Kütahya’da bir Zeus kenti: AiZANOi
Antik kent Aizanoi, Çavdarhisar’da ziyaretçilerine asırlardır taşların sırrını fısıldıyor. Önceki hafta çıkarılan aşk ve güzellik tanrıçası ‘Afrodit’ ve şarap tanrısı ‘Dionysos’ heykel başları bu fısıltılara yeni öyküler katıyor.
Ege Bölgesi’ni İç Anadolu çanağından ayıran dağ kütleleri arasında, İç Batı Anadolu eşiğindeki Kütahya, görülmeye değer bir şehir. Aizanoi, ‘Anadolu’nun ikinci Efes’i’ olarak nitelendiriliyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne 2012’de dahil edilen ve il merkezine 50 kilometre uzaklıktaki antik kentte kazılar, Kütahya Müze Müdürlüğü’nce sürdürülüyor.
Geçen hafta Afrodit ve Dionysos heykel başlarının bulunmasının ardından aradığım kazı koordinatörü Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Coşkun “Antik Yunan’daki çoktanrılı kültürün Roma döneminde de önemini kaybetmeden uzunca süre var olduğunu göstermesi açısından ciddi bulgular. Elde edilenler, bölgede bir heykel atölyesi olabileceğini düşündürüyor” diyor. Uzun zamandır görmek istediğim antik kenti keşfetmek üzere, Kütahya’ya 57 kilometre uzaklıktaki Çavdarhisar’a doğru çıkıyorum yola...
Kent depremlerle yıkılmış
Anayoldan ayrılıp Aizanoi’a ulaşmak için iki yanı ağaçlıklı, güzel bir yoldan yürümek gerekiyor. En parlak dönemini 2’nci ve 3’üncü yüzyıllarda yaşayan Aizanoi’nun, Bizans döneminde piskoposluk merkezi olmak dışında, Anadolu’nun en büyük Zeus Tapınağı’nı barındırmak gibi bir önemi var. Ayrıca büyük bir antik tiyatroyla buna bitişik bir stadion, biri mozaikli olmak üzere iki hamam, ikisi hâlâ kullanılabilir durumda olan beş köprü, antik bir baraj, sütunlu caddeler ve mezar alanları, kentin tarihi kalıntılarından. Su perisi Erato ile efsanevi Kral Arkas’ın birleşmesinden doğduğu rivayet edilen Azan, Kocaçay Irmağı’nın yukarı kesimindeki bir mağarada yaşarmış. Azan ile ilgili bilgilerimiz sınırlı olsa da Zeus Tapınağı’nın çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3000’li yıllara ait yaşam izlerine rastlanmış.
Helenistik dönemde Bergama Krallığı’na bağlanan kent, MÖ 133’te Roma egemenliğine girmiş. Bu dönemde tahıl, üzüm ve yün üretimi sayesinde zenginleşmiş ve ünü bölge sınırlarını aşmış. Aizanoi, Erken Bizans döneminde piskoposluk merkeziyken, 7’nci yüzyıldan itibaren önemini yitirmeye başlamış. Tapınak alanı ortaçağda bir hisara dönüştürülmüş. Bölgeyi fetheden Selçuklular, Aizanoi’u Çavdar Tatarlarına emanet etmiş. 13’üncü yüzyıldan sonra da buraya Çavdarhisar denmiş. 1926’da Alman arkeologların başlattığı kazı çalışmaları, bugün Türk üniversitelerince aralıklarla sürdürülüyor.
Dünyanın ilk borsası
Anadolu’daki antik kentlerde mermer bloklar üzerinde, genellikle bitki ve ışık motifleri, başta aslan olmak üzere hayvan figürleri sıkça görülürken; burada kadın ve dişi figürlerinin kullanılması, Aizanoi’yi ilginç kılıyor. Oturma sıraları hafif çokgen biçiminde olan stadion’un en geniş kesimini örnekleyen batı tarafında dev bir antik kapı çerçevesi dikkat çekiyor. Stadion’un antik tiyatroya bakan cephesi, mermer kaplı bir duvarla sınırlandırılmış. Yarısı yıkılmış, yarısı ayakta olan, ağaçlık arasına gizlenmiş tiyatronun sahne kısmı, zengin mermer bezemelerle kaplanmış. Ancak bu nadide yapılar, depremler nedeniyle oturma basamaklarının ortasına yıkıldıkları gibi kalmış.
Bugün Çavdarhisar küçük bir kasaba gibi görünse de Aizanoi, çok büyük ve görkemli bir kentmiş zamanında. Köy içindeki Senato Binası’nı geçtikten sonra Kemerli Roma Köprüsü’ne ulaşıyorum. Köprünün sağında Çavdaroğulları Etnografya Sergi Evi gözüme çarpıyor. Dünyanın ilk borsa binası denilen yapının temelleri, biraz ilerideki meydanın ortasında. 4’üncü yüzyılda inşa edilen yapıda Roma pazarlarında satılan malların fiyatları yazıyor.
Tarihin gizemli bahçeleri
Burada tahıldan leopara her şeyin fiyatı belirlenmiş, hatta insanın bile...
Kadın figürleri kullanılması, Aizanoi’yi diğer antik kentlerden farklı kılıyor
Örneğin o zamanlar güçlü kuvvetli bir kölenin bedeli iki eşeğe eşdeğer görülmüş. Borsa Binası’nın karşısında Çavdarhisar Eski Pazar Camisi, hemen yanında eski bir çeşme dikkatimi çekiyor. Kentin güneybatısında Aizanoi’nin ihtişamını yansıtan Sütunlu Cadde uzanıyor. Burası, aynı zamanda kentin dışındaki Meter Steunene Kutsal Alanı’na açılan törensel yolun başlangıcı. Özetle; tarihin gizemli bahçelerinde gezinmek ve Çavdarhisar’ın eşsiz sadeliğini hissetmek için buraya en az yarım gün ayırın...
EZOP’UN MEMLEKETİ
Masallarıyla ünlü fabl yazarı Ezop’un (Aisopos) Kütahyalı olduğunu biliyor muydunuz? Anadolu’nun en önemli çini ve seramik üretim merkezi olan Kütahya’da görülmeye değer yer çok. Kaplıcalar, Kütahya Kalesi, Frig Vadisi, Çinili Cami, eski Hükümet Konağı, Germiyan evleri, Kütahya Arkeoloji Müzesi, Çini Müzesi, çini atölyeleri, Dumlupınar Şehitliği, Tavşanlı karaçamları, Domaniç Ormanı ve Gölcük Yaylası bunlardan bazıları.