GeriSeyahat “Katiller nerde, biz buradayız.”
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
“Katiller nerde, biz buradayız.”

“Katiller nerde, biz buradayız.”

HAYVANLAR ALEMİ (22) - Sevgili Serdar, ölümden öteye köy yok derler ya, hayvanlar için de geçerli olmalı bu gerçek. Önce Pamuk, ardından kardeşi Karambo’nun beklenmedik ölümleri bizleri sarstığı gibi anne Masume’yi daha da etkilemiş olmalıydı. (SEZAİ BAYAR)

“Olmalıydı” demek bile yanlış. Masume, Karambo’nun ölümünden bir gün sonra yemekten içmekten kesildi.

 

Önüne konanlara burun kıvırması bir yana, ortaya konan yemeğe hücum eden yan bahçeden gelen hemcinslerine karşı da son derece tepki vermeye başladı. Onların yemek yemelerini istemiyor, pençelerini çıkararak onlara saldırıyor, hatta bazen yemek kabını dahi dağmadağın ediyordu.

 

Akşamları ise duvarın köşesindeki taşın üstüne çıkıyor, gözlerini ufka çevirip uzun uzun düşüncelere dalıyordu.

 

O bir anaydı. Ve peşpeşe iki yavrusunu kaybetmişti.

 

Ne Pamuk ve Karambo analarına doymuşlardı, ne de Masume yavrularına yeteri kadar sevgi, şefkat aktarabilmişti.

 

İnsanlara göre “kaza” kendilerine göre” cinayetle sonuçlanan ölümlerin sonu ne zaman gelecekti?

 

Yan bahçeden iki, Pamuk ve Karambo’yla birlikte tam 4 kedi nüfustan düşmüştü.

 

Masume, insanların bu kadar acımasız olacaklarına ihtimal vermese de, yavrularının başına gelenleri içine sindiremiyordu.

 

“Sindirim kapasitesi” dedikleri şey bu olmalıydı.

 

Hadi bir tanesi kaza; ikincisine de kaza diyelim ama, 4 kazanın üstelik akşam saatleri ya da gece yarısı meydana gelmesinin izah etmek çok zordu.

 

Her kimse, cinayetlerini günışığında değil, karanlıkta planlıyordu.

 

Belki de katil “seri cinayet” manyağının tekiydi.

 

Kardeşi Pamuk’un ölümünü araştırmakla görevli Karambo’nun bir ay sonra öldürülmesi de tesadüf olamazdı.

 

Katil herhalde Karambo’nun elde ettiği bazı ipuçlarından yakayı ele vereceğinden korkmuş, onun ortadan kaldırılmasına karar vermişti.

 

Acaba Karambo seri katile ait ne ve neleri biliyordu?

 

Evinin kapısını dinlemiş olabilir miydi?

 

Ya da şüpheli “karasurat”ın arabasının siteye giriş çıkışlarını izlemiş, bazı kuşkulu hareketlerine tanık mı olmuştu?

Masume, bütün bunları gözlerinin önüne getirip gelişmelerin analizini yaparken, gözkapaklarına tonlarca ağırlık oturmuş gibi hissetti kendisini ve üzerindeki karton parçasına kıvrıldığında rüyasına ilk adımı atmıştı bile.

 

Masume kürsüden arkadaşlarına şöyle bir göz attıktan sonra konuşmaya başladı:

 

“Arkadaşlar, görüyorum ki hepiniz Karambo’nun ölümüne üzülüyorsunuz. Bir ana olarak gözyaşlarımı içime akıtmayı öğrendim. İnsanların acımasız olduklarını öğrendim. Ülkedeki töre cinayetlerinin önü alınamağını da öğrendim. Mafya babalarının kanlı hesaplaşmaları sona ermiş değil. Cezaevlerinde yer kalmadı. Okuldan fazla cami yapılan bir ülkede, böyle giderse, cezaevlerinin sayısı bir gün gelir okul ve cami sayısını da geçer. Bütün bunları öğrendim de insanların bizleri ortadan kaldırmalarına, doğal ortamımızda yaşama hakkı tanımamasının nedenlerini öğrenemedim”

 

Bir ara soluklandı ama hemen devam etti sözlerine:

 

“Ne barınak istiyoruz, ne evlerdeki pinti ve miskin bir hayatı. Barınakları da başlarına çalsınlar. Barınaklar zaten toplama kamplarından farksız. Bizin tek hedefimiz tüm hayvanlar için “rehabilitasyon merkezleri”nin açılması. Bu bir hayal gibi gelebilir insanlara. Ama bir gün bizi anlayacaklar ve bu merkezlere kavuşacağız. Bunu AB’nin desteği ile hayata geçirebiliriz. Ancak şu andaki hedefimizseri katili tesbit etmek. Bu konuda herkesten öneri bekliyorum. Böylelikle stratejimizi çizebiliriz.”

 

Masume’nin konuşması bitmişti. Toplantıya katılanlar hep bir ağızdan “Katiller nerede, biz burdayız” diye tempo tutmaya başladılar.

 

Kedilerin bu tepkisi devam ederken Masume, söz almak için devamlı sağ patisini havaya kaldıran ama şimdiye kadar hiç görmediği bir kediyi işaret ederek “Tamammm. Kesin artık sesinizi. Konuşmak isteyenlere söz vereceğim” diyerek bu yabancı kediyi kürsüye çağırıyordu.

 

Emin adımlarla kürsüye gelen yabancıyı herkes pür dikkat izlemeye başlamıştı bile.

 

Acaba söz isteyen yabancı kimdi?

 

Sevgiler,

 

Sezai

False