Kapadokya’da gizli kalmış bir kültür mirası: Özkonak
Çanak çömlek imalatıyla ünlü Avanos’un hemen yanı başında çok önemli bir kültür mirası var. Kapadokya’ya gidenlerin peribacalarını gezerken ve balonla gökyüzüne çıkıp güneşin doğuşunu izlerken belki de gözden kaçırdıkları ama aslında bölgedeki en eski yerleşim yerlerinden biri olan Özkonak...
Tarihi o kadar eski ki bölgedeki ilk Hıristiyanların temel din öğretilerinin gerçekleştirildiği en büyük merkezlerden biri olan Belha Manastırı, Özkonak’ta... Tarihçilere göre Belha Manastırı Kapadokya bölgesinde Hıristiyanlık eğitimi verilen ilk yer. O yüzden tarihi bakımdan çok önemli bir yerleşim yeri Özkonak. Sadece manastır değil, Kapadokya’da birçok yerde olan yeraltı şehirlerinin en önemlilerinden biri de Özkonak’ta.
Büyük bir tarihi buluş
Özkonaklı bir çiftçi, 1972’de bahçesini sularken suyun devamlı bir yerlere sızdığını fark edip kazmaya başlar. Aramaya ürünlerini sakladığı ve soğuk hava deposu olarak kullandığı kaya oyma mağarayı köşe bucak incelemekle devam eder. Bu köylü sonunda büyük bir tarihi buluş gerçekleştirir. Belediyenin çalışmaları sonucu dört katı temizlenen yeraltı şehri 1992’de kamulaştırılarak Turizm Bakanlığı’na devredildi ve ziyarete açıldı. Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmeyen Özkonak Yeraltı Şehri farklı bir mimari yapıya sahip. İçinde gezintiye çıktığınızda adeta farklı bir galaksideymişçesine kendinizi kaptırabilirsiniz. 19 katlı Özkonak Yeraltı Şehri’nin günümüzde sadece üç katı gezilebiliyor. Diğer katlar ya temizlenmemiş ya da göçük altında kalmış.
Gizli geçitler ve odalar
Bölgedeki yeraltı şehirlerinin çoğunda olmayıp da Özkonak Yeraltı Şehri’nde rastlayabileceğiniz özelliklerden biri de sürgü taşları. Sürgü taşlarının amacı yeraltı şehrine giriş çıkışı kontrol etmek, saldırı anında sürgü taşlarını kapatarak düşmanın içeri girmesini engellemek. Özkonak’ta diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak kullanılan sürgü taşlarının üzerinde ok ve mızrak atma delikleri ve düşmana kızgın yağ dökme yerleri var. Yeraltı şehri birçok gizli bölüm, gizli geçit ve odalar da barındırıyor. Bu yeraltı şehrinde halen çözülememiş sırlar da var. Hem dışarıyla hem de katlar arasında haberleşmeyi sağlayan ve 5-10 santimetre arasında değişen dar ve uzun deliklerin, gözle görülemeyecek kadar ince oyulmuş kılcal hava bacalarının nasıl yapıldığı ve hava geçirgenliğinin nasıl sağlandığı halen bilinmiyor.
Yeraltı şehrinde ayrıca sekiz su kuyusu, üç havalandırma bacası, dört mezar odası ve tek bir kişinin ilerleyebileceği dar tünellerle hapishane veya zindan olarak kullanıldığı düşünülen basık tavanlı karanlık odalar da bulunuyor. Anadolu’da 4’üncü yüzyıldan sonra Roma baskısından kaçan ilk Hıristiyanların yoğunlaşmaya başladığı Kapadokya’da din eğitiminin verildiği ilk merkez olan Belha Manastırı kız ve erkeklerin farklı mekânlarda dini eğitimden geçirildikleri bir okul. Belha Manastırı da, görkemli yapısıyla bölgede önemli bir turizm potansiyeli oluşturmasına karşın, halen tam manasıyla keşfedilmiş değil.
Ölüm bile ayıramamış
İlk Hıristiyanların temel din öğretilerinin gerçekleştirildiği en büyük merkezlerden biri olan Belha Manastırı oldukça önemli bir kültür mirası olmasına rağmen bugün harap durumda. Söylenenlere göre manastırın kurulu olduğu yerde konuşlanan kabile reisinin güzel kızı Belha’ya, ayazma suyunda yıkandığı esnada Ziyaret Dağı’nın reisi aşkını ilan etmiş. Belha başta kaçsa da zaman geçtikçe birbirlerini sevmişler.
Belha’yla evlenmek isteyenlerin sayısı artınca kabile reisi yarışma düzenlemiş. Yarışmada Belha’ya âşık reisle Aliyli Bey karşı karşıya gelmiş. Sevdiğine ok yöneldiğini gören Belha, sarayın balkonundan kendini atarak onu kurtarmak istemiş ancak ikisi de aynı okun kurbanı olmuş. Belha’nın babası, Ziyaret Dağı reisiyle Belha’nın sarayın bahçesine gömülmesini emretmiş. Böylece iki sevgiliyi ölüm bile ayıramamış.
Her ev bir sanat eseri
Özkonak 60 yıl önce Genezin ve Ortaköy isimli iki köyün birleşmesiyle kasaba olmuş. Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türkler Anadolu’ya yerleşirken Genezin ve yakınındaki Göynük, Rumlar ile Ermenilerin yaşadığı iki köymüş. İkisinin arasına göçebe Türkmenler yerleşmiş ve Ortaköy kurulmuş. Bir süre sonra da Genezin ile Ortaköy birleşip Özkonak adını almış. Evlerin hemen hepsinin altında ahır, samanlık, kiler, kış odası, tandır odası gibi değişik amaçlarla kullanılan kayadan oyma odalar var. Ermeni taş ustaları sayesinde köydeki eski evlerin hepsi birer sanat eseri. Kemerli evlerin dış duvarları, özellikle kapı ve cam kenarları süslemelerle kaplı.