Kompong Luong’da hastane ve kilise bile suyun üstünde

Ankaralı Anıl Kangal (27), A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Sonrasında Londra’da School of Oriental and African Studies’te ‘Küreselleşme ve Kalkınma’ üzerine yüksek lisans yaptı. Ankara’da bakanlık düzeyinde yürütülen Avrupa Birliği projelerinde çalıştı. Belgesel fotoğraf, çekiyor, dalış yapıyor, sinemaya meraklı. Özellikle İtalyan yeni gerçekçilik akımı filmlerine büyük ilgi duyuyor.
Seyahat en önemli hobisi: “Dört yıl bu yolculuk için para biriktirdim. 7.5 aydır aralıksız Asya’yı geziyorum. Herşey dahil 26 bin TL’ye maloldu. Hedefim bir bu kadar daha gezip Kuzey, Orta ve Güney Amerika’yı da görmek. Ve maksimum 45 bin TL’ye turu tamamlamak.”

ABD, Çin ve ağırlıklı olarak Avrupa’da 30’a yakın ülke gördü. Son gezisinde Hindistan, Sri Lanka, Nepal, Çin, Güney Kore, Filipinler, Tayland, Kamboçya, Laos, Myanmar, Endonezya, Malezya’ya uğradı.
Mayısta Kamboçya’daydı. Pursat’tan 40 kilometre uzaklıktaki Kompong Luong’a günübirlik gitti: “İnternette okuduklarım, yolda anlatılanlar merakımı arttırmıştı. Yüzen kasabada yollar yerine kanallar, otomobil yerine kayık kullanılıyordu. Gidip görmek istedim.”
Kompong Luong’tan bahsederken şunları söylüyor: “Kasaba Kamboçya’nın ortasındaki Tonle Sap Gölü’nde. Göl UNESCO tarafından Dünya Biyosfer Rezervi ilan edimiş. Yağış sezonuna bağlı olarak kasabanın konumu da değişiyor. Halk fırtınadan korunmak için kıyılara taşınırken, kuru sezonda su seviyesinin daha düşük olmasından dolayı gölün daha açık alanlarına yerleşiyor. Balıkçı kasabasında yaklaşık 7 bin kişi yaşıyor.”

CEP TELEFONU MAĞAZASI YÜZÜYOR

Peki Kompong Luong’u nasıl gezeceksiniz: “Kasabada Vietnam ve Khmer kökenli iki grup yaşıyor. Hangisini görecekseniz, teknelerin kalktığı iskelede bu gruptan bilgi alıyorsunuz. Biz Khmer yani Kamboçya kökenlileri görmek istedik. Üç kişi, 1.5 saatlik motor yolculuğuna kişi başı 9 dolar ödedik. Rota sabit. Kasabada günlük hayatı görüyor, yüzen restoranda mola veriyorsunuz. Kişi başı 7-8 dolara ailelerden birinin yüzen evinde konaklamak mümkün.”
Anıl Kangal’ın en çok etkilendiklerine gelince: “Evler, benzin istasyonları, okullar, kiliseler, marketler, mağazalar, hastaneler, restoranlar yüzüyor. Manav, kasap tekneyle kanallarda gezerek satış yapıyor. Tüm ulaşım kayıkla. Marketlerde şehirlerde bulacağınız her türlü ürün var. Su üzerinde cep telefonu satan mağazalar bile var.”
Kangal, yemeklerde genellikle pirinç ve balığın tüketildiğini söylüyor. Gideceklere önerileri şöyle: “Kamboçya’yı gezmek için en uygun dönem yağışsız kasım-ocak ayları arası. Fakat Kompong Luong’u yağışlı dönemde, yani mayıs–ekim arasında görmek gerek. Su seviyesi arttığında kasabada hareket imkânı daha fazla.”