GeriSeyahat Karayipler’in tropik Hollanda bahçesi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Karayipler’in tropik Hollanda bahçesi

Karayipler’in tropik Hollanda bahçesi

Hollanda Antilleri’nin kendi küçük, şöhreti büyük adası Sint Eustatius, Venezuela’ya kuş uçumu 750 kilometre uzakta. Yağmur ormanları, yanardağı, mercan kayalıkları meraklı gezginleri keşfe kışkırtıyor.

Adaya adım attığınız andan itibaren size gülümseyen, hatta el sallayanlara bakıp da “nereden tanıyorum” diye düşünmeyin, tanımıyorsunuz. St. Eustatius her şeyden önce halkının cana yakınlığı ile ünlü.

İNGİLİZ İNTİKAMI

Hollanda Antilleri’ne bağlı, ada ülkenin toprakları yaklaşık 30 kilometrekare. Uzunluğu 10, genişliği 3 kilometre olan adanın başkenti Oranjestad. Küçük, sakin, huzur dolu bir ada Sint Eustatius. Polis kayıtlarına geçen olay yok denecek kadar az. Zaten yaklaşık 3500 kişi yaşıyor, herkes birbirini tanıyor. Bir zamanlar Batılı devletlerin ticaret merkeziymiş. Bir günde 200-300 geminin yanaştığı ve limandaki depolara mallarını boşalttığı dönemler olmuş. Pamuk, cephane ve köle alışverişine ek olarak rom ticaretinin de devreye girmesiyle özellikle 18’inci yüzyıl adadaki refahın arttığı bir dönem olmuş. Zenginliği nedeniyle ‘Altın Kaya’ olarak anıldığı günler artık geride kalmış. 1776’da ABD’yi ilk tanıyan ülke olması üstelik de bunu 11 pare top atışıyla yapması Birleşik Krallık’ın hiç hoşuna gitmemiş. İngiltere bu top atışlarının öcünü Eustatius’un ekonomisini mahvederek almış. Bugün başlıca gelir kaynakları turizm.

/images/100/0x0/55eaba1af018fbb8f892d323

VOLKAN YOLUNDAKİ DOĞAL ORKİDELER

Oranje Kalesi (Fort Oranje) 1636 yılında inşa edilmiş. Şehre tepeden bakan kaleye çıkarken dizilmiş eski topları da göreceksiniz. Kalenin yakınlarındaki sinagog bölgedeki en eski sinagoglardan biri. Kale, Quill Dağı ile beraber, Sint Eustatius’un armasında da yer alıyor. Adanın tarihi hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız St. Eustatius Tarih Müzesi’ni gezin (www.steustatiushistory.org). İki katlı 18’inci yüzyıl evi restore edilerek müzeye dönüştürülmüş.
“Küçük adada ne yapabilirim ki” demeyin. Statia farklı zevklerden gezginlere hitap edebilecek kapasitede bir yer. İlk kez gelenler genellikle yürüyüşe çıkıp ‘Quill’ Dağı’nı keşfetmekle işe başlıyor. Hollanda dilinde ‘çukur’ anlamına gelen isim dağa kraterinden ötürü verilmiş. Korkmanıza gerek yok, Quill sönmüş bir volkan. O yüzden yürüyüşünüzün keyfini sürün ve onlarca değişik türde orkidenin güzelliğini beyninize kaydedin, büyük şehir yaşantısına geri döndüğünüzde ihtiyacınız olacak. 1998’de ulusal park ilan edilen dağ dünyada kapladıkları alan gün geçtikçe azalan yağmur ormanlarından birini de barındırıyor. Kuş gözlem alanı, botanik bahçesi ve daha çok şey var göreni mutlu eden. Bu yüzden zamanı iyi kullanıp, olabildiğince fazla tropik yaşam manzarasıyla tanışmak istiyorsanız yürüyüşünüzü bir rehber eşliğinde yapın.
Quill Dağı’nın Atlantik Okyanusu’na bakan tarafındaki Miriam C. Schmidt Botanik Bahçesi adanın ve tüm bölgenin bitki ve hayvan türlerini yakından görmek isteyen doğaseverlerin geldiği bir park. Rehberli tur iki saate yakın sürüyor.
Karayipler’deki birçok adanın aksine St. Eustatius sahillerinin büyük bölümü kayalık. Bu yüzden sere serpe güneşlenmek ve yüzmek için gidebileceğiniz yerler sınırlı. Dalgalar ve dip akıntılarına dikkat etmeniz gerekiyor. Öte yandan bu kayalık sahilleri nedeniyle dalış yapmak isteyenlerin tercihi haline gelmiş ada. Yakınlardaki batık gemiler ve sualtı kalıntıları onlar için bir cazibe merkezi. Sualtı manzarasına renkleri ve çeşitleriyle damgalarını vuran mercan kayalıkları ile balık türlerini de yabana atmamak gerek. 15’inci yüzyılda keşfedilmesine rağmen gerçek anlamda ‘keşfedilmemiş’ bir ada burası. Düşünün ki 1923 yılında bile ilkel yaşam süren bir yerli köyü bulunmuş. Adanın belki de en güzel yönü hâlâ el değmemiş görüntüsünü koruyabilmiş olması. Bu özelliği çevre adalardan günübirlik turların gelmesini sağlıyor.

Resmi dil Flamanca ve İngilizce

Kristof Kolomb’un 1493’te bulduğu adalardan biri Sint Eustatius. Adını bir azizden alıyor. Halk kısaca ‘Statia’ diyor. Keşfinden itibaren Batılıların ilgisini çekmiş. Defalarca el değiştirmiş. Bir süre Hollanda Antilleri’ni meydana getiren adalar grubunun üyesiyken 2010’da Bonaire ve Saba adalarıyla birlikte Hollanda yönetimine bağlı özel belediye statüsünü kazanmış. Turistler lisan sorunu yaşamıyor çünkü Flamancanın yanı sıra bir diğer resmi dil de İngilizce. Kulağınızın alışık olmadığı tınılar, kelimeler duyacak olursanız bilin ki etrafta yerlilere ait Kreole dili konuşuluyor.

Nerede Yenir

Bu kadar küçük adada bu kadar farklı lezzet bulabilmek şaşırtıcı. Çin, Endonezya, Fransız, İtalyan mutfakları emrinizde. Tabii ki Karayipler’e özgü yemekleri de tadabilirsiniz. Tek yapmanız gereken lüks döşenmiş, gösterişli restoranlar beklememek. Küçük, rahat, sevimli restoranların bazılarındaki porsiyonların büyüklüğüne inanamayacaksınız. Hazırlıklı olun çünkü birçoğunda kredi kartı kabul edilmiyor.
 Chinese Bar & Restoran: Çin mutfağının en lezzetli örneklerini büyük porsiyonlarda sunuyorlar
(Tel: +599 318 2389).
 Ocean View Terrace: Manzarası harika. Özellikle akşam yemeğini güneşin batışı eşliğinde yemek isteyenler için ideal. Yerel lezzetleri deneyin. Kahvaltı ve öğle yemeği servisleri de var
(Tel: +599 318 2934).
 Blue Bead Bar & Restoran: İtalyan ve Fransız yemeklerinde iddialılar, ancak siz günün mönüsünü de sorun (Tel: +599 318 2873).

False