e uğramanızı öneririz. Her yıl, 15-17 Aralık arasında kasabada hindi festivali düzenleniyor. Neyse ki hindilerin fiyatı Bay Billet’in tavuklarından ucuz... Rue de l’Abbe Pruvost’taki leziz hindileriyle meşhur şarküteride kilosu sadece 15 YTL. Üstelik kestane doldurulmuşunu da satıyorlar. Fiyatlardan bahsettikten sonra gelelim, kalacak otele ve bu lezzetleri tadacağınız restoranlara.
NEREDE KALINIR, NEREDE YENİR: Bresse’deki, Moulin de Bourgchateu nehir kıyısında. 1778’de inşa edilen bir değirmenden otele dönüştürülmüş. Ünlü restoranında 12-75 Euro arasında alternatif mönüler sunuluyor. (www.bourgchateau.com) Pas-de-Calais’teki Chateau de Cocove, geniş bir parkın içinde, görkemli bir şato. Mutfağında sunulan mönülerin ortalama fiyatı 40 Euro civarında. Mahzenindeki şarapların kalitesinde iddialı. (www.chateaudecocove.com)
PEYNİR
Rokfor, Fransızların vazgeçemediği peynir. Lezzet açısından diğer peynirlerden zengin ve keskin. Massif Central’a yaklaşırken, güneyindeki platoda otlayan koyunları göreceksiniz önce. Aşağılara doğru uzanan bölgedeki Tarn, Jonte ve Dourbie’nin otlaklarında yayılan koyunların sütü toplanıp, Millau yakınlarındaki Roquefort sur Soulzon taşınıyor. 800 haneli bu köyde Avrupa’nın en leziz rokforları üretiliyor. Peynirin yapım şekli yönetmeliklerle sıkıca belirlenmiş. Geleneğin ışığında, yönetmeliklerin çizdiği doğrultuda hazırlanan peynir mutlaka labirent şeklindeki mağaraların petek şeklindeki odacıklarında bekletilerek olgunlaştırılıyor. Doğal atmosfer peynirin olgunlaşması için en ideal koşulları, teknolojinin yardımına gerek kalmadan sunuyor.
En büyük rokfor üreticisi Roquefort Societe, mağaralarını ve mağazasını yıl boyunca açık tutuyor. Peynirin kilosu 15 Euro. (www.roquefort-societe.com) Çıtır çıtır bir baston ekmeği ve yanında Jurançon ya da Coteaux du Layon gibi bir kadeh şarapla tadına doyum olmuyor.
NEREDE KALINIR, NEREDE YENİR: Tarn Nehri üzerindeki The Grand Hotel de la Muse et du Rozier, Peyreleau kasabası yakınlarında. Geçen yüzyılın başında inşa edilmiş binası, modern bir üslupla dekore edilmiş, manzarası harika, restoranı da iddialı. www.hotel-delamuse.fr
TATLI
Provence bölgesi tatlılarıyla da ünlü. Ancak tatlının en güzeli evlerde hazırlanıyor. Aralık ayında bu bölgeye yolunuz düştüğünde, restoranlarda size 13 çeşitten oluşan Noel tatlıları seçkisini sunuyorlar. Eğer gerçek bir lezzet şöleni arıyorsanız, bu ikramı geri çevirmenizi tavsiye ederiz. Çünkü geleneksel Fransız tatlıları var sizi bekleyen. Örneğin ağaç dalı şeklinde hazırlanan, vanilya ve kahveyle lezzetlendirilen, çikolatalı Noel pastası. Yine çikolatayla kaplı, üstü melek desenleriyle süslü Grand Marnier. Hızınızı alamadıysanız, gerçek bir sürpriz arıyorsanız, kendinize güzel bir pastane seçin. Buche isteyin garsondan. Hele bir de yanında, dömisek şampanya olursa, keyfinize diyecek olmaz.