Japonlara tavsiye edilen dört Ä°stanbul lokantası

Japonya’da üç ayda bir yayınlanan yemek kültürü dergisi Food Terrace’in bahar sayısında, dört ünlü Türk restoranı tanıtıldı. Cibalikapı, Asitane, Çiya Sofrası ve Çapari. Ä°stanbul’da yaÅŸayan Yukari Hamakawa Erdem’in hazırladığı yazıda, geleneksel Türk yemeklerinin yanı sıra Kapalıçarşı ve Sultanahmet gibi tarihi yerlerden fotoÄŸraflar kullanlıdı.Yukari Hamakawa Erdem, belirlediÄŸi restoranların, Türk mutfağının en lezzetli yemeklerinin yapıldığı yerler olduÄŸunu yazıyor: ‘Türk mutfağı için dünyanın en lezzetli üç mutfağından biri deniliyor. Ama, kısa süre için ülkemizi ziyaret eden Japon turistler, sokaklardaki döner kebaptan veya hazır turist mönüsünden tadıp ‘Bu mu dünyanın en lezzetli yemeklerine sahip olan Türk mutfağı?’ diyorlar. Türkiye’de yaÅŸayıp uzun zamandır bunu duyup üzülen bir Japon yazar olarak, Ä°stanbul’daki lezzetli ve kaliteli Türk mutfağını sunan restoranlardan 4’ünü seçip, Japonya’daki Food Terrace yemek ve kültür dergisinde detaylıca anlattım’ diyor. Dergide her restoranın tanıtımında Türkçe baÅŸlıklar kullanılmış: Afiyet olsun, Dudaklara acı keyfi, Elinize saÄŸlık, UnutulmuÅŸ tarihi yemekler, Eski zamanlara yolculuk, Saray mutfağı... Erdem yazısında, Türk lezzetleriyle ilgili ilginç öykülere, bilgilere yer veriyor.ÇİYA SOFRASI (Kadıköy)Yoksulluktan doÄŸan halk yemekleriYemeklerin kaynağı her zaman halk yemeklerinde bulunuyor, halk yemeklerinin lezzeti ise çoÄŸu zaman fakirlikten ortaya çıkıyor. GüneydoÄŸu’nun meÅŸhur çiÄŸ köftesi de yoksulluktan keÅŸfedilmiÅŸti. Öyküye göre Nemrut kralı halktan bütün odunları alınca halk sıcak yemekleri piÅŸiremez olmuÅŸ. Bir avcı küçük bir ceylan avlayıp piÅŸirmeden etlerini yemek zorunda kalınca çiÄŸ köfte keÅŸfedilmiÅŸ. Kadıköy’de çarşı içindeki Çiya Sofrası’nın sahibi Musa DaÄŸdeviren de aynı fikirde. O, Anadolu halk yemekleri ve azınlık yemeklerini araÅŸtırarak Hitit yemeklerine kadar keÅŸfetmiÅŸ. Çiya Sofrası’ndaki yemekler, Musa Bey’in bin çeÅŸit Anadolu yemekleri tariflerinden ortaya çıkmış. Duvara asılmış kuru sebzeler, kavanozların içinde Anadolu’nun daÄŸlarından gelen deÄŸiÅŸik bitkilerin turÅŸuları, çeÅŸit çeÅŸit yemekler, vitrindeki sebze tatlıları... Çiya Sofrası’nın iç mekanı yemek müzesine benziyor. Turistlere tavsiye edilen bir diÄŸer müze de burası.ASÄ°TANE (Edirnekapı)Saray mutfağından 362 tarifOsmanlı saray mutfağını tanıtmak amacıyla, Kariye’deki Asitane restoranı seçtim. Asitane’nin sahibi Engin Türker, bu restoranı açmadan on sene önce, Osmanlı saraylarının kütüphanelerinden bulup çıkardığı Osmanlıca kitaplardan, 362 saray yemeÄŸinin tariflerini biraraya getirmiÅŸ. Nar ekÅŸisi asideli kalamata zeytini, viÅŸneli yaprak dolması, badem çorbası, pekmezli ayva dolması, kuru meyveleriyle bal ve tarçınla tatlanmış tavuk yemeÄŸi Mahmudiye, zırba yahnisi, kaz kebabı... Türklere bile ilginç gelen bu tarihi lezzetleri, Asitane’nin yeÅŸillik ve sakin ortamında keÅŸfedebilirsiniz.CÄ°BALÄ°KAPI BALIKÇISI (Haliç)Galata Kulesi’ne nazır bir Rum meyhanesiHaliç gibi tarihi bir yerde olan bu lokanta, geleneksel Rum meyhanesi havasında. Uzun zamandır bir yemek dergisinde yazıiÅŸleri müdürü olan Behzat Åžahin lokantanın sahibi. Balık yemeklerini çok seven Behzat Bey, bir sürü lokanta gezmiÅŸ ama hiçbirini beÄŸenmemiÅŸ. Burada en çok önem verilen ÅŸey, malzemelerin kaliteli ve taze olması. O gün sudan çıkan taptaze balıklar konuyor tabaklarınıza. Haliç’in öteki yakasında Galata Kulesi’ne bakan masaya oturuyorsunuz ve önünüze büyük bir tepsi üzerinde çoÄŸu Ege bölgesinden çıkarılan balıklar geliyor. Bütün yemeklerde Ege’den Behzat Bey’in seçip getirdiÄŸi sızma zeytinyağı kullanılıyor. Lezzetli mezelerle beraber, içkiler de çeÅŸitli. Balık böreÄŸi ve kızarmış bütün kalamar gibi ara sıcaklar da mutlaka denenmeli.ÇAPARÄ° (Kumkapı)Kiremitte balığın en iyi yapıldığı yerTaze balık güzel olur. Ama her zaman taze balık bulabilen Japonya’dan gelenler için, bol peynirli kiremitte balık ilginç olabilir. Kiremitte balık denince Ä°stanbul’un gurmelerinin ilk aklına gelen mekan Kumkapı’daki Çapari Restoran’dır. MeÅŸhur Kumkapı’ya gidip, sokak boyunca sıralanan balık lokantalarından yükselen ‘Konnichiwa, saba, ika, tai, sayonara’ gibi tuhaf aksanlı Japonca’nın içinde kaybolan Japon turistlere Çapari’ye gitmeyi tavsiye ediyorum. Çapari, Kumkapı’nın en eski balık lokantalarından biri. Yaklaşık 40 senedir kaliteli yemekle doÄŸru dürüst iÅŸ yapan bu mekanda geleneksel Ä°stanbul meyhane havasını da denemiÅŸ olacaklar.Â