Konya’da keşfedilmeyi bekleyen güzellik: Sille
Mübadele öncesinde 18 bin Müslüman ve Hıristiyan’ın (Türk-Rum) bir arada yaşadığı keşfedilmeyi bekleyen bir adres Konya’nın Sille Köyü… Bugün yaklaşık 3 bin 700 kişinin yaşadığı köyün tarihi ise MS. 50’lere kadar uzanıyor. İşte size Sille Köyü hakkında bilgiler…
Tarih boyunca dinlerin mücadelesine sahne olan Anadolu’nun merkezindeki Sille, bu mücadelelerden payına düşeni almış. Bu nedenle köyün iyi günleri de olmuş, kötü günleri de. Bunu köyü gezerken de hissedebiliyorsunuz. Köye gitmek aynı zamanda yaşayan bir tarihin içinde yürümek gibi... Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini, hangi dönemde insanların nasıl yaşadığını köyde görmek mümkün.
Sille, Roma döneminin Anadolu’da Hıristiyanlığı benimseyen ilk köylerinden. Sakinleri, bunun ceremesini yıllarca mağaralarda yaşamaya mecbur kalarak ödemişler. Roma İmparatorluğu’nun ilk Hıristiyanlara uyguladığı şiddet nedeniyle tıpkı Kapadokya’da ve Klistra’da olduğu gibi Sille’de yaşam mağaralara taşınmış.
Görmeden sakın dönmeyin
Sille’de mutlaka görülmesi gereken en önemli eser Aya Elena Kilisesi. Bugün müze olarak kullanılan kilise MS 325 yılında Bizans Kraliçesi Aya Elena tarafından yaptırılmış. Kudüs’e hacca giden kraliçe Sille’den geçerken burada heybetli bir kilisenin olmadığını fark eder. Kendisi kraliçe olduğundan buraya yapılmasına karar verdiği kilisenin de heybetli olmasını ister. Nedeni ise Sille’nin hac yolu üzerinde olmasıdır.
Ne var ki kilise bakımsızlık yüzünden yıllar içinde çok yıpranır ve yıkılma aşamasına gelir. Bu defa da imdada Osmanlı Padişahı II. Mahmut yetişir. 1833’te Sille’ye uğrayan II. Mahmut kilisenin halini gördükten sonra tamir edilmesi emrini verir. Yeniden ihtişamlı günlerine dönen kilise Rumların 1923’te gerçekleşen mübadeleyle Sille’yi terk etmesiyle yeniden harabeye döner. Ta ki başlayan restorasyonla eski gösterişli günlerine dönene kadar… Kilise artık müze olarak kullanılıyor. Girişi ücretsiz olan müze kilisenin içinde İncil’den ayetler, ikonlar ve tasvirler Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış kiliselerden oldukça farklı ve mutlaka görülmesi gerek.
Sille’ye gittiğinizde Aya Elena Kilisesi’nin tam karşısında ufak bir kilise (şapel) daha göreceksiniz, şaşırmayın. Örnekleri bazı köylerimizde de görülen caminin karşısına başka bir cami yapmaya benzer bir hikâyesi var bu şapelin. 381’de toplanan Birinci İstanbul Konsülü kararları Sille’de yaşayanların ikiye bölünmesine neden olmuş. Köyde İncil’in değiştirilmesini istemeyenler büyük kilisenin karşısına bu şapeli inşa ederek burada ibadet etmeye başlamış. Köydeki bu ayrılık mübadele dönemine kadar sürmüş ve hem kilise hem de şapel ikiye ayrılan cemaate ibadethane olarak hizmet vermiş. Tüm bunların dışında köyün sokaklarında dolaşırken de harika fotoğraflar çekeceğiniz garanti.