Nuray MESTÇİ <br>nuraymestci@gmail.com
Son Güncelleme:
Kıbrıs’ta lezzet turu
Bayramda turların sunduğu fiyat avantajından yararlanan binlerce tatilci KKTC’nin yolunu tutacak. Kıbrıs deyince ilk akla gelen beş yıldızlı oteller ve kumarhaneler. Oysa Kuzey Kıbrıs konuklarına bunlardan çok daha fazlasını sunmaya hazır. Dört duvar arasında kalmayın, adayı gezin ve kendinizi eşsiz lezzetlerin kucağına bırakın.
Neredeyse tüm restoranlar 35 YTL’ye meze, ara sıcak ve et-balık seçeneklerinden oluşan harika mönüler sunuyor. Ara sokaklarda molohiya, kolokas, şeftali kebabının en lezizi hazırlanıyor.
GİRNE
Enginarlı salatayı Bellapais’te balığı Lagoo’da tadın
Doğu Akdeniz’in tertemiz sularında sere serpe uzanan Kıbrıs’ın eşsiz kumsalları serin suyu seven yüzücüler için hála açık. Deniz sıcaklığı 23 derece civarında. Eğer serin suyu sevmiyorsanız, bu cennet adada yapabileceğiniz pek çok şey var. Biliyorum aklınıza kumarhaneler geliyor ama bunu hemen unutun. Çünkü 20 dereceye ulaşan güneşli bir günde, Kıbrıs’ın ılık doğasında, tarihi bölgelerinde, restoranlarında keşfedeceğiniz zenginlik cüzdanınızı riske sokmadan sizi mutlu edecek.
Benim için Kıbrıs’ın en güzel kenti Girne, mekanı Bellapais. Gündüz, gece hoşça vakit geçirebilirsiniz. Köyde kısa bir yürüyüşten sonra Bellapais Gardens Restaurant’a uğrayın. Gözalıcı Akdeniz ve kuşbakışı Girne manzarasına açık masanıza oturun. Yerel lezzetlerin Batılı mutfaklarla harmanlandığı mönüsünü inceleyin. Listedeki kırmızı etli her yemeği tavsiye ederim. Taze enginarlı salatasına ise bayılırım. Kıbrıs’ın zaten enginarları muhteşem lezzettedir. Restoranın kavı zengin, şarapları kaliteli. Tek sorun, Alman baş garson! Çok deneyimli, ancak yabancı müşterilere odaklanmış, Türklerden uzak duruyor. Neyse ki diğer garsonlar müşterilerle yeterince ilgileniyor. Şarap dahil, iki kişilik hesap 200-300 YTL arasında geliyor. Dilerseniz restoranın pansiyonunda kalabilirsiniz. (Tel: 815 60 66) Odalar çift kişi 140 Euro. Kışın yüzde 20 indirimli. Köyde gotik mimarinin ender örneklerinden Bellapais Manastırı’nı gezebilir, az ilerisindeki tembellik ağacının altında oturup çayınızı yudumlayabilirsiniz. Bu ağacı romanlarında anlatan ünlü İngiliz yazar Lawrence Durrell’ın köydeki evini dışarıdan görebilirsiniz. Köyün yüzlerce yıllık daracık sokaklarında kendinizi bambaşka bir dünyada hissedeceksiniz.
Girne’deki ikinci restoran önerim, balık sevenlerin cenneti: Lagoon. Geniş pencerelerinden ışıklandırılan denizi, dalgaları izlerken şarabınızı yudumlayabilirsiniz. Mönüsünde hemen her türlü balık bulunuyor. Fiks mönüde 6-7 çeşit balıklı meze, 2-3 çeşit balıklı ara sıcak ve ana yemekte arzu ettiğiniz bir balığı yiyebilirsiniz. İçkiyle birlikte iki kişilik hesap 150-200 YTL’ye yükseliyor. (Tel: 815 65 55)
İkinci tavsiyem Alsancak’ta, çıkarma plajının hemen arkasındaki Altınkaya. Eğer hava yağışsızsa, dışarıda oturun. Akdeniz’in kokusunu hissedin. Restoranda her türlü balık bulunuyor. Fiks mönü 10-12 çeşit meze, 2-3 ara sıcak ve ana yemekten oluşuyor. İçkiyle birlikte iki kişi 120-170 YTL. (Tel: 821 83 41)
Eğer kebapseverseniz size önerim Addres Restaurant. Girne Karaoğlanoğlu’nda, deniz kıyısında. Etleri, mezeleri son derece lezzetli. Fiks mönüde 8-10 meze, 2-3 ara sıcak ve ana yemeğinizi yiyorsunuz. İçkiyle iki kişilik hesap 150-200 YTL arasında. (Tel: 822 35 37)
Kebap için bir diğer adres Bahar Sokak’taki Eziç Restaurant. Geniş, ferah. Aklınıza gelebilecek her türlü kebap bulunuyor. Etler leziz, sunum hoş. Tek sorun çok kalabalık olması. Hep birileri boş masa aradığı için yemek bitince kalkmak gerekiyor. Kebap dışında birçok seçenek var mönüde. Özellikle tatlılarını denemelisiniz. İki kişilik hesap, içki dahil 100-150 YTL arasında. (Tel: 444 88 88)
Karaoğlanoğlu’ndaki çok özel bir restorandan mutlaka bahsetmeliyim: Stonegrill. 400 derece sıcaktaki taşların üzerinde balık, deniz ürünleri, etleri kendiniz pişirip yiyorsunuz. Fiks mönüde 10-12 çeşit meze, et ya da balık bulunuyor. Özellikle soğuk havada bu restoranda yemek yemek son derece keyifli. İki kişi, içkili hesap 120-150 YTL arasında. (Tel: 822 20 02)
Süphanglenin en lezizini, adada çok nadir rastlanan demleme çayı, Türk usulü kahveyi Akpınar Pastanesi’nde bulabilirsiniz. Cuma, cumartesi geceleri çeşitli gruplar konser veriyor. (Tel: 815 41 09)
MUTFAK VE TARİH
Kıbrıs’ın mutfağı, adadan geçen uygarlıkların izini taşıyor: Mısır, Asur, Yunan, Makedon, Roma, Bizans, Fransız Lusignan, Memluk, Venedik, Osmanlı, İngiliz ve Türk... Ancak ada tarihi savaşla geçtiği için bu zenginliğin mutfağa yansıması sınırlı kalmış. Ağırlıklı olarak kurutularak saklanabilen tahıllar, sebzeler tercih edilmiş. Zeytin zengini adanın mutfağına zeytinyağı ve zeytinyağlılar çok sonraları girmiş. Çeşitler Türkiye’dekinden pek farklı değil: Cacık, humus, fava, çakıstes, turşu ve yeşil salata. Kıbrıs denizin ortasında, ancak balık çeşitleri sınırlı. Bazı lokantalar Türkiye’den sağladıkları balıklarla mönüyü çeşitlendiriyor. İngilizlerin patates, balık kızartması morina filetosuyla hazırlanıyor. Kıbrıs’ın en leziz ürünü elbette portakal ve limon. Gerçek Kıbrıs limonunu portakal gibi keyifle yiyebilirsiniz.
LEFKOŞA
Kolokas, molohiya, nor böreğinin lezizi Müze Dostları Derneği’nde
Başkentte pek çok restoran var. Hafta sonunda sokaklar son derece hareketli. Kalabalık ve yüksek sesle müzik dinlenen mekanlardan hoşlanıyorsanız kentin ünlü caddesi Dereboyu sizi bekliyor. Fasıl eşliğinde yemeğinizi yiyor, canınız isterse kalkıp oynuyorsunuz. Oynayanları seyredip neşeleniyorsunuz. Fiks mönü 8-10 çeşit meze, 2-4 çeşit ara sıcak ve ana yemekten oluşuyor. İçki dahil iki kişi 150-180 YTL arasında hesap geliyor. (Tel: 228 01 43)
Eğer Kuzey Kıbrıs’ın yerel lezzetlerini merak ediyorsanız Müze Dostları Derneği’ne uğrayın. Selimiye Camii’nin bahçesinde, tarihi bir atmosferde. Saat 11.30-16.00 arası açık. Patatesli köfte, kolokas, molohiya, nor böreği, hellim böreği ev yemeği özeniyle hazırlanıyor. (Tel: 228 93 45) Hazır buraya gelmişken 682 yıllık, kiliseden dönüştürülen muhteşem barok camiyi de gezin.
Selimiye’nin az ilerisindeki Büyükhan’a da uğramadan geçmeyin. Osmanlı’nın valisi Muzaffer Paşa yaptırmış. 436 yıldır dimdik ayakta. Geçmişte pek çok kervana ev sahipliği yapmış. Altı yıl önce restore edildi. Geleneksel el sanatlarının satıldığı alışveriş merkezine dönüştürüldü. Sevdiklerinize hediye alabilir, kafelerinde çay ya da şarap içebilirsiniz. Hafta sonlarında çeşitli gruplar konser veriyor kafelerde. Lezzet avcılarına son bir tüyo: Burası mantının da adresi.
Gönyeli’deki Mirage&Niazis Restaurant, kebapseverlerin gözdesi. Şöyle lezzetli bir döner arıyorsanız, öneririm. Pizza, makarna, hamburger seçenekleri de bulunuyor. Fiks mönü 8-10 meze, 3-4 ara sıcak ve ana yemekten oluşuyor. İçkiyle iki kişilik hesap 120-150 YTL arasında. (Tel: 223 27 30)
GAZİ MAĞUSA
Petek’in pastaları D&B’nin pizzaları
Eğer tarih, arkeoloji, mimariye ilgi duyuyorsanız Mağusa’ya aşık olmamanız mümkün değil. Sur içindeki bölüm büyüleyici. Kent sur dışına doğru çok katlı binalarla açılmış. Tavsiyem sur içinde kalmanız. Size üç mekan önereceğim. İlki Namık Kemal Meydanı. Bir yanınızda Venedik duvarları, ardında Namık Kemal’in kaldığı zindan, karşısında tüm heybetiyle Lala Mustafa Paşa Camii. D&B Cafe işte tam bu meydanın ortasında. Adının kafe olduğuna bakmayın yiyecekler enfes, ister sıcak, ister soğuk, ister alkollü tüm içecekler mevcut. Pizzaları son derece leziz. İngilizlerin çok sevdiği patates kızartmalı balıkları harika. Bitki çayları, aromalı kahveleri de tatmaya değer. İki kişi yaklaşık 80-100 YTL’ye gayet iyi doyuyorsunuz. (Tel: 366 66 10)
Lala Mustafa Paşa Cami’nin ve Namık Kemal heykelinin hemen yanındaki Ginkgo Cafe tarihi mekanı, yemekleriyle iddialı. Tarihi Gazi Mağusa türbesinin restorasyonu sonrasında açıldı. Makarnalar son derece leziz, şaraplar kaliteli. Bilindik yemekleri de Batılı yaklaşımla sunuyorlar. Açıkhavada oturup gece ışıklandırılan yapıları izleyin. İki kişiye içkili hesap 150-200 YTL arasında geliyor. (Tel: 366 66 60)
Kentin en güzel pastanesi Petek. Çok uzun tecrübesiyle hazırlanan pastaları enfes. Yazın taze naneli limonatasına, kuru naneli ayranı ve dondurmasına doyum olmuyor. Tek kusuru demleme çayının bulunmaması. Ancak kışın alt kattaki şömine bunu da unutturuyor. Fiyatları makul.
HELLİM VE ŞEFTALİ KEBABI
Hellim peyniri sadece keçi ya da koyun, keçi ve inek sütünün karışımından yapılıyor. Sert, çok tuzlu. Dilimler kalın kesildiğinde, ızgarası, yağda kızartılmışı çok lezzetli. Ancak restoranların ince diliminde aynı lezzeti bulmak pek mümkün değil. Şeftali kebabı, eşit miktarda kuzu ve dana kıyması rende soğan ve maydanozla karıştırdıktan sonra kuzu gömleğine sarılarak hazırlanıyor. Izgarada pişiyor. Hemen her lokantada bulabilirsiniz.
SEBZE YEMEKLERİ
Kıbrıs’ta sebzeler genellikle kuşbaşı etle pişiriliyor. Bizim tanımadığımız kolokas ve molohiya çok seviliyor. Kolokas; kök bir sebze. Genellikle tavukla pişiriliyor. Tadı patatesle enginar arası. Molohiya ise yeşil sebze. Tazesini bulmak zor. Kurutulmuşu kullanılıyor. Yaprakları bol limonla yumuşatılıyor. Kuşbaşı etle pişirilen yemeğin tadı ekşi ve acımsı ıspanak, semizotunu çağrıştırıyor.
GİRNE
Enginarlı salatayı Bellapais’te balığı Lagoo’da tadın
Doğu Akdeniz’in tertemiz sularında sere serpe uzanan Kıbrıs’ın eşsiz kumsalları serin suyu seven yüzücüler için hála açık. Deniz sıcaklığı 23 derece civarında. Eğer serin suyu sevmiyorsanız, bu cennet adada yapabileceğiniz pek çok şey var. Biliyorum aklınıza kumarhaneler geliyor ama bunu hemen unutun. Çünkü 20 dereceye ulaşan güneşli bir günde, Kıbrıs’ın ılık doğasında, tarihi bölgelerinde, restoranlarında keşfedeceğiniz zenginlik cüzdanınızı riske sokmadan sizi mutlu edecek.
Benim için Kıbrıs’ın en güzel kenti Girne, mekanı Bellapais. Gündüz, gece hoşça vakit geçirebilirsiniz. Köyde kısa bir yürüyüşten sonra Bellapais Gardens Restaurant’a uğrayın. Gözalıcı Akdeniz ve kuşbakışı Girne manzarasına açık masanıza oturun. Yerel lezzetlerin Batılı mutfaklarla harmanlandığı mönüsünü inceleyin. Listedeki kırmızı etli her yemeği tavsiye ederim. Taze enginarlı salatasına ise bayılırım. Kıbrıs’ın zaten enginarları muhteşem lezzettedir. Restoranın kavı zengin, şarapları kaliteli. Tek sorun, Alman baş garson! Çok deneyimli, ancak yabancı müşterilere odaklanmış, Türklerden uzak duruyor. Neyse ki diğer garsonlar müşterilerle yeterince ilgileniyor. Şarap dahil, iki kişilik hesap 200-300 YTL arasında geliyor. Dilerseniz restoranın pansiyonunda kalabilirsiniz. (Tel: 815 60 66) Odalar çift kişi 140 Euro. Kışın yüzde 20 indirimli. Köyde gotik mimarinin ender örneklerinden Bellapais Manastırı’nı gezebilir, az ilerisindeki tembellik ağacının altında oturup çayınızı yudumlayabilirsiniz. Bu ağacı romanlarında anlatan ünlü İngiliz yazar Lawrence Durrell’ın köydeki evini dışarıdan görebilirsiniz. Köyün yüzlerce yıllık daracık sokaklarında kendinizi bambaşka bir dünyada hissedeceksiniz.
Girne’deki ikinci restoran önerim, balık sevenlerin cenneti: Lagoon. Geniş pencerelerinden ışıklandırılan denizi, dalgaları izlerken şarabınızı yudumlayabilirsiniz. Mönüsünde hemen her türlü balık bulunuyor. Fiks mönüde 6-7 çeşit balıklı meze, 2-3 çeşit balıklı ara sıcak ve ana yemekte arzu ettiğiniz bir balığı yiyebilirsiniz. İçkiyle birlikte iki kişilik hesap 150-200 YTL’ye yükseliyor. (Tel: 815 65 55)
İkinci tavsiyem Alsancak’ta, çıkarma plajının hemen arkasındaki Altınkaya. Eğer hava yağışsızsa, dışarıda oturun. Akdeniz’in kokusunu hissedin. Restoranda her türlü balık bulunuyor. Fiks mönü 10-12 çeşit meze, 2-3 ara sıcak ve ana yemekten oluşuyor. İçkiyle birlikte iki kişi 120-170 YTL. (Tel: 821 83 41)
Eğer kebapseverseniz size önerim Addres Restaurant. Girne Karaoğlanoğlu’nda, deniz kıyısında. Etleri, mezeleri son derece lezzetli. Fiks mönüde 8-10 meze, 2-3 ara sıcak ve ana yemeğinizi yiyorsunuz. İçkiyle iki kişilik hesap 150-200 YTL arasında. (Tel: 822 35 37)
Kebap için bir diğer adres Bahar Sokak’taki Eziç Restaurant. Geniş, ferah. Aklınıza gelebilecek her türlü kebap bulunuyor. Etler leziz, sunum hoş. Tek sorun çok kalabalık olması. Hep birileri boş masa aradığı için yemek bitince kalkmak gerekiyor. Kebap dışında birçok seçenek var mönüde. Özellikle tatlılarını denemelisiniz. İki kişilik hesap, içki dahil 100-150 YTL arasında. (Tel: 444 88 88)
Karaoğlanoğlu’ndaki çok özel bir restorandan mutlaka bahsetmeliyim: Stonegrill. 400 derece sıcaktaki taşların üzerinde balık, deniz ürünleri, etleri kendiniz pişirip yiyorsunuz. Fiks mönüde 10-12 çeşit meze, et ya da balık bulunuyor. Özellikle soğuk havada bu restoranda yemek yemek son derece keyifli. İki kişi, içkili hesap 120-150 YTL arasında. (Tel: 822 20 02)
Süphanglenin en lezizini, adada çok nadir rastlanan demleme çayı, Türk usulü kahveyi Akpınar Pastanesi’nde bulabilirsiniz. Cuma, cumartesi geceleri çeşitli gruplar konser veriyor. (Tel: 815 41 09)
MUTFAK VE TARİH
Kıbrıs’ın mutfağı, adadan geçen uygarlıkların izini taşıyor: Mısır, Asur, Yunan, Makedon, Roma, Bizans, Fransız Lusignan, Memluk, Venedik, Osmanlı, İngiliz ve Türk... Ancak ada tarihi savaşla geçtiği için bu zenginliğin mutfağa yansıması sınırlı kalmış. Ağırlıklı olarak kurutularak saklanabilen tahıllar, sebzeler tercih edilmiş. Zeytin zengini adanın mutfağına zeytinyağı ve zeytinyağlılar çok sonraları girmiş. Çeşitler Türkiye’dekinden pek farklı değil: Cacık, humus, fava, çakıstes, turşu ve yeşil salata. Kıbrıs denizin ortasında, ancak balık çeşitleri sınırlı. Bazı lokantalar Türkiye’den sağladıkları balıklarla mönüyü çeşitlendiriyor. İngilizlerin patates, balık kızartması morina filetosuyla hazırlanıyor. Kıbrıs’ın en leziz ürünü elbette portakal ve limon. Gerçek Kıbrıs limonunu portakal gibi keyifle yiyebilirsiniz.
LEFKOŞA
Kolokas, molohiya, nor böreğinin lezizi Müze Dostları Derneği’nde
Başkentte pek çok restoran var. Hafta sonunda sokaklar son derece hareketli. Kalabalık ve yüksek sesle müzik dinlenen mekanlardan hoşlanıyorsanız kentin ünlü caddesi Dereboyu sizi bekliyor. Fasıl eşliğinde yemeğinizi yiyor, canınız isterse kalkıp oynuyorsunuz. Oynayanları seyredip neşeleniyorsunuz. Fiks mönü 8-10 çeşit meze, 2-4 çeşit ara sıcak ve ana yemekten oluşuyor. İçki dahil iki kişi 150-180 YTL arasında hesap geliyor. (Tel: 228 01 43)
Eğer Kuzey Kıbrıs’ın yerel lezzetlerini merak ediyorsanız Müze Dostları Derneği’ne uğrayın. Selimiye Camii’nin bahçesinde, tarihi bir atmosferde. Saat 11.30-16.00 arası açık. Patatesli köfte, kolokas, molohiya, nor böreği, hellim böreği ev yemeği özeniyle hazırlanıyor. (Tel: 228 93 45) Hazır buraya gelmişken 682 yıllık, kiliseden dönüştürülen muhteşem barok camiyi de gezin.
Selimiye’nin az ilerisindeki Büyükhan’a da uğramadan geçmeyin. Osmanlı’nın valisi Muzaffer Paşa yaptırmış. 436 yıldır dimdik ayakta. Geçmişte pek çok kervana ev sahipliği yapmış. Altı yıl önce restore edildi. Geleneksel el sanatlarının satıldığı alışveriş merkezine dönüştürüldü. Sevdiklerinize hediye alabilir, kafelerinde çay ya da şarap içebilirsiniz. Hafta sonlarında çeşitli gruplar konser veriyor kafelerde. Lezzet avcılarına son bir tüyo: Burası mantının da adresi.
Gönyeli’deki Mirage&Niazis Restaurant, kebapseverlerin gözdesi. Şöyle lezzetli bir döner arıyorsanız, öneririm. Pizza, makarna, hamburger seçenekleri de bulunuyor. Fiks mönü 8-10 meze, 3-4 ara sıcak ve ana yemekten oluşuyor. İçkiyle iki kişilik hesap 120-150 YTL arasında. (Tel: 223 27 30)
GAZİ MAĞUSA
Petek’in pastaları D&B’nin pizzaları
Eğer tarih, arkeoloji, mimariye ilgi duyuyorsanız Mağusa’ya aşık olmamanız mümkün değil. Sur içindeki bölüm büyüleyici. Kent sur dışına doğru çok katlı binalarla açılmış. Tavsiyem sur içinde kalmanız. Size üç mekan önereceğim. İlki Namık Kemal Meydanı. Bir yanınızda Venedik duvarları, ardında Namık Kemal’in kaldığı zindan, karşısında tüm heybetiyle Lala Mustafa Paşa Camii. D&B Cafe işte tam bu meydanın ortasında. Adının kafe olduğuna bakmayın yiyecekler enfes, ister sıcak, ister soğuk, ister alkollü tüm içecekler mevcut. Pizzaları son derece leziz. İngilizlerin çok sevdiği patates kızartmalı balıkları harika. Bitki çayları, aromalı kahveleri de tatmaya değer. İki kişi yaklaşık 80-100 YTL’ye gayet iyi doyuyorsunuz. (Tel: 366 66 10)
Lala Mustafa Paşa Cami’nin ve Namık Kemal heykelinin hemen yanındaki Ginkgo Cafe tarihi mekanı, yemekleriyle iddialı. Tarihi Gazi Mağusa türbesinin restorasyonu sonrasında açıldı. Makarnalar son derece leziz, şaraplar kaliteli. Bilindik yemekleri de Batılı yaklaşımla sunuyorlar. Açıkhavada oturup gece ışıklandırılan yapıları izleyin. İki kişiye içkili hesap 150-200 YTL arasında geliyor. (Tel: 366 66 60)
Kentin en güzel pastanesi Petek. Çok uzun tecrübesiyle hazırlanan pastaları enfes. Yazın taze naneli limonatasına, kuru naneli ayranı ve dondurmasına doyum olmuyor. Tek kusuru demleme çayının bulunmaması. Ancak kışın alt kattaki şömine bunu da unutturuyor. Fiyatları makul.
HELLİM VE ŞEFTALİ KEBABI
Hellim peyniri sadece keçi ya da koyun, keçi ve inek sütünün karışımından yapılıyor. Sert, çok tuzlu. Dilimler kalın kesildiğinde, ızgarası, yağda kızartılmışı çok lezzetli. Ancak restoranların ince diliminde aynı lezzeti bulmak pek mümkün değil. Şeftali kebabı, eşit miktarda kuzu ve dana kıyması rende soğan ve maydanozla karıştırdıktan sonra kuzu gömleğine sarılarak hazırlanıyor. Izgarada pişiyor. Hemen her lokantada bulabilirsiniz.
SEBZE YEMEKLERİ
Kıbrıs’ta sebzeler genellikle kuşbaşı etle pişiriliyor. Bizim tanımadığımız kolokas ve molohiya çok seviliyor. Kolokas; kök bir sebze. Genellikle tavukla pişiriliyor. Tadı patatesle enginar arası. Molohiya ise yeşil sebze. Tazesini bulmak zor. Kurutulmuşu kullanılıyor. Yaprakları bol limonla yumuşatılıyor. Kuşbaşı etle pişirilen yemeğin tadı ekşi ve acımsı ıspanak, semizotunu çağrıştırıyor.