Kader Sevinç’in tatil sırları

OTELLER
Pantheon Royal Suite
Adına uygun, lüks değil ama odanızın balkonuna çıkınca karşınıza iki bin yıllık Pantheon çıkıyor. Sanki dokunacak gibisiniz kubbesine. Augustus kendini gerçekten dünyanın hâkimi sanmıştı herhalde ilk defa kapısından içeri girdiğinde. Aşağıdan Roma’nın çeşme, kafe, Vespa ve insan sesleri fışkırıyor, yalın dekorlu odanıza yayılıyor.
(İki kişilik oda fiyatı 464 TL’den başlıyor.
www.pantheonroyalsuite.com)

Pod Hotel/ New York
Manhattan’da nispeten pahalı olmayan, minimalist dekorlu, temiz ve de merkezi konumlu bir otel. Özellikle genç seyyahlar için ideal seçenek. Zaten ‘hiç uyumayan kentte’ otel öncelik değil. Müzeleri, gösteri dünyası, gurme sokak yemeği vagonları, heyecan verici mimarisi, 19 ve 20’nci yüzyılın insan göçleri tarihi, ekonomik ihtişam ve çöküntü göstergeleri, tiyatroları ve ışık şöleni ile otel dışındaki kent yaşamı şenliği bizi bekliyor. (İki kişilik oda fiyatı 500 TL’den başlıyor. www.thepodhotel.com)

RESTORANLAR
Asitane
İstanbul’un az bilinen eski isimlerinden birini taşıyan Asitane’ye Osmanlı saray mutfağı için giderim. Yabancı konuklarımı götürürüm. Yemek tarifleri, Topkapı Sarayı arşivinden. Özellikle kavun dolması ve vişneli yaprak sarmasını öneririm. Hava güzelse Kariye Müzesi’nin hemen yanındaki bahçesinde, tarihin gölgesinde imparatorluk tatlarına erişiyorum. (www.asitanerestaurant.com)

Midye dolmacı Şehmuz
Midye dolmayı çok severim. Her yerde cesaret edemediğimiz bu lezzete Rumelihisarı’nda kıyıda rastlayabileceğiniz seyyar midye dolmacı Şehmuz’da gönül rahatlığıyla ve en leziz haliyle ulaşabiliyorum. İstanbul’a geldiğimde, trafik izin verirse, mutlaka gidiyorum. Rekorum bir kerede 30 adet!

Ellinikon/ Brüksel
Brüksel’de Ege’yi özlüyorum. Defterimi alıp deniz kıyısında yazarken, denize uzun uzun bakmak ve iyot kokusunu içime çekme özlemimin yükseldiği günlerde büromun olduğu AB semtindeki Ellinikon’a giderim. Ege usulü hazırlanmış otlar, fava, kalamar ve ahtapot ızgara beni en çok mutlu eden yemekler. Foça yıllarımdan esintiler tadıyorum orada. (Avenue des Celtes 37, 1040 Etterbeek, Belçika)

KAFELER
Yeşil Ev/ Sultanahmet
Sultanahmet’te Turing Kurumu’na ait Yeşil Ev’in bahçesi. Tarihle dokunmuş bu semtte, bir huzur vahası ve iyi Türk kahvesi... Rahmetli Çelik Gülersoy’un İstanbul’a armağanlarından. Türkiye’de her kentte çok güzel kafeler var ama bence hâlâ çay-simit rakipsiz. Özellikle açık havada, Boğaziçi kıyısında, vapurda, piknikte, yaylada, parklarda...
(www.yesilev.com.tr)

Le Cercle des Vogageurs
Brüksel
Muazzam bir estetiğe sahip tarihi Grande Place yakınında seyahat temalı bir kafe, lokanta, caz bar ve seminer mekanı. Kâşifler çağından imgeler dolu. Gezi kitapları, rehberleri ve nesneleri ile insanı bir sonraki seyahate doğru düşlere yönlendiriyor.
(www.lecercledesvoyageurs.com)

Paradiso/ Venedik
Venedik Bienali’nin merkez alanının hemen önündeki Giardini iskelesindeki kafe. Sanat dolu bir bienal gününden sonra, hemen çıkışta soluklanma adresi. Kıyıda gün batarken bir tarafta San Marco ve Puenta della Dogana, diğer tarafta San Giorgio ve Lido manzarası ve sudaki vaperettolar, motorbotlar ve gondollar trafiğini izlemenin hazzı... Ya da bazen yaptığım gibi küçük resim defterinizi çıkarıp eskizlere başlarken kahve veya spritz yudumlama noktası.
(Sestiere San Polo, 767, 30125, Venedik)