Karadağ’ın incisi Budva

Bin Rota’nın 3 gece 4 günlük Karadağ (Montenegro) turuyla Budva’ya gitmek için iki saatlik uçak yolculuğuyla başkent Podgorica’da iniyoruz. Bir saat süren Budva yolu çok zevkli. Sarp dağlardaki bitki örtüsünün zenginliği yeşilin tonlarına yansıyor. Turkuvaz renkli Adriyatik’e dik inen bu dağların eteğinde birbirinden güzel plajlarla irili ufaklı adaların seyrine doyulmuyor. Nilüferlerle kaplı bir kuş cenneti olan ve öte yakasında Arnavutluk topraklarının uzandığı Skadar Gölü Milli Parkı’ndan geçiyoruz. Yolu yarılamışken otobüsümüz duruyor. 15’inci yüzyıldan kalma Sveti Stefan Adası, bir biblo gibi. Uluslararası bir otelin kiraladığı adaya, müşterileri dışında kimse giremiyor.

Yaya olmak bir ayrıcalık

Budva, Karadağ’ın en popüler tatil yeri. Bizim Denizli şehrimizin büyüklüğündeki Karadağ’ın nüfusu 650 bin. Budva’nın ki ise 13 bin. Şehrin bir ucundaki otelimizden diğer uçtaki Eski Şehir’e (Old Town) yürümek 20 dakika sürüyor. Yaya geçitleri oldukça sık ve adımımızı attığınızda araçlar duruyor. Şehirde kaldığımız dört gün boyunca bir kez bile korna sesi duymadık. Avrupa’daydık ne de olsa. Yemyeşil parkların çevrelediği yaya yollarındaki keyifli yürüyüşle vardığımız deniz kıyısındaki Eski Şehir, Cenevizler’den kalma ve geçmişi 2.500 yıl ötesine dayanıyor. Kalesi, katedrali, kiliseleri, dar sokakları, kafeleri ve sanat galerileriyle ünlü.

İtalyan rüzgârı esiyor

1667 ve 1979’da geçirdiği depremlerde büyük zarar görse de ustalıkla restore edilmiş. Orta Çağ binalarının arasında birden mis gibi pizza kokusu kendine çekiyor. İtalyan pizzası dev dilimler halinde 2 Euro’ya (Yaklaşık 11 TL) satılıyor. O kadar lezzetli ki günde üç öğün yesek bıkmayacağız. İtalyan etkisi sadece pizzalarında değil, mağazalarında da görülüyor. Giysiler İtalya’dan geliyor. Sanayisi ve tarımı olmayan Karadağ, tüm gelirini turizmden elde ediyor. Meyvesi ve sebzesi İtalya başta olmak üzere komşu ülkelerden geliyor. Arazileri devasa zeytin ağaçlarıyla kaplı Budva’da zeytin ve zeytinyağları da İtalyan markalı.

Hawaii’yi de gördük

Budva’daki ilk üç günümüz yağmurlu geçti. Son gün güneş kendini gösterdi ve Budva’nın meşhur ‘Hawaii Adası’na gittik. Dev palmiyeler ve şahane plajlarına ulaşmak için tekneyle 10 dakikalık yolculuk yetiyor. Slav ırkının tüm özelliklerini taşıyan kadınların bacak boyları, tenleri, başak rengi saçları olağanüstü güzellikte. Dünya boy istatistiğine göre, Karadağlı kadınların boy ortalamasının 1.80 metre olduğunu hesaba katarsanız boy kompleksine kapılma ihtimaliyle baş edemeyebilirsiniz.

Tarihi şapelin yanındaki Hawai Restaurant’ta geleneksel Budva Hamurgeri’ni tatmalısınız. Garsonun ‘Ekmek ister misiniz?’ sorusunun sırrını hamburger geldiğinde anlıyoruz. Kocaman tabağı kaplayan yassı bir köftenin tadına duyulmuyor.
Restoran demişken Budva sahilindeki Jadran’a mutlaka uğramalısınız. Porsiyonlar çok büyük, müşteri yoğunluğundan dolayı servis gecikmeli de olsa beklemeye değiyor.